Derya Özel Evde sıkılınca...
HABERİ PAYLAŞ

Evde sıkılınca...

Haberin Devamı

Çocukların dikkat süreleri bizimkinden hayli kısa, bu sebepten dolayı sürekli aktivite isteyen, oyun oynamak isteyen, oynadığı oyundan bize göre çabuk sıkılan birer etkinlik canavarına dönüşüyorlar. Hele bir de okullar tatilse, hafta sonuysa, isteklerinin ardı arkası bitmiyor.

Hava kötü olup da dışarıda enerjilerini atamadıkları hafta, evin içinde yine ‘etkinliiiik’ diye naralar atan iki kızımla ne yapacağımı buldum. Geçen hafta 4 günlük anne kız kaçamağı yaptığımız sırada, torunlarıyla doya doya vakit geçiren annem, bir yandan da bana öğrettiklerini kızlarıma da öğretmeye karar vermişti.

İlk gün bir iğne ve iplik, atık kumaş parçaları ve makasla oturttu kızları dizinin dibine ve başladılar kumaş parçalarını birbirine dikmeye. Ellerine iğne bata çıka, oflaya poflaya dikiş dikmeyi öğrendiler. Ertesi gün birer şiş ve rengarenk yünlerle geldi anneanne. Her ikisine de örgü örmeyi öğretti.

O kadar hoşlarına gitti ki; oynadıkları tüm oyunları unutup, başlarını örgülerinden kaldıramadılar. Yine böyle evin içinde sıkıntıdan söylenirlerken, aklıma işte bunlar geldi. Hemen şişleri çıkardım, tutuşturdum ellerine örgüleri.

Biraz örgü arası legoyla oynayıp sonra tekrar örgü örerek günü kurtardık. Akşam yemeğini hazırlarken de bana yardım ettiler ve böylece günün kapanışını kitap okuyarak yapmış olduk.

Bunu sadece bir kız aktivitesi olarak görmeyin. El becerisi geliştirmek için bu işlerin erkeği kızı olmaz.

Bazen o geçmeyen sıkıntılarına şaşaalı oyuncaklar çare olmazken, bir yün ve bir çift şiş çare olabiliyor.

Tükenmişlik sendromuyla başa çıkabilirsiniz

Bazen hayat bizi o kadar yorar ki; evde durumu idare edecek gücümüz kalmaz. Çocuklarımıza durumu yansıtmamak için kırk takla atsak da, onların ilk odağı biz olduğumuz için halimizden hemen anlarlar ve stres seviyeleri değişir.

Tükenmiş ebeveynler, tükenmiş çocukları doğurur. Peki kendimizi bu kadar tükenmiş hissederken, evdeki durumumuzu nasıl idare edeceğiz, ya da tükenmişlik sendromuyla nasıl baş edeceğiz?

Bakın uzmanlar bunun için minik tüyolar veriyorlar.

● Günde sadece 20 dakika kendinize ayırın. Tükenmişlik sendromunda olduğumuzda kendimize zaman ayırmayı ihmal ederiz. Bu zamanda neleri yapmak sizi besler? Sevdiğiniz bir arkadaşınızı aramak, güzel bir banyo?

● Yardım alın. Güçlü insanlar zor zamanlarda yardım isteyenlerdir. Acaba hayatınızda bölüştürebileceğiniz hangi sorumluluklar var? Tüm gün içinde yaptığınız işleri listeleyip bir bakın.

● Çalışma yoğunluğunuzdan kaynaklanan bir duygusal çökkünlük yaşıyorsanız alternatifleri araştırmaya ne dersiniz? Sizi mutlu eden nasıl bir iş olabilir? Ya da kendi işinizse iş modelinizi nasıl değiştirebilirsiniz?

● İsteklerinizin, ihtiyaçlarınızın ne kadarını ifade ediyorsunuz? Kurduğunuz cümlelere dikkat edin, nasıl mesajlar veriyorsunuz. ‘Ben’ diliyle iletişim ya da ‘Şiddetsiz İletişim’ (Rosenberg, M) konusunda okumak, iletişim becerilerinizi geliştirmek sizi bu süreçte destekleyecektir.

Tavsiye ediyorum

Çocuklarımızı sanatla barışık, sanatla iç içe yetiştirmeye gayret ediyoruz. Benim gibi birçok annenin, çocuklarını sinema yerine daha çok tiyatroya götürdüğünü de haftasonları gittiğimiz çocuk oyunlarında görüyorum.

Tiyatro, bir çocuk için interaktif olmasından dolayı, çok daha ilgi çekici ve eğlenceli. Çocuklar oyuna katılıyor, oyun içinde oyun yaşıyorlar.

27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nde yurdun çeşitli yerlerinde pek çok oyun icra edilecek. Biz de bu hafta sonundan itibaren kaçırdığımız pek çok tiyatro oyununu görme şansını bulacağız. Siz de sinemaya gittiğiniz kadar tiyatro oyunlarına da zaman ayırın.

ETKİNLİK KUŞU

İstanbul


Animasyon yönetmeni Deniz Öcal tarafından gerçekleştirilen Stop Motion Animasyon Atölyesi, çocukların kendi hayalindeki karakteri yaratması, üç boyutlu halde üretmesi, kendi yaratacağı hikaye dahilinde fotoğraflayarak filme dönüştürmesinden oluşuyor. 5-12 yaş grubundaki çocuklara yönelik atölye 4 hafta boyunca ikişer saat olarak düzenleniyor. Atölye sonunda herkesin kendi ürettiği filmin kurgusu, yönetmen Deniz Öcal tarafından yapılıp DVD olarak teslim ediliyor.

Detaylı bilgi için; Çocuk Atölyesi Cihangir Tel: (0533) 477 59 51

Adana

Adana “Her çocuk bir fidan, her fidan bir orman” projesi çerçevesinde ormanların korunması, geliştirilmesi ve çok yönlü faydalarının çocuklara anlatılabilmesi amacıyla düzenlenen Bugs Bunny ve Sid Orman Dostu adlı müzikli tiyatro oyunu, 28 Mart Salı günü Adana Orhan Kemal Kültür Merkezi’nde.

Eskişehir

Siyah-beyaz tiyatro tekniği kullanılarak sahnelenen ‘Parçacık’ adlı tiyatro oyunu, küçük bir parçacığın neyin parçası olduğunu anlatıyor.

Miniklerin severek izlediği bu oyun için adres; Eskişehir Haller Gençlik Merkezi. Tel: (0222) 230 71 75

Sıradaki haber yükleniyor...
holder