AYŞİN SEÇİL GEZER

Şeker fabrikalarının Cumhuriyet ile birlikte kurulduğunu ifade eden Gaytancıoğlu, şunları söyledi: “Şeker pancarı bu ülkeye Cumhuriyet ile birlikte giren bir bitki yani şeker elde edilen bir bilgi, Cumhuriyet’ten önce biz şekeri ithal ediyorduk. Bu ithalatı gören Cumhuriyetin kurucuları başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, sanayi devrimini başlatırken şeker fabrikaları ile yola çıktı. Alpullu Şeker Fabrikası, Uşak Şeker Fabrikası, Turhal Şeker Fabrikası, Eskişehir şeker Fabrikası olmak üzere Büyük Taarruz’dan hemen sonra, 6 ay sonra bunun temelleri atıldı. Bir buçuk sene sonra faaliyete geçti. O tarihten bugüne 30 tane şeker fabrikası kuruldu, bunları 5 tanesi özelleşti ama 25 tanesi kamuda, kimisi 2 liraya şekeri mal eder, kimisi 8 liraya mal eder ama her birisi bulunduğu bölgeye ciddi anlamda istihdam yaratır. Pancarın işlenmesi ile elde edilen küspesi çok değerli hayvan yemidir. Onun dışında sağlıklı ve kaliteli şekeri biz beslenmede kullanırız.”

ÇALIŞTIRILMAYAN FABRİKANIN ZARAR ETMESİ MÜMKÜN

Okan Gaytancıoğlu, açıklamasına şöyle devam etti: “Nişasta bazlı şeker var. Bunun sağlıklı olmadığı bilim dünyası tarafından sürekli dile getiriliyor. İnsan sağlığına verdiği zararlar dile getiriliyor. Ama ciddi anlamda bir AKP Hükümeti nişasta bazlı şekere kota açabilmek için, yer verebilmek için bir takım uluslar arası anlaşmalara imza atıyor. Türkiye’de üretilen şekerin yüzde 10’u nişasta bazlı şeker olacak dendi sonra bu kota yüzde 50 arttırıldı, yüzde 15’i nişasta bazlı şeker olacak dendi. Kime dendi bunlar; Amerikan Cargill Firması’na. Amerikan Cargill Firması 3 ay önce bir rapor hazırladı ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Ekonomi Bakanlığı’na sundu. O raporu biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak ele geçirdik. Size şimdi o rapordan bir takım başlıklar sunuyorum, bunu daha sonra ayrıntılı bir şekilde kamuoyu ile paylaşacağım. O raporda şunlar var; Türkiye’de şeker piyasasını serbest bırakın, isteyen nişasta bazlı şeker tüketsin isteyen şeker pancarı tüketsin. Böyle bir şey var mı? Böyle bir şey olamaz, nişasta bazlı şeker sağlığa çok zararlı. Az önce dedim ki; 2 liraya da şeker var, 8 liraya da şeker var. Şimdi şeker fabrikalarını 25 şeker fabrikası olarak düşünürseniz, 2 liralık şeker ile 8 liralık şekeri karıştırdığınızda şeker fabrikaları kimisi zarar ediyor kimisi kar ediyor, bunu topladığınızda 3 liraya biz şekeri mal ediyoruz. 3 lira 30 kuruşa, 3 buçuk liraya da satıyoruz. Dolayısıyla şeker fabrikaları zarar etmiyor, kar ediyor. Bir de özelleştirme süreci içerisinde olduğu için şeker fabrikaları modernize edilmedi. Örneğin Alpullu, 4 yıldan beri çalıştırılmadı. Çalıştırılmayan fabrikanın zarar etmesi tabi ki mümkün.

CUMHURİYET HALK PARTİSİ OLARAK DİRENİYORUZ

Cumhuriyet Halk Partisi olarak şeker fabrikalarının özelleştirilme kararına karşı olduklarını belirten Gaytancıoğlu, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı: “Hükümet 15 Şubat günü bir Kararname çıkardı ve şeker fabrikalarının satışına onay verdi. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından. Şimdi 14 şeker fabrikası ihalede, satılacak. Hükümet dilediğine vermeye yetkili. Bu hiç iyi bir şey demek değil. Türkiye’nin şeker ihtiyacını maalesef nişasta bazlı şekere yönelik politikalar ile gidereceğini anlıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak ciddi anlamda direniyoruz. Şeker fabrikalarının satılmaması, devlet tarafından işletilmesi, modernize edilmesi, işçinin hakkını savunması için Cumhuriyet Halk Partisi komite oluşturmuştur. Ben de bu komitenin içerisindeyim. İlk eylemimizi Alpullu’da yaptık. Daha sonrasında; Yozgat Şeker Fabrikası, Kırşehir Şeker Fabrikası, Burdur Şeker Fabrikası, Çorum Şeker Fabrikası, Amasya Şeker Fabrikası, Tokat Turhal Şeker Fabrikası gibi fabrikalarda eylemler yaptık. Bu hafta içerisinde Erzincan, Erzurum, Ağrı, Van, Kars, Muş ve Elazığ şeker fabrikalarında da eylemlerde ve açıklamalarda bulunacağız. Cumhuriyet Halk Partisi şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşıdır. Bunlar Cumhuriyetin kazanımlarıdır. Her şeyi yerli ve milli olan şeker fabrikaları kesinlikle satılamaz. Hükümeti de daha sükunetli bir şekilde bu kararı gözden geçirmeye davet ediyorum.”