Korkusuz

Eşek-Fil ilişkisi

Eşek-Fil ilişkisi
ABD’de Demokrat Parti’nin sem­bolü Eşek, Cumhuriyetçi’lerin Fil.

Hayvanlar Türkiye’de de birçok partinin ambleminde kullanılmıştır.

Adalet Partisi (Kırat-at), ANAP (Arı), Güven Partisi (Horoz), DSP (Güvercin), HEPAR (Kartal), LDP (Yunus)...

Dünyanın birçok ülkesinde siyasi parti­ler, örgütler, spor kulüpleri hatta şirketler hayvanları sembol olarak kullanmaktadır.

Hepsinin de mutlaka bir anlamı ve hikayesi vardır.

1828 seçimlerinde Demokrat Parti’nin adayı Andrew Jackson rakiplerinin kendi­sine Jackass, yani ahmak demesi üzeri­ne, inatçı hayvan olarak bilinen Eşek’i seçim kampanyasında kullanmaya karar vermişti.

Alman göçmeni ünlü karikatürist Thom­pson Nast’ın çizimiyle Eşek, Demok­ratlar’ın sembolü oldu, Jackson başkan seçildi ve Eşek’e benzetmesinden dolayı hiç kimseye hakaret davası açılmadı.

Aynı Nast Cumhuriyetçi Parti için Fil’i çizince onlar da bu sembolü benimsemişti.

Her iki sembolde renkler Amerikan bayrağının renkleri kırmızı, mavi ve beya­zın dışında renk yok.

Fil ile Eşek arasında nasıl bir ilişki kurulabilir bilinmez ama her ikisi aynı madalyonun ön ve arka yüzleri.

İktidara kim gelirse gelsin içeride belki ama dışarıda ABD’nin politikasında deği­şen çok fazla bir şey olmuyor.

Başkan’ın kişisel karakterinden kaynaklanan küçük detaylar dışında ABD aynı ABD.

Deli Trump “nevi şahsına münhasır bir vakıa” idi.

Biden’ın yakında neler yapacağını hep birlikte göreceğiz.

Bana göre kriter Ortadoğu politikasıdır.

Her zaman olduğu gibi Washington öncelikle İsrail’i kollayacak.

Biden’ın önemli görevlere atadığı kişilerin hemen hemen hepsi İsra­il sevdalısı ve bazıları da Yahudi kökenli.

Hepsi de Fırat’ın doğusuna yani PYD/ YPG’ye çok meraklı.

Öncekiler gibi.

AKP’nin tersine.

AKP; “Barış Süreci” dedi olmadı.

AKP; PYD lideri Salih Müslim’e “çengel attı” olmadı.

AKP; “YPG’liler sınırdan uzakla­şacak” dedi ama adamlar Amerikan askerinin desteğiyle oralarda duru­yor.

AKP; son on yılda ve özellikle Fe­tö’cu darbe girişiminden sonra Tür­kiye’nin şimdiye dek uyguladığı tüm iç ve dış politikasını tersyüz etti.

AKP; içeride ve dışarıda kendi ideolojisine ve Erdoğan’ın kişisel ideal ve tercihlerine uygun “Yeni bir Türkiye” kurmaya çalışıyor.

Müneccim olmaya gerek yok çünkü bu “Yeni Türkiye”nin nasıl bir ülke olacağını tahmin etmek zor olmazsa gerek.

Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan değil Salı hatta Pazartesi’nden bellidir.

Oysa ABD’de öyle olmuyor.

Bir örnek:

İktidarın Cumhuriyetçi’lerden De­mokratlara geçmesiyle Washington’da toplamda üç bin kadar üst düzey yönetici değişiyor.

Türkiye’de 18 yıllık iktidarı boyunca AKP bırakın üst düzeyi kendisinden olma­yan herkesten kurtulmuş ya da kurtulma­ya çalışıyor.

Hem de devletin tüm kurumlarında.

Böyle giderse gün gelir AKP’ye üye olmayanlar devlette işe alınmayacak.

Bir zamanlar Baas yönetiminde Suriye ve Irak öyleydi.

Kaddafi yönetiminde Libya da.

Hepsinde eş-dost iktidarlar vardı.

Bu coğrafyanın diğer ülkelerinde de.

Hepsinin ne olacağına dolaylı do­laysız Eşek ve Fil karar veriyor.

Trump’ın yaptığı bazen de Fil ezip geçiyor.

Eşek ise Clinton gibi az daha “kibar” davranıyor.

Sonuç aynı.

Savaşlar, kavgalar, gerginlikler, terör, yıkım, ölüm, gözyaşı ve acı her yerde.

Cehalet, yoksulluk, bağnazlık ve çürüme başka bir konu.

Fil ve Eşek’ten kurtulmanın tek bir çaresi var:

Demokrasi, özgürlük ve barış.

İçerde ve dışarda.

Komşu ülkelerle dost olmakla sorunların tümü hemen çözülür.

Dışarıda sorunu olmayan bir Tür­kiye kendi içinde toplumsal barışını çok daha kolay gerçekleştirebilir.

Türkiye’nin başka çıkış yolu yok.

Yoksa son dört yılda Fil’den çok çeken bir Türkiye, Eşek’in anırması­na şimdiden hazırlıklı olmalıdır.