İlk yılında Göztepe altıncı sırada idi. Bu yıl iyi başlamadı ama gene de toparlandı.
Rakamlarla karşılaştırınca ilk sekiz hafta sonunda geçen yıldan dört puan eksik alındı. Geçen yıl kalan dokuz maçtan 14 puan alınmıştı. Bakalım bu kez kaç puan alınacak?
Kağıt üzerinde kolay gözükenler zor, zor görünenler kolay olabiliyor. Ancak şurası açık ki ilk yarı ikinci yarıdan her zaman daha kolaydır.
Yani ilk yarı en az 24-25 puan toparlayan takımlar kolay kolay sıkıntı yaşamıyorlar. Bu bağlamda bir fazla maçtaki en az alınan kadar puan alırsa Göztepe ilk yarı keyifli biter.
ŞANSSIZLIK DENİLEN ŞEY?
Kasımpaşa maçı her yönden şanssızlıklarla bitti. Oyunun ilk yarısında iki kanattaki bekler sakatlandı. İkinci yarıda bu yüzden hamle şansı azaldı. Geçen yıl da İstanbul'daki K.Paşa maçı Göztepe'nin en kötü maçlarından biriydi. Bu kez de sakatlıkların yanı sıra stoperler çok kötü oynadı. Castro da çok verimsizdi. Dileyelim şanssızlıklar geride kalsın. Geçen defa milli maç arasından iyi dönmüştü sarı kırmızılı takım. Bakalım bu kez neler olacak? Göztepe çıkışa geçebilecek mi? Sakatlıkları olan bazı futbolcular iyiye gider gibi. Ancak Traore bu sezon maalesef yok. Bu arada Kadu takıma döndü. Gassama ve Halil de tam anlamıyla iyileşirse ben Göztepe'nin ilk yarıyı ilk onda bitireceğine inanıyorum. Jerome daha çok ısındı takıma. Bundan sonra daha çok katkı yapar diye bekliyorum. Cikalesshi de katılır diye umut ediyorum. Küçük bir hatırlatma yapmak isterim. İki golcüye biraz daha destek olunursa takımın hücum gücü çok artar. İlk sekiz maçın en golcüsü ve formda elemanı Yasin de uyum içinde olursa sonuçlar güzel olacak. Defans hattı geçen yıldan daha iyi. Üstelik artık Kadu da var. Tek sıkıntı Traore. Berkan başarılı grafik çizerse Göztepe için güzel günler çok uzakta olmaz. Bu arada imrenilen Göztepe taraftarı da bu hafta yeni bir sınav verecek. Cezalıların yeri boş kalmamalı. Destek her zamanki gibi olmalı.