Şebnem Burcuoğlu

Şebnem Burcuoğlu

sebnem.burcuoglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Son bir yıldır hayatımıza hepten yerleşen “hijyenik olma” durumunun bir sonraki safhası olan germofobi, yani aşırı temizlik takıntısını sayfaya yatırıyoruz bugün

Germofobi, hayatımıza yeni giren bir terim değil. 1879 yılında, obsesif kompulsif bozukluğu olduğundan sürekli ellerini yıkayan insanlar için kullanılırmış mesela. Daha da eskiye gidelim, Romalıların banyo yapma alışkanlığı varmış. Kim bilir belki de temizlik hastalığı yüzünden çıkmıştır banyo. Günümüz germofobiklerinden örnekler verecek olursak, kapı kollarını dirseğiyle açan Cameron Diaz, ellerini günde bin kere yıkayan Donald Trump, çantasında tuvalet ve lavabo temizleyicisi olmadan sokağa çıkmayan Megan Fox, ilişkiden önce partnerlerinden test isteyen Jennifer Lawrence, her uçak yolculuğundan sonra mikroplardan arınmak için saunaya giren Gwyneth Paltrow’un isimlerini sayabiliriz. Verdikleri röportajlarda germofobik olduklarını iddia eden bu ünlüler, an itibarıyla eminim ki kopup gitmiştir hijyen konusunda. Peki ya biz? Bizler de germofobik olma yolunda ilerliyor muyuz dersiniz?

Haberin Devamı

Germofobi

Lavaboda sebze temizliği

2019 yılında, İngiltere orijinli temizlik hizmet grubu Rentokil tarafından yapılan anket, İngilizlerin sadece yüzde 49’unun tuvalete girdikten sonra ellerini yıkadığını tespit etmiş. Rentokil’in geçen yıl yaptığı araştırmanın sonuçlarında, likit dezenfektan kullanımının yüzde 75 arttığı bilgisi var. Çamaşır suyu kullanımı ise yüzde 40 artmış. Eh, manavdan aldığımız patatesi, havucu, altı aylık bebek gibi lavaboya yatırıp yıkadığımız günleri düşünürsek sonuç sürpriz değil; şartlar gereği hepimiz bir şekilde taktık kafayı mikroplara. Hatta çamaşır suyuyla başladığımız hijyen yolculuğumuz, an itibarıyla bitkisel bazlı ürünlere doğru kaydı. Bakınız, bu alanda bir boşluk fark eden Chrissy Teigen ile Kris Jenner, hemen Safely isimli bir bitkisel temizlik ürünleri gamı kurdu, para basmaya başladılar bile.

Koyverenler vs. koyvermeyenler

Çevremdeki gözlemim şöyle: Bir kısım insan germofobik olmaya doğru yol alıyor, bir kısım ise kendini koyuvermiş halde hijyeni boşluyor. Örneğin, pandemi başlangıcında kocasını kapıda don-atlet bırakıp öyle içeri alan bir arkadaşım vardı. Bıraktı bu huyunu. Diğer taraftan başka bir arkadaşım, haftada bir test yaptırıyor kendine. Bana gelince, açık hava yes, kapalı mekân no; araba yolculuğu yes, uçak yolculuğu no. Kimseyle öpüşüp koklaşmıyorum.

Haberin Devamı

Kolonyamı çantama sabitledim. Hayatımı, kendimi delirtmeden dikkatli bir şekilde yaşamaya çalışıyorum. Lütfen, lütfen, yaz süresince güzel havaların rehavetine kapılıp koyvermeyin arkadaşlar! Biliyorsunuz, ne kadar çok dikkat o kadar az hastalık demektir.