Çorum Belediye, Play-Off yolundaki rakiplerinden Bayburt Grup Özel İdare Gençlikspor’a 1-0 yenilerek telafisi zor bir yara aldı.
Maça iyi başlayan Belediyespor’un üstünlüğü sadece 5 dakika sürdü. Konuk takım sonraki bölümde oyunun kontrolünü tamamen ele alarak “en iyi savunma hücumdur” felsefesi ile oyunu Belediyespor yarı alanına yıktı. Ayağa paslarla çıkan Bayburt temsilcisi, top Belediyespor’da iken de pres yaparak boş alan bırakmadı. Bayburt temsilcisi biraz şanslı olsaydı ortaya tarihi bir skor çıkabilirdi. Belediyespor’u iyi analiz ettikleri belli. Çünkü genelde Belediyespor’un en zayıf olduğu sağdan geldiler.
Geliyorum diyen gol, 33.dakikada geldi. Savunma oyuncuları gibi kaleci Utku da seyredince İbrahim topu kafayla ağlara yolladı. Bu gol Çorum Belediyespor’da paniğe neden oldu. Sahada ne yaptığını bilen oyuncu yoktu. O kadar aciz kaldı ki Çorum Belediyesporlu futbolcular, ilk yarının uzatmalarında bile yan paslar devam ediyordu.
İlk yarıdaki dağınık görüntü ikinci yarıda da devam etti. Teknik Direktör Serdar Bozkurt da bizim gibi sadece seyretti. Özel oyuncu Turgay bile hiçbir şey yapamadı! Belediyespor, 63.dakikada Emrah’la beraberlik şansından yararlanamazken, konuk takım 73 ve 78.dakikalarda Hayri ile akıllara zarar pozisyonları cömertçe harcadı.
Çorum Belediye, 6 puan değerinde bir maçı daha kaybetti. Futbolda yenmek, yenilmek ve berabere kalmak var. Bu 3 neticeyi de kabullenmek lazım. Ancak, oynanan kötü futbol ve maç bitiminde yaşanan olaylar endişe verici.
Oyuncu değişikliklerinde geç kalan Serdar Hoca’nın Turgay ısrarını anlamaya çalışıyorum ama mantığım almıyor. Bir futbolcuyu kazanacağım diye bir takımı kaybetmeyi göze almak hiç de akılcı bir yaklaşım değil. Turgay’ın arkasında forma bekleyen oyuncular ne yapmalı bu durumda? Fahrettin Hoca, Turgay yüzünden gitti diye biliyoruz. Acaba o yüzden Serdar Hoca’da da bir endişe mi var?
30.dakikada sakatlanarak yerini Serkan’a bırakan Eray sahadan çıkarken hakemle o kadar didişti ki, her an kırmızı kart görebileceğini düşündüm ve basın kulübesindeki meslektaşlarıma endişemi dile getirdim. Nihayetinde öyle de oldu. Hastane dönüşü maçı yedek kulübesinden izleyen Eray, çenesine hakim olamayarak dördüncü hakemin uyarısı üzerine kırmızı kart gördü ve en kritik dönemeçte takımını yalnız bıraktı. Karttan sonraki davranışları ise büyük ihtimalle cezasını katlayacak. Yönetimin en ağır cezayı vermesi lazım. Benim anlamadığım, Eray kulübede hocalarının yanında küfür etme cesaretini nasıl bulabildi? Burada bir başıboşluk yok mu?
Çorum Belediye’nin, 3 gün 3 gece de oynasa gol atacak görüntüsü yoktu. Yani, hakem uzatmaları erken de bitirse maçtan sonraki tepkiler zarardan başka bir şey değil. Hakeme tepki göstermek yerine kötü futbolun nedenlerini araştırmak daha akılcı bir yol değil mi? Bu futbolla, bırakın zirve yarışını, birkaç yenilgi sonra düşmeme hesapları başlar.