Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Fetullahçı Terör Örgütü’yle yapılan mücadelede ankesörlü telefon soruşturması ve FETÖMETRE uygulamasıyla özellikle TSK’da başarılı sonuçlar alındı, binlerce kripto FETÖ’cü deşifre edildi. Aynı durum adliye ve mülki amirler, Emniyet teşkilatı için de geçerli. Bu arada FETÖ davalarında ağırlaştırılmış müebbet ya da müebbet kararları da peş peşe geliyor. Yani yargı süreci de tam gaz işliyor. Ama tüm bunlar temizlik bitti, tehlike geçti anlamına gelmiyor. Çünkü hâlâ kendini saklayan FETÖ’cüler var ve bu yapı hem içeride özellikle de ABD, Almanya başta olmak üzere yurt dışında şer faaliyetlerini sürdürüyor. Bunun son örneğini de ABD’nin New York kentinde FETÖ mensubu bir grup tarafından Türkiye’yi karalamaya yönelik verilen reklamla yaşadık. İlan Türk toplumunun gösterdiği tepki üzerine kaldırıldı ama ABD’deki FETÖ’cülerin şer niyetleri ve buna dönük kirli ilişkileri devam ediyor. Dolayısıyla, 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişimi sonrasında uzunca bir süre konuşup tartıştığımız “devletin her köşesine nasıl sızdılar ve de kendilerini nasıl sakladılar” konusu da artık şu noktaya evrilmiş durumda:  

Haberin Devamı

Verilen mücadeleye ve darbe girişimden bu yana geçen onca zamana rağmen neden hâlâ temizlik tam anlamıyla gerçekleştirilemedi? Soruya Hava Kuvvetleri Komutanlığı eski başsavcısı, emekli hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok yanıt veriyor:

“PKK için söylenirdi bu; ağırlıklı olarak derlerdi ki PKK öyle bir örgüt ki bununla mücadele sadece askere, polise devredilemez. FETÖ ondan daha organize, daha sofistike bir örgüt. Dolayısıyla, FETÖ’yle mücadeleyi de sadece askere, polise devrederseniz olmaz. Şöyle düşünün: Şu anda FETÖ’yle kim mücadele ediyor? 50-100 tane savcı arkadaşımız, 500-1000 tane de polisimiz var, bir de Silahlı Kuvvetler’de bilemedin 50 kişi vardır. Bunların haricinde hiçbir kamu kurum ve kuruluşunda FETÖ’yle mücadele eden ne şahıs bulabilirsiniz ne kurum bulabilirsiniz ne de herhangi bir oluşumdan bahsedebilirsiniz. Böyle olunca da sadece asker, polis, savcılarla bu işi yürütürseniz ancak bu kadar başarılı olursunuz ve temizleyemezsiniz.”

Haberin Devamı

Yani?

“Bunu ancak nasıl temizlersiniz? Topyekûn bir mücadele olur kamu kurum ve kuruluşlarında bu mücadele hep birlikte yapılır. Bunun için de tabii en önemli şey, Cumhurbaşkanı’nın irade göstermesidir. Hatırlayın, 15 Temmuz sonrasında Sayın Cumhurbaşkanı bu konudaki gerçek iradesini çok net bir biçimde ortaya koyunca müthiş bir süreç başlatıldı. Her kurum ve kuruluşta kurullar oluşturuldu, herkes kendi içerisindeki FETÖ’cüleri tespit için bir çalışma başlattı. Ve bunun sonucunda da şu ana kadar yapılanların hepsi o dönemde yapıldı. Ancak son 2-3 yıldır hiçbir kurumda FETÖ’yle mücadele edilmediğini, aksine, adeta FETÖ bitmişçesine bir davranış içerisine girildiğini görüyoruz. O yüzden de bitmiyor, bitmez...”

FETÖ için PKK’dan daha sofistike dediniz?

“Evet, çok daha sofistike ve uluslararası. Düşünsenize, PKK, Türkiye, Irak, İran, Suriye’de varlığını sürdürebilen bir şey ama FETÖ son tespitlere  göre, dünyanın 160’dan fazla ülkesinde okullar açmış, sivil toplum kuruluşları var. Artı ticari mekanizmalar kurmuş bir örgüt ve buralarda da özellikle uluslararası istihbarat örgütlerinin desteğiyle ve onlarla birlikte çalışan, onların yapılandırması içerisinde kendi kuruluşlarını gerçekleştiren çok sofistike bir örgüt.”

Haberin Devamı

ABD’deki son ilan skandalının sürpriz olmadığını, dahası, FETÖ’cülerin yeni faaliyetleri açısından işaretler içerdiğini belirten Üçok, devam ediyor:

“FETÖ ABD’de özellikle Biden, yani Demokratlara oynadı. Hatırlayın, Hillary Clinton FETÖ’nün üniversitelerini ziyarete geldi. Onunla birlikte birçok Demokrat senatör, Temsilciler Meclisi üyesi FETÖ okullarını ziyaret ettiler. Biz ABD’ye gittiğimizde de FETÖ’nün senatörler ve Temsilciler Meclisi üyelerini nasıl ikna ettiklerini ve son derece etkin bir şekilde kullandıklarını görmüştük. Böyle bir ABD var karşınızda. İşte gördük, New York’un göbeğinde billboardlarda Türkiye’nin Cumhurbaşkanı aleyhine reklam bantları kullandılar. Bunu başka bir ülkenin lideri için müsaade etmeyecek olan ABD, bizim ülkemizin Cumhurbaşkanı olunca buna izin verdi ve büyük bir uluslararası skandala neden oldu. Dolayısıyla da böyle bir ABD’nin olduğu yerde FETÖ’nün ben ileriki günlerde daha da etkinleşeceğini düşünüyorum. O yüzden de içeride mutlaka ve mutlaka FETÖ ile mücadelenin o 15 Temmuz sonrasındaki biçimiyle devam ettirilmesi gerektiğini kesin ve kesin söylüyorum.”

ABD izin vermese billboarda konulmaz yani?

“Başka hiçbir devletin başkanı için böyle bir şeye izin vermezler. Hatırlayın, daha 10-15 gün öncesinde de 60 civarında senatör aralarında Enes Kanter’in adının da geçtiği FETÖ’cüleri kollayan bir bildiri hazırlayıp, Türkiye’ye göndermişlerdi. Yine yeni Dışişleri Bakanı olsun, Biden’ın sözcüsü, temsilcisi olsun, sürekli Türkiye aleyhine açıklamalarda bulunuyorlar.

Bunlar şunu gösteriyor: FETÖ Biden iktidarı döneminde, yani Demokratların hâkim olduğu süreçte eskisinden daha etkin bir rol oynayacak. O nedenle, 15 Temmuz sonrasındaki kararlılık bu süreçte de gösterilmeye başlanmalı yoksa içeride ABD’nin verdiği bu destekten cesaret alan FETÖ’cülerin neler yapabileceğini tahmin bile edemiyorum...”