Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun, telekomünikasyon alanında faaliyet gösteren firmalara, FETÖ ile bağlantılı bir kişiyi çalıştırmaları durumunda lisanslarının iptal edileceğini içeren bir taahhütnameyi imzalamalarını istediği ortaya çıktı. Taahhütnameyi imzalayan firmanın yapılacak incelemeler sonucunda bir aykırılık tespit edilmesi durumunda yetkilendirmesi iptal edilebilecek ve hak talep edemeyecek.

Konuyu hazırladığı soru önergesiyle TBMM’ye taşıyan CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, imzalatılmak istenen taahhütnamenin çok ağır şartlar taşıdığına işaret ederek, yapılmak istenenin elinde istihbari bilgi toplama kabiliyeti olmayan şirketlere ‘kim FETÖ’cü’ diye sormak anlamına geldiğini belirtti. “Firmalar kimin FETÖ’cü olup olmadığını nasıl belirleyecek, dinleyerek mi?” diye soran Gaytancıoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: 

“Bu uygulamadan çıkan sonuç ‘dinlenme korkusundan’ başka bir şey değildir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Artık güçlü bir istihbarat ağı kurmamız şarttır. Mesela TİB'i kapatacağız. Bütün pisliklerin kaynağı orası’ açıklamasının ardından TİB (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) kapatılmış ve BTK’ya devredilmişti.

Türkiye’nin kara kutusu olarak bilinen TİB ile ilgili CHP olarak yıllarca hukuksuz dinlemeler konusunda hükümeti uyarmıştık. O dönemde Yargıtay’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dinlendiğini, tüm milletvekillerinin, bakanların takip altında olduğunu gördük. 

Şimdi yine uyarıyoruz. Böyle bir uygulama kabul edilemez ve geri dönüşü olmayan zararlara neden olur. İmzalatılmak istenen taahhütname haberleşme özgürlüğü, serbest ticaret hakkı, kişisel verilerin gizliliği başta olmak üzere Anayasa’ya aykırıdır. Taahhütnamenin ucu o kadar açık ki ‘her türlü tedbirin alınması’ denilerek tüm yasal sınırların aşılmasına kadar gidiyor. 

Uyarıyoruz, Türkiye hukuksuz dinlemeler nedeniyle çok sancılı günler yaşadı.  Bir ülke bütünlüğünü, demokrasiyi yok etmeye çalışan bir canavarı ortadan kaldıralım derken daha büyük bir sorunla karşı karşıya kalınabilir.”

ÜÇ NOKTALI UCU AÇIK TAAHHÜT

Taahhütnamedeki şartlar, posta hizmet sağlayıcıları, işletmeciler ve ortakları, iştirakleri ile direkt veya dolaylı olarak iş yapan, çalışan üretici, tedarikçi, çağrı merkezi operasyon, proje yönetimi, danışmanlık ve bunun gibi konularda birincil ve ikincil tüm firmaları kapsıyor. İmzalatılmak istenen taahhütnamede özetle şu ifadeler yer alıyor: 

“Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı kalkışma, darbe ve terör faaliyetleri başta olmak üzere milli güvenliği ve kamu düzenini ihlal eden faaliyet ve eylemlerde bulunan terör örgütü mensuplarının ve işbirlikçilerinin söz konusu işletmeci ve hizmet sağlayıcılarda herhangi bir şekilde istihdam edilmelerinin önlenmesini teminen, işletmecilerin/hizmet sağlayıcıların düzenli olarak denetlenmesi, takip edilmesi, her türlü tedbirin alınması… 

Hükümleri ile, ilgili diğer mevzuat uyarınca, Şirketimizde anılan kurul kararı kapsamında faaliyet ve eylemlerde bulunan oluşum, grup ya da terör örgütlerine üyeliği, mensubiyeti, irtibatı, iltisakı olduğu yetkili mercilerce tespit edilen veya şirketimizce alınan tedbirler kapsamında şirketimizi idari ve temsili yetkililer dahil personel çalıştırmadığımızı ve çalıştırmayacağımızı, herhangi bir terör örgütü yahut yasadışı suç örgütü ile bağlantımızın bulunmadığını, şirket olarak ilgili mevzuat çerçevesinde yetkilendirmeye ilişkin gerekli olan bütün şartlarımızı taşıdığımızı taahhüt ederiz. 

Belirtilen hususlara aykırı hareket etmemiz ya da kurum tarafından yapılacak araştırma ve incelemeler neticesinde bu taahhüdümüze aykırılığın tespit edilmesi durumunda ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde şirketimize Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından uygulanabilecek idari yaptırımlar saklı kalmak kaydı ile şirketimizin bilgi teknolojileri ve iletişim kurumu nezdindeki tüm yetkilendirmelerinin iptal edilmesini ve bu durumlar ile ilgili herhangi bir hak talebinde bulunmayacağımızı arz ederim.”