Yaşanan bu kadar soruna rağmen Galatasaray yine zirveye oynamaya devam ediyorsa ‘helal olsun’ demek lazım. Bu sezon gerçekten kulüp çok yıpratıldı. Hem içeriden hem dışarıdan... Gelen, geçen o kadar çok zarar verdiler ki yine de asırlık çınar dimdik ayakta duruyor...
Yarın oynanacak Beşiktaş derbisi Galatasaray için sezonun ‘onur maçı’ olacak. Herkes Beşiktaş’ı favori görüyor. Haklılar da... Temposuyla, kenetlenmesiyle gerçekten Beşiktaş çok iyi bir sezon geçiriyor. Ama unutulmaması gereken bir şey var ki derbilerin hiçbir zaman favorisi olmaz.
Galatasaray üç puan alırsa ligin kalan iki haftasında heyecan farklı yerlere gelecek. Beşiktaş ve Fenerbahçe puan kaybetmeye devam ederse bu tablodan şampiyonluk ya da ikincilik çıkabilir. Ama Galatasaray mağlup olursa ligi üçüncü bitirmesi kesinleşir.
Fatih Terim ne kadar eleştirilirse eleştirilsin kariyer olarak Türkiye’nin en tepesindeki hocaların başında geliyor. Böyle zor maçlara çok çıktı. Hayatı boyunca da çok zaferler kazandı. Zor bir rakiple oynayacağını herkesten daha iyi biliyor. Beşiktaş’ın iki beki Rosier ve N’Sakala hücuma çıktıkları zaman hangi takım olursa olsun büyük hasar almasını sağlıyorlar. Atiba, Josef ve Ghezzal boş alan buldukları zaman her rakibin canını yakıyorlar. Bunları Terim tabii ki hepimizden daha iyi analiz etmiştir.
Galatasaray’ın da Halil gibi, Mustafa gibi, Gedson Fernandes ve Taylan gibi her şeyden önemlisi Muslera gibi çok büyük kozları var. İki takım için de gerçekten çok zor maç olacak. Beşiktaş için derbi daha zor geçecek. Kazanırlarsa ve Fenerbahçe de takılırsa şampiyonluğu ilan edecekler. Kalan Karagümrük ve Göztepe karşılaşmasına çok rahat çıkacaklar. Fakat tersi olursa, Kartal da stres ve sıkıntı yaşayacaktır.
Bana göre bu maç her iki takım için de ‘sezon finali’ anlamına geliyor. Dilerim maçın hakemi kendini ön plana çıkarmaz, adaletli bir derbi yönetir.
Şampiyonluk yakışır
Anadolu Efes, Real Madrid karşısında serinin son maçında hepimize kalp krizi geçirtecekti! Nefes nefese geçen maçı kazandı ve Euroleague’de Final Four’a adını yazdırdı.
Ergin Ataman’ın yaşamadığı başarı kalmadı. Birçok şampiyonluğu, kupaları var. Bir tek eksik Euroleague kupası kaldı. Anadolu Efes bu muhteşem kadrosuyla, harika antrenörüyle bu şampiyonluğu kazanacak güçte. Ataman’a kariyerini böyle bir kupayla taçlandırmak çok yakışır.
Böyle kulüp yönetilmezdi!
Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, görev süresince güzel şeyler de yaptı. Futbolcuların paraları ödendi, önemli oyuncular alındı, UEFA’daki sorunlar halledildi. Bunu inkar edemeyiz. Ama son zamanlarda aldığı kararlarla kulübü kaosa sürüklediği de bir gerçek...
Seçim kararı alınıyor. Başkan adayları çıkıyor. Herkes dilinin döndüğünce plan, program yapıyor. Ve daha sonra kulübün resmi internet sitesinden seçimin iptal edildiği açıklanıyor! Şu anda ise ortalık toz duman. Bu iptal kararı, devletimizin verdiği bir karar olsa hiç kimse itiraz edemez. Herkesin boynu kıldan ince olur bu karara karşı...
Ama Başkan Cengiz, devletin hiçbir yazısını, aldığı kararı örnek göstermeden kendisi seçimi iptal ediyorsa, buna herkesin tepki göstermesi gayet normal. Haziran, kaos ayı olacak. Yeniden yapılanma, transferler, futbolculara ödenecek paralar... Yaşanan kaosta bu durumların altından nasıl kalkılacak?
Başkan adayları hepsi birbiriyle savaş halinde. Bir kötüleme kampanyasıdır gidiyor. Bundan zararı kim görüyor, tabii ki asırlık çınar Galatasaray Kulübü! Hepsi kendini güçlü göstermek için savaş verip ‘Şu kadar para koyacağız, şöyle yapacağız’ diyorlar. Madem Galatasaray’ı bu kadar çok seviyorsunuz; Halil Dervişoğlu, Mustafa Muhammed ve Onyekuru’nun mutlaka bonservislerinin alınması lazım. Hadi alın bu isimlerden birini, kulübe hediye edin ben de dahil herkes sizi alkışlasın, oyunu size versin.
Ama bakıyorum herkes tribünlere oynamak için bayağı büyük bir savaşın içine giriyor. Kabul ediyorum Galatasaray’da seçim olmalı, artık böyle gitmez. Başkan Cengiz’e Allah sağlık, sıhhat versin. Ama aday olmama kararı kendisi için, ailesi için, camia için doğru bir karar. Kulüp için daha iyi olacak.
