En iyisini biz yaparız!

Ne mutlu,  ilk defa sonunu düşünmeden şöyle koltuğumuza kurulup “En iyisi biziz” diye rahatça bir maç seyretme keyfine ulaştık.
Gençler harikaydı, Enes formanın hakkını oynadığı futbol ve attığı gollerle verdi. Uğurcan, Ömer, Ahmed ve Nazım da mükemmeldi. Ozan, Merih, Yusuf, Kaan ve Hakan da öyle. Hangisini diğerinden ayırayım ki... Hepsi ışıl ışıl...
İlk maçta bizi zorlayan Andorra mı, yine 8 kişi ile savunma yapmaya çalıştı ama Enes erken bozdu fiyakalarını. Oyunun yüzde 90’ında topa sahip olan taraf millîlerimizdi.
Teşekkürler Türkiye!
O özlemini duyduğumuz finallerin 1. ayağını başarıyla geçtik.
Hatırlayın, sancı dolu günleri... "Sen, kendi çocuklarına inanmaz yükselişin sırrını Lucescu gibi yabancılarda ararsan sonuç hüsran olur", diye yazdığım günleri. Dahası, EURO 2020 elemeleri başlarken "Titre ve kendine dön" diye haykırışımı.
Ne mutlu bugün rüya gerçek oldu. Şimdi, EURO 2020 finallerine "En iyisini biz yaparız" özgüveniyle yürürken mağrur, gururlu ve başımız dik, bu eser sizin sayenizde altın nesil.
Teşekkürler, Şenol Hocam... Bu, teknik, taktik ve takım mühendisliğinden öte bir başarı. “Kazanan takım kültürünü yakalamak” adına millî potansiyelin ortaya çıkmasına ve kaybolan özgüvenin yeniden kazanılmasına yapılan muazzam bir katkı bu.
Teşekkürler, millîler...
"Atılımsa o bizim işimiz" diye aldığınız her sorumluluğun hakkını verip, ülke futbolunu bayraklaştırdığınız için.
Teşekkürler... Varlığı ile bu takıma güç katan Kaptan Emre, Burak, Cenk ve -en tecrübelisinden en gencine- 50 kişilik havuzda "Harika bir takım olmayı başaran" altın nesil. Sizinle ne kadar iftihar etsek az.
Biliyorum, yol uzun ve asıl görev şimdi başlıyor... EURO 2020 finallerine bugünden odaklanmalı ki, o kupa bizim olabilsin.
Hayal değil artık hedef bu!
İnan, inanırsan Avrupa'da kupa hayali sizinle gerçek olur.

MAÇIN ADAMI: Türk Millî Takımı