23 Mayıs 2017 00:56

Grev yasaklarına 'hayır' demek için mücadeleye

Grev yasaklarına 'hayır' demek için mücadeleye

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Şişecam’a bağlı 6 fabrikada çalışan Kristal-İş Sendikası üyesi işçilerin 24 Mayıs’ta çıkmaya hazırlandığı grevi yasaklayan Hükümet kararı, önceki gün gece yarısına doğru Resmi Gazete’de yayımlandı.

Cam işçilerinin grevini hükümet, “Milli güvenliği bozucu nitelikte” olduğu gerekçesiyle yasakladı!

Böylece 21 Mayıs günü öğleden sonra AKP’nin başına geçen Erdoğan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı olarak ilk imzayı cam işçilerinin grevini yasaklamak için attı. (Grev yasağı kararı tarihinin 16 Mayıs görünmesi bu gerçeği değiştirmez.) AKP’nin 3. Olağanüstü Kongresinde Erdoğan’ın halka vaadinin “OHAL’i kaldırmamak” olması gibi, partili olan Cumhurbaşkanının ilk icraatı da cam işçilerinin grevinin yasaklanmasına imza atmak oldu. 

NE BİR RASTLANTI NE DE BİR İLK!
Cam işçilerin grevinin yasaklanması, Cumhurbaşkanının aynı zamanda AKP’nin Genel Başkanı olduğu gün Resmi Gazete’de yayımlanması bir rastlantı değildir. Ama, bu grev yasağı kararı, AKP’nin hangi sınıfın partisi olduğunu, Cumhurbaşkanlığından bakanlıklara kadar yüksek yöneticilerin hangi sınıfın çıkarı için o koltuklarda oturduğunu göstermiştir. Cam grevinin yasaklanmasının böyle bir güne denk gelmesi de bir talihsizlik değildir. Çünkü grev yasaklama hevesi bu kadar yüksek olan bir hükümet ve cumhurbaşkanı olunca, bu yasakların bazılarının takvimdeki şu ya da bu nedenle önemli sayılan bir güne rastlaması da kaçınılmaz olmaktadır. 

Nitekim AKP 15 yıllık iktidarı içinde; daha önce 2003, 2004, 2014 yıllarında da cam işçilerinin grevini “Milli güvenliği bozucu nitelikte gördüğü” için üç kez yasaklamıştı. Bu son yasakla birlikte, AKP hükümetleri cam işçilerinin grevini dördüncü kez yasaklamış oldu. Cam işçilerinin grevleri, daha önce, 1966’da Adalet Partisi Hükümeti tarafından, 1980’de 12 Eylül cuntası tarafından yasaklanmıştı!

İŞÇİLER VE SENDİKALAR GREV YASAĞI TEHDİDİNDE
Bu yılın başında da Birleşik Metal-İş’in EMİS’le yaptığı TİS görüşmesinin tıkanması üzerine başlattığı grev, ilk gününde yine aynı gerekçeyle yasaklanmıştı. 

Bütün bunların ötesinde son yıllarda AKP hükümetleri, az çok etkili olabilecek iş kollarındaki tüm grevleri yasaklamıştır! 

2017 yılı açısından bakıldığında; metal iş kolunda 150 bin dolayında işçiyi kapsayan büyük ve çok önemli bir toplusözleşme yapılacaktır. Lastik fabrikaları ile kamuda hem işçiler hem de kamu emekçileri için de 2017 toplusözleşme yılıdır. 

Örneğin büyük olasılıkla metal iş kolunda ve lastikte de patronlar, işçilerin taleplerini az çok gözeterek uzlaşmak yerine, “uyuşmazlığa” giderek TİS’in YHK’ye gitmesini tercih edeceklerdir. Çünkü, cam grevinin yasaklanmasında da görüldüğü gibi, Hükümet, patronlardan gelecek “Grevi yasakla!” isteğini derhal yerine getirecektir!

YASAKLANAN SADECE CAM İŞÇİSİNİN GREVİ DEĞİL
Bu yüzden de cam işçilerinin ve Kristal-İş’in, grevlerinin yasaklanması karşısında alacağı tavır, sadece cam işçilerinin değil metal işçilerinin, lastik işçilerinin, hatta şu anda bir hareketlilik gözükmeyen kamu işçileri alanı ve kamu emekçilerinin ağustosta yapılması beklenen TİS görüşmelerinde de etkileyici olacaktır. 

Bu nedenledir ki, cam işçilerinin grevinin yasaklanması; “Ne yapalım hükümet grevi yasakladı. Zaten altı üstü 6 bin dolayında işçiyi ilgilendiriyor” denilip geçilebilecek bir yasaklama değildir. 

Tersine bu yasak; 

* Cam işçilerinin az çok taleplerini karşılayacak bir TİS yapmasını engelleyen bir hak gasbı olması,

* Sınıfın en temel hakkı olan grev hakkının kullanılmaz hale getirilmesi, grevin yasaklanmasının “yol olması” nedeniyle cam işçilerinin olduğu kadar tüm sınıfı yakından ilgilendirmektedir. 

Başka bir söyleyişle cam grevinin yasaklanması, fiiliyatta tüm sınıfın grev hakkının yasaklanmasıdır!

CAM İŞÇİLERİNİN MÜCADELESİ ARTIK SINIFIN MÜCADELESİDİR!
Cam işçileri, TİS’in uyuşmazlığa gittiğini fark ettiklerinden itibaren, greve çıkmayı, grevleri yasaklanırsa yılın başında metal işçilerinin yaptığı gibi yasağı tanımamayı, daha önce grev yasağına uydukları için başlarına gelenlerden dersler çıkarak tartıştılar. Bunları okurlarımız, gazetemize gelen işçi mektuplarından, cam işçileri arasında yapılan haberlerden biliyorlar.

Kristal-İş Sendikası da bugüne kadar işçilerin bu duygusunu destekleyen bir tavır aldı ve grevlerinin yasaklanmasına boyun eğmeyeceklerini söyledi.

İşçilerin ve Kristal-İş’in yasak kararı karşısında nasıl bir yol izleyeceklerini göreceğiz. 

Ancak şunu belirtmeliyiz ki; bu saatten sonra mücadele sadece cam işçilerinin ve Kristal-İş’in mücadelesi değildir. 

Bu mücadele;

* Cam işçilerinin ve sendikaları Kristal-İş’in,

* Grev yasağının tüm sınıfın hak gasbı olması nedeniyle tüm konfederasyonlar ve her sektörden sendikaların,

* Sınıf partisi başta olmak üzere tüm emek mücadelesi cephesinin mücadelesidir ve bu kapsamda ele alındığı ölçüde başarılı olma şansına sahip olacaktır.

Cam işçilerinin mücadelesini desteklemek elbette lafla değil, herkesin kendi elindeki her imkanı kullanarak yaptığı ölçüde anlamlı olacaktır.

Öyleyse;

Haydi cam işçilerine desteğe!

Haydi grev yasaklarına karşı mücadeleye! 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...