Gündem

Erdoğan'dan 'güvenli bölge' açıklaması: Oyalanırsak kendi planlarımızı hayata geçiririz

26 Ağustos 2019 12:30

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malazgirt Zaferi'nin 948 yıl dönümü etkinliğinde konuştu. Türkiye'nin Suriye sınırındaki hat boyunca güvenli bölge oluşturma çalışmalarında yavaş yavaş mesafe alındığını söyleyen Erdoğan, "Her konuda ve her zaman olduğu gibi bu hususta da önceliğimizdir diplomasidir, uzlaşmadır, iş birliğidir. Şayet bu zeminde bir netice alabilirsek ne âlâ. Böylesi herkes için daha kazançlı olur. Ama isteğimiz dışında bir yola zorlanır veya oyalanmaya çalışılırsak tüm hazırlıklarımız tamamdır, kendi planlarımızı hayata geçiririz" dedi. 

Öte yandan Erdoğan, "İdlib'de rejimin ihlallerinden kaynaklanan sıkıntıların" yaşandığını belirterek, "Yarın Rusya'ya gidiyorum, Putin'le görüşeceğiz" diye konuştu.

Türkiye'nin Irak'ta yürüttüğü terörle mücadele kapmasında yürütülen Pençe Harekâtlarına ve Doğu Akdeniz'deki sondaj çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

"Uzunca bir süre milletimizi kendi iç meseleleriyle uzaklaştırarak kültüründen koparmaya çalışanların da senaryolarını boşa çıkardır. Gençlerimizle birlikte Malazgirt Zaferi’ni böylesine bir coşkuyla kutluyorsak on binler bugün Malazgirt Ovası’ndaysa işte bu projeyle birlikte o aksi projeyi hazırlayanlar da çökmüş demektir. Gençlere, 2071 vizyonunu miras bırakarak çıtayı daha da yukarıya taşıdık. Zaferlerimize ne kadar güçlü sahip çıkarak bu misyonu hayata geçirme irademizi de o kadar diri tutarız. Hep söylediğim gibi bizim medeniyetimiz bir fetih medeniyetidir. Bu fetih sadece toprakların, sadece coğrafyanın değildir, asıl fetih gönüllerin, zihinlerin fethidir.

Bölgemizde insanı yaşat ki devlet yaşasın şeyh Edebali’nin bu vasiyeti böyle bir medeniyetin yerini önüne çıkan herkesin çocuk, kadın demeden katleden örgütler ve haydut devletle almıştır. Hiçbir siyasi ve ekonomik çıkar bizi hakkı söylemekten, hakkın yanında yer almaktan, mazluma destek çıkmaktan alı koyamaz. Kardeşlerim işte Diyarbakır’da gördünüz dimi, yavrusu kaçırılıp öldürülen, diğer yavrusu da ellerinde eşir olan annenin günlerdir yaptığı eylemi gördünüz değil mi? Öyleyse biz dik duracağız ve bu insanların yavrularının istismarına fırsat vermeyeceğiz. Bugün Suriye’de katliam var. Rejim bir yandan kendilerini destekleyenlerle birlikte her gün masum gözyaşı akıtıyor. Bugün Kudüs’te Filistin’de zulüm var.

Irak’ta 2 milyon, Suriye’de 1 milyon Afrika ve Güney Amerika’nın farklı yerlerinde milyonlarca insanın çıkar uğruna nasıl katledildiklerini unutmadık. Ellerinden gelse ülkemizde de aynı şeyi yapmak isteyen kara alçakları da unutmadık. Herkesin bir hesabı olabilir ama en büyü hesap sahibi unutmayın ki Allah’tır. Tüm bu badireleri geride bırakarak bu günlere geldik. Daha düne kadar evlerimizin kapısına kadar getirmek istedikleri mücadeleyi bugün sınırlarımızın ötesine taşımış durumdayız. Bu mücadeleyi zaferle taçlandıracağız. Kardeşlerim, Anadolu bizim için büyük davamızın kıtasıdır. Bizim davamız da inşa davası olmuştur. Bin yıldır kanla ve terle vatan kıldığımız bu topraklar inşallah yeniden yükselişimize büyük ve güçlü Türkiye davasına şahitlik edecektir.

Hz. Ömer’in adaleti ve Hz. Ali’nin cesareti ile yolumuzda kararlılıkla yürüyor muyuz? Unutmayın Gazi Mustafa Kemal’in o Çanakkale ruhunu yaşatmakta kararlı mıyız? Sizlerde gördüğümüz bu azim ve kararlılık geleceğimize güvenle bakmamızı sağlayan en büyük teminattır. Bugün Türkiye tarihinden aldığı güçle her alanda büyük bir mücadele içindedir. Bu mücadele sıradan değildir. FETÖ’cü hainler bir darbe girişimiyle ülkemizi işgale yeltendiklerinde karşılarında tüm farklılıklarını bir kenara bırakarak oraya gelmiş milleti Malazgirt Ovasında olduğu gibi karşılarında buldular. Burada 15 Temmuz darbe girişiminde dik duruşu başta olmak üzere her konudaki samimiyeti için huzurlarınızda Sayın Bahçeli ve heyetine teşekkürü şahsım ve milletim adına bir borç biliyorum. Aynı şekilde bu mücadeleden bizimle birlikte olan diğer partilerden ve toplumun her kesiminden kardeşlerime şükranlarımı sunuyoruz. Darbe girişiminde bu kadro ülkemize yönelik her saldırıya karşı tek bir yürek olarak hep birlikte yürümeye devam ediyoruz. Bir de bu kutlu mücadelenin içinde yer almayanlar var. Türkiye terör örgütleriyle mücadele ederken siz söylemlerinizle onların değirmenlerine su taşırsanız bunu adı  başka bir şey olur.

Türkiye Suriye sınırına kurulmaya çalışan terör koridoruyla var gücüyle mücadele ederken sizin bunu yapmanız başka bir şey olur. Ana muhalefetin başındaki ne diyor; Türkiye’nin Orta Doğu ‘da ne işi var? Bize taciz atışları yapılacak bizim orada ne işimiz var! Sen bu işlerden anlamıyorsun, anlamayacaksın. Bir taraftan Atatürk’ün partisiyiz diyeceksin, diğer taraftan Misak-ı Milli nedir onu bilmeyeceksin.

Biz Ana Mutabakatı neyse onu yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.

"Lafla biz 'Atatürk’ün partisiyiz' demekle olmaz. Sen bitmişsin, tükenmişsin"

Fatih Yavuz devasa ay yıldızlı bayrağımız var. Bay Kemal herhalde bizim ay ve yıldızımızı da bilmiyor. Bunu da öğreteceğiz. Lafla biz 'Atatürk’ün partisiyiz' demekle olmaz. Sen bitmişsin, tükenmişsin. Üç dört tane belediye almakla bir yere varılmaz. Şu anda bizim Doğu Akdeniz’de neler yaptığımızın hesabını milletimiz soracak. Herkes biliyor ki ülkemizin gelecek yarım asrının, bir asrının belirleyicisi olduğu bir dönemden geçiyoruz. Hiç kimsenin milletimizin birliğini bozacak tavırlar sergilemeye hakkı yoktur.

Bugün güvenlik güçlerimiz her an hayatları pahasına bir mücadele içerisinde. Şu anda Pençe 1, Pençe 2, Pençe 3 operasyonları. Teröristleri inine kadar kovalıyor muyuz? Kovalamaya devam edeceğiz. Bu arada tabii ki şehitlerimiz de var ama bizim şehitlerimiz hiç kimseyle mukayese edilmez. Rabbimiz ne buyuruyor; Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz onlar diridirler ancak siz bilemezsiniz. Evet bizimkiler şehadet şerbetini içenlerdir.

"Oyalanmaya çalışırsak hazırlıklarımız tamamdır, hayata geçiririz"

Bugün de terör örgütleri ve onların arkasındaki güçlerle mücadelemizin zaferlerini inşallah Malazgirt’te hep birlikte kutlamaya devam edeceğiz Suriye’de Fırat’ın doğusundan Irak’a kadar olan hat boyunca güvenli bölge oluşturma çabalarımızda yavaş yavaş mesafe alıyoruz. Bölgedeki hesapların karışıklığı ve sinsi tuzakların çokluğu bizi asla yolumuzdan alıkoymamıştır, alıkoyamayacaktır. Hiç endişe etmeyin. Şu anda Savunma, İçişleri Bakanlıklarımız, güvenlik güçlerimizin hepsi bu yolda devam ediyor. Birilerinin dokunulamaz, girilemez, çözülemez olarak gördüğü pek çok konusu gibi Fırat’ın doğusundaki meseleyi de ülkemiz ve milletimizin hassasiyetlerine uygun şekilde hal yoluna koyuyoruz. Her konuda ve her zaman olduğu gibi bu hususta da önceliğimizdir diplomasidir, uzlaşmadır iş birliğidir. Şayet bu zeminde bir netice alabilirsek ne ala. Böylesi herkes için daha kazançlı olur. Ama isteğimiz dışında bir yola zorlanır veya oyalanmaya çalışırsaktüm hazırlıklarımız tamamdır, kendi planlarımızı hayata geçiririz.

Eskiden bizimle dalga geçiyorlardı; su akar Türk bakar diyorlardı. Şimdi ne diyoruz, su akar Türk yapar. Buraya geldik.