Elli sene sonra, Yeni Asya’nın yüzüncü yılında dönüp maziye bakacak olanların, arşivlerde bizden geriye kalanlar adına ne göreceğini de hesaba katıyoruz. Ama asıl, büyük ve kesin hesap gününde hesabını verebileceğimiz şeyler yazmaya ve yapmaya çalışıyoruz.

Kök ve gövde sağlamsa yeni filizlere yer açmak için budanmak güzeldir. Biz o kartlaşmış dallar gibiyiz, geldik gidiyoruz. Genç sürgünlere selâm olsun.

Bugün bizleri sürüp götürecek olan gençlerimize acizane bazı tavsiyelerde bulunmak istiyoruz:

1- Yeni Asya bir okuldur. Bazıları mezun olur, gider, başka okullarda hizmet eder. Giden için sadece “nasibi buymuş” deyiniz. Ama kalıp bu okulun öğretim kadrosuna dahil olmak ve hem öğrenmek hem öğretmek üzere insicamlı iç ekipler kurarak müesseseyi büyütmek büyük şereftir, bunu iyi biliniz.

2- Yeni Asya, Risale-i Nur’a ve Risaleler de Kur’ân’a ayna olmak için vardır. Siz de Yeni Asya’ya perde değil ayna olunuz. Bunun yolu, yayınlanan her yazıya “benim yazımdır, imzamı atarım” diyebilmek ve her yazınızın başkasının imzasıyla ya da imzasız yayınlanmasına razı olabilmektir. Poşete sarılıp sıcak suya atılmış buz parçası gibi olmayınız. Buz olmaktan çıkıp havuz olmaya dönüşebilmek için havuza gönüllü ve poşetsiz atlayınız.

3- Başka bir şey, bilhassa şöhret vs. için değil, sadece “yazmak için” yazınız. Evet, doğru okudunuz. Sadece ve yalnızca, bu zamanın en mühim farz ibadeti olan “klâvyeyle cihad”ı yerine getirmek için ve elbette “ibadet niyetiyle” yazınız.

4- Yazacaklarınızın istikbale yön vereceğini, tarihe mal olacağını, ahirette de bu dünyada da önünüze konulacağını bilerek yazınız. Gizli maksat taşımayınız. Nefsinizi konuşturmaya ve köşenizi “hesaplaşma aracı” yapmaya kalkmayınız.

5- Yazdıklarınızın yayın editörleri tarafından yayınlayıp yayınlamamasına karışmayınız. Yayınlanmamasına üzülmeyiniz. Yazmak sizin işiniz. Yayınlayıp yayınlamamaya karar vermek de o ekibin işi.

6- Yayıncılıktaki ana hattı murakabe, takip ve takviye ediniz. Bu hattın istikametinden siz de sorumlu olacaksınız.

7- İnsanlar gibi müesseselerin de hataları ve eksikleri olur. Hatasız dost arayan dostsuz kalır. Yeni Asya markasına değer katınız ki o da sizin ahiretinize değer katsın.

8- Tebrik, iltifat ve takdirlerle karşılaştığınızda nazikçe ve samimî olarak “şikâyetlerinizi şahsımıza, memnuniyetinizi dostlarınıza bildiriniz” kuralı ile mukabele ediniz.

9- Duygu dili önemlidir. Emoji dilini önemseyiniz. Emoji kullanarak yazmayı/çizmeyi başarınız.

10- Üslûp her şey değildir, ama önemlidir. Kendi editörünüz olunuz. Akıllı insan “ben kendimi önce kendimden sorarım” diyebilendir.

11- Yazılarınızı mümkünse bir süre dinlendirip tekrar gözden geçiriniz ve son şeklini ondan sonra veriniz. Hatalarınız için özür dilemekten kaçınmayınız.

12- Yazdıklarınızın ön denetimini yapacak arkadaşlarınız olsun ve onlarla “sen bana ben sana” usûlüyle paslaşınız.

13- İdealleriniz ve iddianız elbette olacak ve olmalı. Ama iddiacı ya da iddialı olmayınız.

14- Şimdilik “altıncı parmağınız” hükmünde olan cep telefonlarınızı elinizden bırakmanızı isteyen ihtiyarlara itibar etmeyiniz. Ama onlara inat, o cihazları, iyi işlerde çok iyi kullanınız.

15- Teknolojiyi iyi bilen ve doğru kullanan kazanacaktır. Yaşlılarınıza hürmet ve hizmet etmekle yetininiz.

16- Mazide doğru yapılanlar kadar yapılamayanlardan da ders almak gerekir. İstikbali buna göre planlayınız.

17- İçeride-dışarıda, iyiniyetli-kötüniyetli … insanların dilinde kıyl u kâl ve dedikodu hep olur. Olmasa iyi, ama olacaktır. Kulak kabartmayınız.

18- Sınırı belirlenmiş vazifenizde kalınız, işinize bakınız. Başka işlere, yollara, tarzlara heveslenmeyiniz.

19- İlla meşveret. Zira icraatın en güzel de fikrin en doğrusu da meşveretle bulunur.

20- Ve illa şûrâ. Zira ittihad-ı İslâm onunla sağlandığı gibi dünya düzeni ve devleti de ancak o şûrâ ile ayakta durur…