1992 yılında Birleşmiş Milletler aldığı bir kararla, 3 Aralık gününü Dünya Engelliler Günü olarak ilan etti. Bu kararın ardından BM İnsan Hakları Komisyonu 5 Mart 1993 tarihli ve 29 sayılı bildirisi ile üye ülkelerce 3 Aralık gününün engellilerin topluma kazandırılması ve insan haklarının tam ve eşit ölçüde sağlanması amacıyla tanınmasını istedi. Her yıl olduğu gibi 3 Aralık Dünya Engelliler Günü farklı etkinliklerle ele alınıyor. Birçok özel eğitim kurumunda, bakanlıklarda, televizyonlarda bu güne yönelik etkinlikler yapılmaktadır. Engelliler için kurulmuş dernekler, federasyonlar ve üst örgütleri bu günler çerçevesinde toplumu bilgilendirme çalışmaları yapmakta. Engelli insanların yaşadıkları sorunlar sadece kendilerinin değil; ailelerinin, çevrenin, toplumun, kısacası tüm insanların ortak sorunudur. İnsanların engelli olmaları çeşitli faktörlere bağlı olarak ortaya çıkan bir sonuç olmakla birlikte, biz engellilerin normal bir hayat sürebilmemiz ancak toplumsal duyarlılığın oluşturulmasıyla mümkündür. Bu anlamda, bizlere acıma duyguları ile yaklaşmak yerine, sahiplenmek bizleri sevmek ve saygı göstermek biz engelli bireylere yaşama sevinci verecektir. Biz toplumun aynasıyız, Resulullah'ın mirasıyız. Kentsel olarak yaşamış olduğumuz fiziki şartlardan tutun, bizler engeller noktasında kanuni ve hukuki haklarımızın gasp edilişine kadar birçok noktada engel yaşıyoruz. Bu engellere neden olan fiziki şartların oluşmasında bize en fazla engel olan duyarsız olan vatandaşlarımız ve esnaflarımızdır. Esnaf arkadaşlarımız iş yerlerinin önüne koyduğu malzemelerle bizim engelimize bir set eklemektedir. Biz buradan tüm esnaf arkadaşlarımıza ve tüm ilgili kurumlara bu konunun çözülmesi noktasında istirhamda bulunuyoruz. Bu noktada halkın duyarlı olması lazım. Sadece belediye ve valiliklerin çabalarıyla bu engeller aşılmaz. Ancak toplumsal birleşmeyle bu sorunlar çözülebilir."