Dolar (USD)
32.48
Euro (EUR)
34.91
Gram Altın
2434.77
BIST 100
9716.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

01 Ekim 2020

Ermenistan gerçek bağımsızlığa çok yakın

27 Eylül’de Ermenistan tarafında Azerbaycan topraklarına yoğun şekilde başlayan taciz ateşleri birçok Azerbaycan vatandaşının hayatına mâl oldu. Hemen karşılık veren Azerbaycan güçleri, sahada üstünlük sağlayarak Ermenistan tarafından 30 yıldır işgal altında tutulan Karabağ bölgesine askeri operasyona başladı.

Güçlü hava ve topçu desteği ve istihbarat temini ile hızlı ilerleyen Azerbaycan kuvvetleri 7 köyün kontrolünü ele geçirdi.

Azerbaycan Ordusu’nun hızlı hareketini beklemeyen Ermenistan, Azerbaycan’ın durdurabilmek için uluslararası kamuoyunu yanıltacak iddialar ortaya atarak “mağdur” imajı çizmeye çalışıyor.

“Türkiye, askeri olarak destek veriyor ve direkt çatışmaların içinde yer alıyor. Türk F-16’ları Ermeni uçaklarını vuruyor” iddialarını gerek resmi olarak gerek ise Ermeni Diasporasının öne çıkan neferleri Kim Kardashian gibi isimleri kullanarak dile getiriyorlar.

Rusya’nın da altına imza attığı Birleşmiş Milletler kararlarında Dağlık Karabağ bölgesinin “Azerbaycan devletinin toprağı” olduğu ve Ermenistan’ın buradaki işgaline bir an önce son vermesi gerektiği açıkça yazıyor.

Tüm dünya önünde sözde Ermeni Soykırımı dışında varlık alanı bulamayan Ermenistan hem coğrafyaya hem de Ermeni halkına ihanet ediyor.

Türkiye’de birçok Ermeni asıllı Türk vatandaşı “demokratik bir sistem” içerisinde “çok rahat” yaşıyor.

Hatta Ermenistan vatandaşı olup Türkiye’ye çalışmaya gelen kişi sayısı hiç de azımsanacak gibi değil.

Ermenistan Yönetimi, bölge devletleriyle iyi ilişkiler kurarak Ermeni vatandaşlarının hayat standartlarını yükseltmek yerine halkının geleceğini, uluslararası hukuku da hiçe sayarak yok ediyor.

Bugün yaşanan çatışmaların bir noktada sonlanması beklenebilir. Ama en nihayetinde Dağlık Karabağ bölgesi Azerbaycan toprağıdır. Tüm dünyanın kabul ettiği bu gerçeğe kulak tıkayan Ermenistan Yönetimi, Ermeni vatandaşların aklıyla alay ediyor. Ermenistan halkı, ülkeyi yönetmeyenlerin becerisizliklerini örtmek için popülist politikalar ile savaş tamtamları çalmasına müsaade etmemeli.

Halkını gerçek dışı fanatik duygulara yönlendiren Ermenistan Yönetimi bu anlayışı nedeniyle dünyanın başına ASALA belasını sarmıştı.

Ermeni devletinin PKK’da içerisinde görevlendirdiği birçok ajanı olduğu birçok uluslararası rapor ve haberlere de defalarca yansıdı.

Modern devlet yönetimleri arasındaki potansiyelini keşfedemeyen Ermenistan bu politikaları nedeniyle de bölge için bir istikrarsızlık kaynağı haline geldi.

ABD’nin açıkladığı ve İsrail’in destek verdiği “Şer Ekseni” olarak dünyaya lanse edilen listeye artık Ermenistan da eklenmeli.

Batı Bloku’nun Rusya’yı çevrelemek adına Gürcistan ve Ukrayna’yı ikna etmesi Rusya için bir “savaş sebebi” sayılmıştı.

Rusya, tampon bölge olarak kullandığı bu devletlerin “saf değiştirmesine” razı gelmemiş ve askeri olarak müdahalelerde bulunmuştu.

Bugün Ermenistan; Rusya için, üstü örtülü bir ittifak kurdukları İran’a kara yoluyla ulaşılmasını sağlayan bir koridor vasifesi görüyor.

Rusya, otoyol olarak gördüğü Ermenistan’ın bölgede hiçbir dengeyi değiştiremeyeceğini çok iyi biliyor.

Ermenistan halkının artık gerçeklerle yüzleşmesi gerekiyor. Kendi ülkelerinde resmen “taşeron” konumundalar...

Ermenistan’ın özgürleşmesi için ilk şart işgal ettiği Azerbaycan topraklarından bir an önce çıkmasıdır.

Türkiye ve Azerbaycan tarafından ön koşul olarak ortaya konulan bu durum gerçekleştikten sonra Türkiye’nin Ermenistan ile olan ilişkisinde hızlı bir toparlanmaya gidilmesi kaçınılmaz görülüyor.

Rusya’nın ekonomik güdümünden çıkarılacak bir Ermenistan, bölge barışına hizmet edeceği gibi Türkiye ve Azerbaycan’ın gücüne de güç katacaktır.

“Şu an orada bir savaş var, olur mu hiç böyle bir şey” demeyin.

Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları (TESPAM)’da düzenlediğimiz “Türk Yurdu Karabağ ve Bölgesel Dengeler” panelinde Azerbaycan Milletvekili Prof. Dr. Elman Nesirov da “Karabağ’ın boşaltılması sonrasında buradaki Ermeniler Azerbaycan devletinin koruması altında barış içinde yaşayacaktır” sözleriyle ifade etti.

Türkiye, ülkesini işgal eden Yunanistan ile 10 yıl sonra çok sıcak ilişkiler kurdu. Azerbaycan da pekala bunu yapabilir.

Geleceği iyi okuyan Türkiye’nin uluslararası arenadaki büyük ve örtülü savaşta sınır cephelerindeki sorunları bir an önce çözmesi, ağırlıklarından kurtularak daha hızlı ilerlemesini sağlayacaktır.