Gözünü dört aç tuzaklardan kaç

Yeryüzünün herhangi bir yüzünde, yurt edindiğin, vatanım dediğin bir köşesinde senin rahatını bozmak, huzurunu kaçırmak ve elindeki lokmayı kapmak için bin bir hile ve desise peşinde koşanlar, akla gelmeyecek tuzaklar kuranlar olduğu gibi, teşrifiyle şereflendiğin rahmet iklimi Ramazan'ın feyz ve bereketinden seni mahrum etmek isteyen cin ve insan şeytanları da tam bir seferberlik ilan edeceklerdir.
Gözünü dört aç ve tuzaklardan kaç.
"Şüphe yok ki Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, kendilerine şeytandan bir vesvese dokunduğu zaman iyice düşünürler (derhal Allah'ı hatırlarlar da) sonra hemen gözlerini açarlar." (A'raf: 201).
Her yönden ve her vesile ile gelebilecek tüm vesveselere karşı gözleri dört açmak, her organın adeta göz kesilmesi ve basiretli davranmak müttekilerin ayrılmaz özelliklerinden sayılmaktadır burada.
Bu ayetin tefsiri sadedinde merhum Elmalılı şunları kaydetmiş:
"Muhakkak ki, müttaki olanlar kendilerine şeytandan bir tayf çok az bir hayal eseri bir şey dokunduğu vakit bile hemen durup düşünürler, Allah'a sığınmak gerektiğini hatırlarlar ve hemen gözlerini dört açarlar, kendi hatalarının nerede olduğunu ve şeytanın hilesinin nereden geldiğini görürler ve hemen yanlıştan sakınırlar. Bu âyet Resulullah'a olan bu hitabın, bütün müminlere genel anlamda bir hitap olduğuna işaret eden bir tenbih niteliğini taşır."
Şeytanın ve "iblis ordularının" yegane vazifesi, Allah ile kulları arasına girmek, onları sırat-ı müstakimden ayırarak sapık yollara sevk etmek olduğuna göre Ramazan gibi bir rahmet ikliminde onlar tam mesai çalışacaklar demektir.
Onların ve insanlar arasından seçtikleri destekçilerinin tuzaklarına düşmemek, oyunlarına gelmemek için, böyle bir iklimden tam istifade edebilmek için Kerim Kitabın tavsiyelerine harfiyyen uymak ve asla gaflete düşmemek gerekiyor.
Büyük şeytanlar büyük işler, büyük fitneler peşinde, aman dikkat...
Büyük şeytanlar, Müslümanları sürekli meşgul etmek ve farklılıkları kaşımak için yeniden seferberlik ilan etmiş durumdalar, aman dikkat...
Büyük şeytanlar, Müslümanlar arasındaki "mezhebî farklılıkları" sürekli öne çıkararak, büyüteçle büyüterek, çöpleri tomruk göstererek, talanlarına yol açmak peşindeler, aman dikkat...
Müslümanlar dünyanın neresinde yaşıyor olurlarsa olsunlar, fitne-fesat üretim merkezlerinin vesveselerine karşı, uydurdukları yalan haberlere karşı, suret-i haktan gözükerek güya şu mezhepten yana, bu mezhepten taraf olmak gibi tehlikeli tuzaklarına karşı gözlerini dört açmalılar, basiret sahibi olmalılar ve tam da Kur'an'ın dediği gibi davranmalılar:
"Onlar yalana tanıklık etmezler/yalan söze kulak vermezler. Boş lakırdıya rastladıklarında soylu bir tavırla geçip giderler. Kendilerine Rab'lerinin âyetleri hatırlatıldığında, onlara karşı sağırlar ve körler gibi davranmazlar." (Furkan: 72-73).
"Sizin veliniz evvel Allah, sonra Resulü, sonra o iyman etmiş olanlardır ki namaza devam ederler ve rükû' halinde zekât verirler." (Maide: 55).
"Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar. Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verirler. Allah'a ve Resûlüne itaat ederler. İşte bunlara Allah merhamet edecektir. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, temelli kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetler, Adn cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah'ın hoşnut olması en büyük şeydir. İşte büyük kurtuluş budur." (Tevbe: 71-72).