• DOLAR 32.49
  • EURO 34.999
  • ALTIN 2434.519
  • ...
Ezher`le uğraşmak ateşle oynamaktır
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Kinane kabilesinden olan Hacer, Arapların babası Hz. İsmail`i doğurdu. Yine Kinane`den Mariye, insanların efendisine İbrahim`i doğurdu. Bunun için Peygamberimiz (sav) şöyle bir vasiyete bulunuyor: “Mısır'ı fethettiğiniz zaman halkı Kıptilere iyi muamele ediniz. Onların hem zimmet, hem de yakınlık hakları vardır”

Yüzlerce yıl bu vasiyet hakkıyla yerine getirildi. Müslümanlar, Hristiyanlarla beraber İslam`ın hoşgörü ve adaleti altında yaşadılar. Ancak son zamanlarda bazı marjinal gruplar, Firdevs cennetine masumların kanını dökerek girmeyi umuyorlar. Bu şekilde İslam`ı töhmet altında bıraktılar. Ancak İslam onlardan beridir. İslam`a göre suçsuz yere kan dökmek suçtur. Bunun için İslam`ı bilen herkes bu türden saldırıları kınar.

Mısır`da iki kiliseye yapılan saldırıyla ilgili yapılan propagandaların bir gerçekliği yoktur. Bu konuda dikkatimi çekenlerin en önemlisi, saldırının Ezher`e yüklenmesi ve bu köklü dini kuruluşun terörist ve marjinal gösterilmeye çalışılmasıdır. Yine bunu bahane ederek İslami ve dindar kesime baskıların yapılmasıdır.

Ezhere karşı yapılan bu kampanyanın büyük bir yönünü basın kuruluşları, aydınlar ve siyasiler oluşturuyor. Bunların bazıları Ezher Şeyhi`nin aşırılığa karşı durması ve bu doğrultuda gayret sarf etmesi gerektiğini… Bazıları da Ezher`in eğitim metodunun DAİŞ düşüncesini yaydığını, metodunun değiştirilmesi gerektiğini söylüyor. Başkaları da Ezher`in dini bakış açısını yenileyip, bu doğrultuda toplumsal meselelere yönelmesi gerektiğini savunuyorlar.

Ezher`in radikal düşünce yaydığı düşüncesi basit bir düşüncedir. Çünkü radikal gruplar Ezher`i tekfir ediyor. Onun resmi bir kuruluş olduğunu, âlimlerini devlet âlimleri olduğunu, devlete göre hareket etiğini ve devletin görüşünü din olarak kabul ettiğini söylüyorlar.

Kiliselere yapılan saldırılar öncesinde, Ezher`den ülkenin siyasetine göre yeni dini söylemler geliştirilmesi isteniyordu. Ancak Ezher Şeyhi ve büyük âlimler, Ezher`i ve metodunu buna alet etmeyeceğini açıkladılar. Bunun için Mısır`ı takip edenler Ezher ve yönetim arasında ciddi tartışmaların olduğunu görür.

Yine Ezher ve Mısır müftülüğü arasında, imamların aynı hutbe okuması gerektiği konusunda çekişmeler yaşanıyor. Ezher imamların hutbelerinde mutedil dini bakış açısıyla hutbe hazırlaması şartıyla özgür bırakıyor. DAİŞ`le mücadele ettiği halde, Ezher şeyhi DAİŞ`i tekfir etmiyor. İslam`a göre onların durumunun Hz. Ali`yle savaşan haricilerin durumu gibi olduğunu belirtiyor. Bunu da Ezher`e karşı baskı aracı olarak kullanıyor.

Ezher dünyaya İslam`ın mutedil bakış açısını yayan, âlimler ve davetçiler yetiştiren dini bir kurumdur. En büyük İslam üniversitesidir. Dünyanın her tarafından öğrenciler gelip, oradan dini eğitim alıyor. Yüzlerce yıldan beri, Mısır`ın ve İslam dünyasının dini merciidir.

Ezher`le uğraşmak ateşle uğraşmaktır. Çünkü bu köklü kuruluş verdiği fetvalarda ve fıkhi seçimlerde toplumun ihtiyacına göre mutedil ve insanlara kolay gelecek fetvalar veriyor.

Ezher`le uğraşmak, Mısır halkının kaynaksız kalması, ihtilafların ve tartışmaların derinleşmesi demektir. Ferdi içtihatların sağlıklı yapılmaması, terörün ve aşırıya gitmenin yayılması demektir. 

Doğru olan, Ezher`e tam desteğin verilmesidir. Çünkü radikal ve terörizme karşı ancak mutedillikle savaşılabilir. Düşünceye karşı ancak düşünceyle savaşılabilir. Karanlık ancak doğru bir aydınlıkla yok edilebilir.

Ezher`in 1952 yılından bu yana yönetimin yanında durup, Müslüman bir kuruluş olduğu halde ümmetin sorunlarını savunmak adına kalemini kullanmamasına katılmıyorum, halkla beraber durup, onlarla hareket etmediği halde, sonuçta Mısır`ın ilmi merciidir. Ona karşı başlatılan bu azgın kampanyaya karşı duruyorum. Bu Ezher`e karşı çok tehlikeli bir kampanyadır. Mısır vatandaşlarının bunu göz ardı etmemesi gerekir.

İhsan Fakiye

Tercüme: Mücahid Temel

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir