"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Fuat Sezgin’in fiili duası

Misbah ERATİLLA
02 Ağustos 2021, Pazartesi
Prof. Dr. Fuat Sezgin, 30 Haziran 2018’de tedavi gördüğü hastanede 94 yaşında vefat etti. Ardından, takdirle anılacak bilimsel eserler bıraktı. 'İmkânsız görülen başarılarını nasıl elde ettin?' diye sorulan soruya 'Fiilî duâ ederek' şeklinde cevap verdi.

Fuat Sezgin, 27 Mayıs 1960 yılı darbesi sonrası bir gün evinden enstitüye gidiyordu. Yolda gazete satan bir çocuk: “Yazıyor yazıyor 147 profesörün üniversiteden atıldığını yazıyor” dediğini duyunca hemen bir gazete aldı. Listede adını görünce gazeteyi çantasına koyup enstitüye değil de Süleymaniye Kütüphanesi’ne gitti ve kitap okumaya başladı. Öğrencileri enstitüye gelmediğini görünce onu aramaya başladı. Sonunda onu kütüphanede bulurlar. 

Fuat Sezgin kütüphanede olduğu süre içinde Almanya ve Amerika’daki üniversitelerde görev yapan birkaç dostuna mektup yazdı. Bir müddet sonra üç üniversiteden dâvet aldı. Darbe sonrası Fuat Sezgin’in Demokrat Parti milletvekili ağabeyi Servet Sezgin, Yassı Ada’da yargılanarak Kayseri Cezaevi’ne gönderildi. Bu sıkıntılı durum içinde Türkiye’ye yakın olması itibariyle Frankfurt Üniversitesi’nin teklifine evet dedi. Fuat Sezgin bir valiz eşyasının yanında İslâm bilim tarihi çalışmalarını da toparlayarak Frankfurt’a gitti. Üniversitenin onu altı aylığına çağırdığını son aylarda öğrendi. Birkaç ay sonra işsiz kalacağına üzülmedi ve hiçbir şey olmamış gibi işine devam etti. 

Bir gün Frankfurt’a gelmesine yardımcı olan arkadaşı ile sohbetinde: “Bugüne kadar her şeyi daima planlayarak yaptım. Ne yapmak istemişsem de yaptım ve bütün işlerimde de başarılı oldum. 1960 askerî darbesi ile balığın üzerine atılan bir ağ gibi bütün hayatımın bir anda rehin alındığı hissine kapıldım. Kendimi çok kudretli biliyordum ve şımarmıştım. İnsan olarak irademin de bir sınırı olduğunu daha yeni anladım. Artık hayatımla ilgili garantili ve uzun planlar yapmıyorum.” dedi. Böylece Fuat Sezgin, üniversitedeki altı aylık süresinin bitimine kısa bir süre kala bile ileriye dönük hiçbir hesap yapmaz. Yarın ne olacak diye düşünmez ve bilimin bereketli ocağına odaklanarak çalışır. 

Onun Frankfurt Üniversitesi’ne gelmesini sağlayan arkadaşı bir ateistti. Arkadaşı onun bu rahat halini görünce: “Ben bir ateistim. Allah’a inanmıyorum; fakat bu kadar inançlı olmana gıpta ediyorum” der. Birkaç hafta sonra bir üniversite ona ordinaryüs profesörlük unvanını verme teklifinde bulunur. O bu bölümde faydalı olmayacağından teklifi kabul etmez. Ordinaryüs profesörlük teklifi yapan hoca ona küser. Küskünlüğü ta Kral Faysal ödülünü kazandığı 1978 yılına kadar sürer. O ödül törenine gelir ve Fuat Sezgin’i kucaklayarak: “O gün odanızdan kızarak çıkmıştım, ama şimdi anlıyorum ki siz haklıydınız.” diyerek onun azmine ve çabasına hayranlığını gizlemez. Bilimin şefkatli ve bereketli kucağı ona kısa süre sonra bütün kapıları açar. Üniversite, yazdığı bir kitabını doçentlik tezi olarak kabul eder ve dört ay sonra da ona profesörlük unvanı verir. Fuat Sezgin, ilkokulu Ağrı’da ortaokul ve liseyi Erzurum’da okur. 1943 yılında Erzurum lisesinden mezun olunca mühendislik okumak niyetiyle İstanbul’a gider. Mühendislik kaydını yaptırmadan önce bir akrabası onu bir Alman âlimin seminerine götürür. Salonda dinleyici olarak üç dört kişi ancak vardır. O seminer sonrası Fuat Sezgin’in mühendislik okuma fikrini kafasından çıkarır ve semineri veren hocanın öğrencisi olmaya karar verir. Böylece Fuat Sezgin İstanbul Üniversitesi Şarkiyat Araştırmaları Enstitüsü’nde Alman şarkiyatçı Helmut Ritter’in öğrencisi olur ve tavsiyesi üzerine İslâm bilimlerine yönelir. Böylece Fuat Sezgin’in bilim yolundaki zorlu yolculuğu başlamış olur. Fuat Sezgin bilim adamı olma yoluna girdiği o günden itibaren hayatı boyunca bütün randevularına vaktinde gider. Yalnız üç randevusuna vaktinde yetişemediği için ıztırabını sürekli yaşadığını da dile getirir. Alman ordusunun 1943 Yılında Bulgaristan’a kadar ilerlemesinden dolayı Türkiye’de üniversite öğretimi askıya alınınca Ritter, Fuat Sezgin’e bu uzun arayı değerlendirmesi için ona Arapça öğrenmesini tavsiye eder. Fuat Sezgin, Cerîr Ettaberî’nin tefsirini Türkçe meali ihtiva eden kitaplarla karşılaştırarak zor bir dille yazılan tefsiri anlayarak altı ay boyunca her gün 17 saat Arapça öğrenmeye çalışır. 

Altı ayın sonunda Taberî tefsirinin Arapçasını gazete okur gibi okumaya başlar. Fuat Sezgin’in Hocası ona günde kaç saat çalıştığını sorduğunda Fuat sezgin, günde 13-14 saat çalıştığını söyler. Hocası ona, ‘bu tempoyla bilgin olamazsın eğer bilgin olmak istiyorsan buna birkaç saat daha eklemelisin’ der. Bunun üzerine günlük çalışma saatini 17 saate çıkarır. Fuat Sezgin 1951’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirdikten sonra, Arap Dili ve Edebiyatı üzerine doktora yapar. 1954 yılında doçent olur. Cabir ibn Hayyan konusunda 1965’te yazdığı ikinci doktora tezini Frankfurt Üniversitesi “Institut für Geschichte der Naturwissenschaften”a sunar ve bir yıl sonra profesör unvanını kazanır. Fuat Sezgin, aynı yıl kendisi gibi şarkiyatçı olan Ursula Sezgin ile evlenir ve 1970 yılında Hilal ismini verdikleri bir kızları dünyaya gelir. 

Sahasında yazılan en kapsamlı eser olan Arap-İslâm Bilim Tarihi’nin ilk cildini 1967’de tamamlar ve yayınlar. Bu eserin 18. cildini yazarken vefat eder. Fuat Sezgin’in geçmişiyle ilgili fazla bilgi bulunmaz. Ancak ailesinin aslen Şirvan’ın Kurmaz Köyü’nden olduğu rivayet edilir. 24 Ekim 1924 yılında Bitlis’te doğan Fuat Sezgin’in babası Müftü Mehmet Mirza Sezgin, 1939 tarihinde Doğubayazıt ilçe müftülüğü yapar ve 1943 yılına kadar bu ilçede kalır. Doğu Beyazıt’ta vefat eder ve şehir mezarlığına defnedilir. Doğu Beyazıtlıların ifadesine göre Prof. Fuat Sezgin ve kardeşi eski Enerji Bakanlarından Çanakkale Milletvekili Rafet Sezgin 1970’li yıllarda Doğubayazıt’a gelerek babalarının kabrini ziyaret ederler. Fuat Sezgin, kitaplarını yazmak için 60 ülke kütüphanesini gezer. İlk defa İslâm’da Kimya Tarihi kitabını o yazar. Hayatı boyunca yaklaşık 1400 kitabın yazımında emeği geçer. Fuat Sezgin, kısa bir ömürde yaptığı işlere bakınca tek başına birkaç üniversite kadar çalışmış dev bir bilim insanı olarak hafızalarda yer eder. Fuat Sezgin bildiği dillerden 9’u ile akademik yazı yazar. 70 yaşını geçtikten sonra kendini fazla yormamak için günlük çalışma süresini 17 saatten 15 saate indiren bir mecânîn-i kütüb/ bibliyoman yani kitap delisidir. Doğu ve batı kanatları olan bir zülcenaheyndir. 

İslâm dünyasının en büyük âlimlerinden biri olan Cabir İbni Hayyam’ın: “Allah insana kâinatın bütün sır perdelerini yırtacak kabiliyeti vermiştir.” yani beşer bu kâinatta her sırrın çözümüne ulaşabilir sözünü kendine esas yaparak son nefesine kadar bu doğrultuda çalıştı. İstanbul İslâm Bilim ve Teknoloji Müzesi’nin faaliyetlerini desteklemek amacıyla 2010’da Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı’nı kurdu. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi bünyesinde kurulan Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Enstitüsü ise 2013 yılında faaliyetlerine başladı. Frankfurt´ta kurduğu İslâm Bilim Tarihi müzesinde 800’den fazla alet vardır. Müzede, İslâm-kültür çevresinde yetişen bilim insanlarının buluşlarını bilimsel alet, araç ve gereçlerinin yazılı kaynaklara dayanarak yaptırdığı sekiz yüzden fazla örnekleri sergiledi. Aynı binada hayatı boyunca dünyanın her yerinden büyük bir özenle, zorluk ve sıkıntılara katlanarak aldığı 45.000 cilt kitap ve 10.000 adet mikrofilmle kurduğu Bilimler Tarihi Kütüphanesi bulunur. Bazı kitapları, sahasında orijinal ve tek nüsha olma özelliğini taşıdığından bu kütüphanede

İslâm Bilimler Tarihi açısından dünyada tek olma özelliğine sahip, koleksiyon bir ihtisas kütüphanesidir. 

Prof. Dr. Fuat Sezgin’in olağanüstü gayretleri ve çalışmalarıyla ikinci bir müze ise 2008 tarihinde içerisinde yaklaşık 700 eserin olduğu ve bu eserlerin tamamına yakını bağış olarak kazandırılarak İstanbul Gülhane Parkı içerisindeki binada kurulur. Prof. Dr. Fuat Sezgin, hayatı boyunca Uluslar arası çeşitli akademilerin üyesi oldu. Bunlardan bazıları; hayatı boyunca Kahire Arap Dili Akademisi, Şam Arap Dili Akademisi, Fas Rabat Kraliyet Akademisi, Bağdat Arap Dili Akademisi, Türkiye Bilimler Akademisi şeref üyeliği de dâhil olmak üzere çok sayıda önemli ödül ve nişan aldı. Prof. Dr. Fuat Sezgin’in öncülüğünde kurulan İstanbul İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi de üstün nitelikli eser ve ortaya konan özgün çalışmalardan dolayı kurum statüsünde Kültür ve Turizm Bakanlığı 2016 Özel Ödülü’ne lâyık görüldü. 

30 Haziran 2018’de tedavi gördüğü hastanede 94 yaşında vefat etti. İstanbul Gülhane Parkı içindeki İstanbul İslâm bilim teknoloji tarihi müzesinin yanına defnedilir. Ardından da, kıyamete kadar takdirle anılacak bilimsel eserler bıraktı. İmkânsız görülen başarılarını nasıl elde etti diye sorulan soruya fiilî duâ ederek oldu.

Kaynak: Linki = https://www.vanmed. net/makale/fuat-sezginin-fiili-duasi-11

Okunma Sayısı: 3387
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Said Yüksekdağ

    2.8.2021 14:57:53

    Allah razı olsun Misbah Hocam..

  • Halil İbrahim Karahan

    2.8.2021 13:04:04

    Allah razı olsun

  • mehmet emin bozkuş

    2.8.2021 12:44:39

    Güzel bir çalışma. Tebrikler Misbah Hocam..

  • ihsan

    2.8.2021 09:46:17

    Allah razı olsun. Bizi de şevke getiren bir yazı.

  • Orhan Ali YILMAZ

    2.8.2021 09:43:16

    Misbah Kardeşimiz ya da Abimiz; İsminizle tam müsemmâ olarak, bizi gerçekten, bu konuda yeniden bir tenvir edip aydınlattınız... Kaleminize, zihninize ve de yüreğinize sağlık... "Âdemoğlu vefat ettiğinde, amel, sevap defteri, şu üç şey dışında tamamen kapanır: Kendisini arkasından hayırla yâd edecek ve ona sevap kazandıracak Hayırlı bir Evlat, Hayırlı bir Eser ve de Hayırlı bir İlim..." Cenab-ı Hakk tarafından kendisine bahşedilen, 94 yıl gibi, gayet bereketli ve dolu dolu, muazzam feyizlerle memlû, uzun bir ömür geçiren Merhum Fuat Sezgin Hocamız, yukarıdaki hadiste verilen "müjde"nin son ikisinde, Akademik Câmiâmız içinde "Birinciliği" kazandığı konusunda hiçbirimizin, hiçbir şek ya da şüphemiz olmadığına kuvvetle şehadet ediyoruz... Rahmeten vâsieten biâdedi mâ terekenâ min âsârihi ve ilmihi...

  • Oğuz Yiğiter

    2.8.2021 05:42:17

    Allah razı olsun Misbah Eratilla Hocam. İlim yolunda ilerlemek isteyen yeni nesillere, rehber bir şahsiyetin bu uğurdaki serencamıyla ilgili, bir kıvılcım mesabesinde küçuk bir kesit mesabesindeki bu yazınız kıymetli bir atşiv belgesi niteliğinde. Tebrikler, dualar...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı