GENÇLER HEDEFİNİZ DEVLET KAPISI

GENÇLER HEDEFİNİZ DEVLET KAPISI

Gazetemizin Yazarı M. Şamil Kakça'nın "GENÇLER HEDEFİNİZ DEVLET KAPISI" başlıklı köşe yazısı şöyle:

GENÇLER HEDEFİNİZ DEVLET KAPISI

Balık baştan kokar sözü ülkemiz ve yönetim sistemimize uyan bir sözdür. Yüz senedir insanların akılları fikirleri kabiliyet ve istidatları yerine giyimleri kuşamları inançları ile uğraşan istibdatçı, baskıcı ve darbeci sistemimiz yüzünden nesillerimiz özgüvensiz, korkak ve cesaretsiz yetişti.

Darbeler, muhtıralar, darbe anayasaları, vesayetler zinciri, siyasi çekişmeler, ideolojik eğitim ve fikir çatışmaları yüzünden ülkemiz bir türlü çağdaş muasır devletler seviyesine çıkamadı.

Bu yapıda ve minvalde yetişen nesiller vizyon ve misyon sahibi, yüksel ideal sahibi, çağdaş ve yenilikçe olmak yerine hali hazıra kanaat eden, var olanı değiştirmek için kılını kıpırdatmayan, ülkesi ülküsü ve milleti için endişe taşımayan bir nesillere dönüştü..

Bilim adamı, mucit, sanayici, girişimci ve yenilikçi insan yetiştirmek yerine her kesin gözünü devlet kapısına diktiği insanlar topluluğu yetiştirmeye başladı.

Milyonlarca gencimiz bir an önce memur olup kapağı devlet kapısına atmanın planı ile büyüdü..

Memlekette üreticiler azaldıkça her kes gözünü devletin kapısına dikmeye başladı.

Milli ve toplumsal kalkınma ve düşünce yerine kişisel düşünce ve çıkarlar etrafında kümelenen nesiller meydana geldi.

Gençlere hedefiniz birinci önceliğiniz devlet millet vatan ve gelecek yerine hedef olarak devlet memurluğu koyuldu.

Bir ermeni çocuğuna doğunca hedef büyük Ermenistan, bir Yahudi büyük İsrail hedef koyarken bizler çocuklarımıza oğlum oku hayatını kurtar hedefi koyduk.

Eğitim sistemimiz yenilikçi vizyon sahibi ileri görüşlü, parlak fikirli, gelişimci ve deha insanları basit bir memurluğa mahkum ettirdi..

Nice istidat ve kabiliyeti yüksek gençlerimiz bilim adamı genetik mühendisi, atom mühendisi, bilişim dâhisi ve mucit olmak yerine basit bir memur olmaya itildi.

Haliyle ülkemiz teknolojide, savunma sanayisinde, bilişim sektöründe ve ağır sanayide başka ülkelere bağımlığa mahkûm oldu. Kendi topu tüfeği, tankı, uçağı, arabası, telefonu ve facebook’u olmadı.

Üniversitelerimiz, teknolojide, savunma sanayinde, bilişimde ülkemizi söz sahibi yapacak insanlar yetiştirmek yerine memur yetiştirmek için çalıştığı için haliyle milyonlarca insanımız sadece memur olmak için çırpınıp durdu..

Nice dahi, kabiliyetli, yetenekli ve zeki gençlerimiz ülkesini şaha kaldıracak bir sanayici, mucit, üretimci olmak yerine devlet kapısında basit bir memur amir idareci olmaya mahkûm edildi.

Maalesef eğitim sistemimiz ve sinsi bir zihniyet gençleri memurluğa yönlendiriyor. Ana ve babalar çocuğuna oku memur ol diyor. Çocuklar kısa yoldan memur olup garanti bir işim olsun mantığına kurban ediliyor.

Dünyanın ülkesinin kaderini etkileyecek icatlar yenilikler yaparak çığır açmak yerine gençlerimiz Parası bol kariyeri güzel bir doktorluğa yönlendirildi.

Bakış açısı dar, büksek ideali olmayan, düşünce ufku dar, aklı kıt zihniyetlerin elinde şekillenen nesiller küçük dairelerde basit hayatlara mahkûm edildi.

KPSS ‘ye hazırlanan milyonlarca insan KPSS dershaneleri ve kitap sektörü ile sömürülüyor. Milyonlarca insan memur olmak için milyonlarca dolar harcıyor ama sadece devlet kapısına milyonlardan on binler alınıyor.

Kamuda 110 bin öğretmen ihtiyacı var iken, her sene yüz bine yakın öğretmen mezun oluyor. Bu sayılar her geçen gün artıyor. Şu an dört yüz bine yakın öğretmen adayı öğretmen olmayı bekliyor.

Üniversiteler iş hayatında ve ülkemizde istihdam kapısı ve karşılığı olmayan alanlarda açtığı bölümlerden yüz binlerce insanı mezun ederek işsiz üniversiteliler ordusu kuruyor.

Dünyanın en zengin şirketlerine bakıyoruz bilişim sektöründe, sinema sektöründe, savunma ve sanayi sektöründe hizmet veren sektörler iken, bizde böyle şirketler yok.

Bizde ise her kes gözünü iş garantili, maaş garantili yer olduğu için devlet kapısına dikmiş.

Apple çıkardığı İphone telefonu ile dünyanın en büyük değeri olurken,

Facebook un sahibi 28 yaşında kurduğu facebook milyarlarca dolarlık servete ulaşmış iken,

Google saniyede binlerce dolar kazanırken ve akıllı telefonlar için geliştirdiği android işletim sistemi ile altı ayda 68 milyar dolar kar elde ederken,

 Microsoft’un sahibi Windows ile dünyanın en zengin insanı olurken,

İsrail çölün ortasında bütün dünyaya tohum satıp onları kendisine muhtaç ederken,

Samsung telefonu, beyaz eşyası ile dünyada söz sahibi olurken,

Çin bütün dünyaya teknoloji satarken,

Üç yanı denizlerle çevrili, verimli tarım arazileri ve hayvancılığı kendisine yeten, yer altı kaynakları ile zengin bir ülke olan Anadolu milletinin evlatları ise gözünü sadece devlet kapısına dikerek oradan gelecek üç kuruşa tamah ediyor.

Babalarından aldıkları tüyo ile hocalarından aldığı kıyak ile makine başı yerine masa başını tercih etme devlet kapısında garantili iş bulmayı yeğlediler.

Dünyaya nizam vermiş ve Avrupa’nın tepesinde altı yüz sene at koşturmuş, 20 milyon km lik bir dünya hâkimiyeti kuran bir milletin çocukları böyle basit, aciz ve zaif düşünceden, KPSS sömürüsünden, memur olamama stresinden, gelecek endişesinden kurtarılmalıdır.

Yeni nesiller eğitimle büyük düşünmeye, büyük işler becermeye, büyük devlet olmaya, büyük icat ve atılımlar yapmaya ve büyük insanlar yetiştirmeye kanalize edilmeli ve güdülenmelidir.

İnsanları kısa yoldan zengin olmaya, kolay para kazanmaya, zahmetsiz risksiz kazanca iten eğitim sistemi ve zihniyeti yıkılmalıdır.

Çocukları okullarda birincilik için yarıştırmak ve paralı bölümlere gitmeleri için teşvik etmek, her şehirde üniversite her ilçede veya köyde lisesi açmak marifet değildir. Doğru ve gerekli üniversiteler ve liseler açmak marifettir. Çocukların istidat ve kabiliyetlerini açığa çıkarmak, yeteneklerini keşif edecek alan ve bölümlere yönlendirmek, memuriyetin acizliğinden kurtarmak marifettir.

Kendi telefonunu, uçağını, arabasını, gemisini, füzesini yapacak, savunma sanayisini kuracak, çağın ihtiyaçlarına göre meslek ve eğitim sistemleri geliştirip, gençliğimizi devlet kapısı bağımlısı aciz, miskin, tembel, cesareti olmayan tüketim kölesi ve vasıfsız bir gençlik konumundan kurtarmazsak;

Daima sömürülen ve az gelişmiş ülkeler kategorisinde kalmaya mahkûm oluruz Vesselam.

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler