Fatih Altınağaç, "Duygusal Zekâ Çağına Hazır mısınız?"

Fatih Altınağaç, "Duygusal Zekâ Çağına Hazır mısınız?"

Yazar ve Kişisel Gelişim Uzmanı Fatih Altınağaç, duygusal zeka çağı hakkında açıklama yaptı.

Dünyanın en büyük ticaret portalı Alibaba’nın kurucusu Jack Ma davet edildiği bir konferansta geçtiğimiz eğitim sistemimizin insanlara bilgi yüklediğine değinerek şunları söylemişti: “Öğretme şeklimizi değiştirmezsek 30 yıl sonra başımız büyük belada demektir. 200 yıl öncesinden kalma bilgiye dayalı öğretme yöntemini kullanıyoruz. Çocuklarımıza insani değerleri, inanmanın önemini, bağımsız düşünmeyi, ekip çalışmasını ve başkalarına değer vermeyi öğretmeliyiz. Bunlar insani becerilerdir, bilgi vererek öğretilemez. Bu yüzden çocuklarımıza spor, müzik, resim yapmayı öğretmeliyiz. Makinelerin yapamayacağı şeyler öğretmeliyiz onlara; birer makine olmamaları için resim yapmayı öğretmeliyiz.” 

Üniversitelerde Kişisel Gelişim Dersleri Olmalı

İzmir’de bir üniversitede verdiği bir seminerde konuşan kişisel gelişim uzmanı ve yazar Fatih Altınağaç da önümüzdeki yıllarda entelektüel zekanın yerini duygusal zekanın alacağının altını çizerek “Artık gözlerinde parıltı olan, sosyal yönü güçlü, vicdanlı insanı yaratmalıyız. Rubik küpünü saniyeler içinde çözen robotlar değil, biriktirdiği harçlıklarıyla uçak bileti alarak sırt çantasıyla tek başına gittiği İspanya’da tanıştığı bir kızla birlikte İspanya’ya Afrika’dan gelen göçmenlere yönelik sosyal rehabilitasyon merkezinde gönüllü olarak görev alarak onlarca Afrikalı arkadaş edinebilen ve bu irtibatları sayesinde bir sonraki sene Afrika’ya gitmeyi kafasına koyabilen cesur, özgüvenli ve dünyaya kendi köyü gözüyle bakan bireyler yetiştirmeliyiz” dedi. Altınağaç, özellikle kişisel gelişim teması altında toplanan bütün konuların üniversitelerde zorunlu ders olması gerektiğini vurguladı.

Kişisel gelişim uzmanı, profesyonel yaşam ve ilişki koçu Altınağaç üniversitelerde düzenlediği kişisel gelişim seminerlerine bu yılda devam ediyor. Kişisel gelişim alanında gençlerin en fazla rağbet gösterdiği uzmanlardan biri olan Altınağaç, eğitimlerinde gençlere üniversitenin bir araç olduğunu, amacın ise mezun olmadan önce belirlenmesi gerektiğini dile getiriyor.

Duygusal Profesyoneller Yetiştirmeliyiz

Üniversite eğitiminde mutlaka olması gereken ve ders niteliğinde okutulması gereken bazı konulara parmak basan Altınağaç, sözlerine şöyle devam etti: “Bugün meslek hayatında işe geç kalan bireylerin aynı bağlamda buluşmalara yahut başka bir randevuya geç kaldığını görüyorum. Üniversitedeki o rahat ortam maalesef ki profesyonel yaşamda yok. O yüzden öğrencinin kendisini profesyonel yaşama hazırlaması yine üniversite okuduğu yıllarda olmalı. Bunun için de kişisel gelişim konularından faydalanabiliriz. Mesela “Zaman Yönetimi” ve “Stres Yönetimi” eğitimi almış bireylerin bu iki yönetim biçimini hayatlarında kullanmaları halinde bu geç kalma durumları ortadan kaldırılabilir. İşin ilginci sadece meslek alanında geç kalma durumu da değil. Çok sevdiği hatta âşık olduğu kadının veya adamın randevusuna geç kalanlar da görüyorum. O yüzden üniversiteler sadece mesleki anlamda değil insan yaşamını etkileyen diğer alanlarda da eğitim veren bir yer haline gelmeli.”

Altınağaç Kişisel Gelişim Seminerleri

Altınağaç geçtiğimiz yıl 33 farklı üniversitede verdiği eğitim seminerlerine bu yıl da aralıksız devam edeceğini sosyal medya hesabından duyurdu. Öğrencilerin kendisine çekinmeden ulaşabileceklerini söyleyen Altınağaç, “Üniversitelerde okuyan değerli kardeşlerim, sizlerin çağrılarıyla güzel ülkemin bir ucundan bir ucuna kişisel gelişim alanındaki tecrübelerimi paylaşmak için gelirim. Sosyal medya hesaplarımdan bana rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Sağlıklı yarınlar yaratmak adına sizlerle seve seve buluşmaya hazırım” diyen kişisel gelişim uzmanı gençlerden gelecek davetlere yeşil ışık yaktı.

Güldürerek Öğretmek, Sevdirerek Yaptırmak

Altınağaç, üniversitelerde verdiği kişisel gelişim eğitim seminerlerinde, öğrencilerin durumu daha rahat kavrayabilmesi için eğitimcilerin kendilerini ve eğitim içeriklerini bugünün gençlerinin ilgi alanlarına uyumlu hale getirmesi gerektiğinin altını çizdi. “Eğitimin mizahla buluşması gerek. Gözlemleyebildiğim kadarıyla kurum eğitimleri ve üniversite eğitimlerinde ortak sorun eğiticilerin duygusallık ve zekadan yoksun, düz ve yavan bir anlatım tarzı benimsemeleri. Özellikle gençlerle buluşurken buna iki kat fazla dikkat ediyorum. Gençlerin kullandığı dil başka, yaklaşım başka. Siz Fransızca bilmeyen birine Fransızca konuşarak ne kadar derdinizi anlatabilirsiniz? O yüzden, özellikle kişisel gelişim eğitimlerinde ortak dil sağlanmalı. Bir şeyler anlatmak değil, öğrenciyle iletişim kurmak esas olmalı.” diyen Altınağaç eğiticilere Almanya’nın eski başbakanlarından Willy Brandt’ın “If I’m selling to you, I speak your language. If I’m buying, dann müssen Sie Deutsch sprechen! (Ben size bir şey satıyorsam, sizin dilinizi konuşurum; ama alıcı ben isem, o zaman siz Almanca konuşmak zorundasınız!)” sözünü hatırlattıktan sonra öğrencileri de “Önünüzde entelektüel zekâsı yüksek robotlarla duygusal zekâsı yüksek insanların rekabet edeceği yapay zekalarla örülü bir dünya olacak. İnsani yeteneklerinize odaklanarak kendinizi robotlardan ayrıştırabilir, sıradanlıktan kurtarabilirsiniz” sözleriyle bağımsız düşünmeye, öznesi insan olan konuları daha yakından takip etmeye ve sosyal hayatta daha katılımcı bireyler olmaya davet etti.


 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.