25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Erol Bulut ve Fenerbahçe

Yaşar Arslan

Yaşar Arslan

Gazete Yazarı

A+ A-

Sayın Aydınlık gazetesi okurları ve sporseverleri... Bundan önce, e-posta ile "Sen futbolda hangi renkleri destekliyorsun, hangi takımı tutuyorsun" ve hatta iki okurum aracılığıyla, "Senin Fenerbahçe ile alışverişin ne" şeklinde sorular almıştım. Bir iki yazımda, taraf tutmadığımı, yorum yaptığımı köşemde dile getirmiş, ayrıca e-posta yolu ile de kendilerine iletmiştim. Dün olduğu gibi bugün ve yarın için de geçerli olan tarafsızlık anlayışımı sizlerle bu yazımda tekrar paylaşmak istiyorum.

İyi futbol oynayarak başarılı olan takım ve takımları belki anında olmasa da başarının haftalara yayılması ve devamlı hale gelmesi durumunda, muhakkak Türk kulüp futbolu adına kutlar ve tebrik ederim. Ancak, kadrosuna birçok şöhreti toplayıp da sahada sek-sek oynar gibi zıplayarak taraftarını mutsuz eden, her hafta inişli çıkışlı performans gösteren bir takıma da iyi deme lüksüm olamaz. Sahada kulübü ve takımı için ter döküp mücadele ederek yönetim ve taraftarının takdirini kazanan futbolculara "ayıp ettiler" demek de bana ayıp olur. Sayın futbolseverler, yazımın buraya kadar olan kısmında sizlerle olan paylaşımıma anlayış göstermenizi rica ederim.

MACERA VE FUTBOL TECRÜBESİ

Uzun seneler öncesinde futbolculuk kariyerine Almanya'da başlayan, daha sonra Türkiye'de de oynayan ve ardından teknik direktörlüğe soyunan Erol Bulut kardeşimizi, bir antrenör ve spor yazarı olarak önce merakla daha sonraları da takdir ederek takip ettim. Almanya'da çocukluğundan itibaren adım adım ilerleyerek profesyonel futbolcu olup Eintracht-Frankfurt takımında forma giyecek kadar başarılı bir oyuncuydu Erol Bulut. Sağlam bir karaktere sahip olması da önünü açmıştı. Fenerbahçe Spor Kulübü'ne transfer oluşu da hem Fenerbahçe hem de Türk futbolu için büyük bir kazanç olmuştu.

1995-99 yılları arasında Fenerbahçe'de 111 kez forma giymesine rağmen Frankfurt'a geri dönmesi beni biraz düşündürdü, kulübü tarafından önce Trabzonspor ve ardından Adanaspor'a verilmesi de beni zihnen zorlamadı desem yalan olur. Belki Türk futbolunun içinde olmanın onun için ayrı bir önemi olduğunu düşünerek bundan sonraki futbol maceralarını takibe devam ettim.

Futbolculuk macerası 2012 yılında son bulunca, yeterli futbol bilgisini edindiğini düşündüğüm Bulut, aynı yıl antrenörlüğe başladı. İlk önce Türk futbolunun atmosferini yeniden gözlemlemek isteğinden olsa gerek, sırasıyla Kartalspor, Yeni Malatyaspor, Elazığspor ve İstanbul Başakşehir kulüplerinde yardımcı antrenörlük yaptı. Kendini kanıtlayan Bulut, 2017-2019 yılları arasında Yeni Malatyaspor takımında ilk kez teknik direktörlük koltuğuna oturdu. Bulut, Süper Lig başarısını yakından takip ederek kendisine güvenen Alanyaspor'un teknik direktörlük teklifini kabul edip turuncu-yeşillilerin başına geçti.

Sonrasını siz sayın futbolseverlerimizin de izlediği gibi Alanyaspor'da lig beşincisi oldu, Türkiye Kupası'nda takımına final oynattı ve Alanyaspor'un Avrupa maçlarına katılma hakkı kazanmasını sağladı. Tüm bunları değerlendiren Fenerbahçe Kulübü, başarılı teknik direktör Erol Bulut ile anlaşarak 2020-2021 sezonu başında takımı kendisine teslim etti.

BAŞLANGIÇTA İYİ GİDİYORDU

Avrupa'da ve Türkiye'de önemli tecrübeler edindikten sonra geldiği Fenerbahçe Kulübü'nde başlangıçta kendisine ve tecrübesine saygı duyan Türk futbol medyası, daha bir hafta önce toz kondurmuyorken, sırf Beşiktaş'a yenildi diye onu ve Fenerbahçe yönetimini yerden yere vurdu. Bu eleştiriler çok basit, yersiz ve bilinçsiz.

Erol Bulut'un Alanyaspor Kulübü'ndeki rahat çalışma ortamını, bir değil birkaç kişinin karar verme isteği ile oyunbozanlık yaptığı Fenerbahçe'de henüz bulamadığı bir gerçek. Başlangıçta "hoş geldin" diyerek elini tutup tebrik etmeye çalışan birçok kişinin, çok çabuk değişerek saygı ile övdükleri teknik direktörlerine sırt çevirmeleri de yakışık almıyor.

Futbol çok nankördür bunun bilincindeyim ancak, insanların birbirleriyle olan ilişkileri birkaç günlüğüne olmadığından ve olamayacağından, insan ilişkilerinin icap ettiğinde futboldan daha önemli olduğunu düşünerek, konuşurken ve yazarken yıkıcı olmamaya dikkat edilmesi gerekir.

Top yuvarlaktır, bugün senden, bir gün benden ve sonra da bir başkasından yana yuvarlanabilir.

Kalın sağlıcakla sayın sporseverler...