En iyi narkotik polisi anne

Ne hayatlar söndüğünü gördüm... Kadın, erkek... Hele gençler! Dinlerken, yazarken çaresizliği ben de iliklerime kadar hissettim. Yapabileceğim tek şey vardı gazeteci olarak; ibret dolu hikayeleri, zorlu mücadeleyi ve bitmeyen uyarıları yazmak. Öyle yaptım ben de; kimi zaman yazı dizilerinde, kimi zaman narkotik operasyon haberlerinde, kimi zaman hayat hikayelerinde insanların hayatını esir alan uyuşturucu ilettini anlattım. Üstelik ben de bir anneydim her şeyden önce. Kendi kızım gibi binlerce çocuktan, gençten birine bile bu haberlerin faydası olsa başka ne isterdim ki?

‘Sporla Kal Güvende Kal’

Geçen yıl da sadece uyuşturucu değil her türlü bağımlılığa karşı mücadele için yola çıkan Radyo ve Televizyon Gazetecileri Derneği Başkanı gazeteci arkadaşım Şebnem Bursalı’nın davetiyle ‘Sporla Kal Güvende Kal’ projeleri kapsamında İzmir’de düzenledikleri panelin konuşmacılarından biriydim.

Radyo ve Televizyon Gazetecileri Derneği (RTGD) de son 3 yıldır ‘Sporla Kal Güvende Kal’ sloganı ile yürüttüğü bağımlılıkla mücadele programlarında Gençlik-Spor Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile milli sporcular, sanatçılar, popüler medya temsilcileri ile birlikte gençler ve aileleriyle buluşup farkındalık yaratma adına binlerce aileye ulaştı.

Bağımlılıklarla mücadelede farkındalık yaratılmasında önemli rol oynadı. Çalışmaları, panelleri uzaktan ilgiyle izlemeye devam ettim ben de. Geçen hafta Ankara’da RTGD ve İçişleri Bakanlığı yeni bir projeyi daha başlattı. “En İyi Narkotik Polisi Anne” sloganıyla başlatılan projede, uyuşturucuyla mücadelede annelere yönelik bilinçlendirme çalışmaları yapılacak.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun verdiği bilgiler, çok çarpıcıydı: Uyuşturucu bağımlıları üzerinde yaptıkları son araştırmada, bağımlıların yüzde 89.8’inin annesinin, ev hanımı olduğu ve bağımlıların uyuşturucuyu kullandığı yerler arasında ilk sırayı yüzde 47.5 ile kendi evlerinin aldığını belirten Bakan Soylu, bağımlıların uyuşturucuyu sadece metruk ve terk edilmiş alanlarda değil, insanların gözü önünde kullandığına dikkati çekti ve şöyle seslendi:

Kıymetli anneler, her şey sizin elinizde. Çocuklarımızı korumak, onları bu zehirden uzak tutmak için bu mücadeleyi birlikte vermeliyiz. Bizler dışarıda onlara bu zehrin ulaşmasını engellemeye çalışırken sizlerin de içeride çocuklarınızın davranışlarını izlemenizi, bizimle iletişim halinde olmanızı ve bu mücadelede bize kılavuzluk etmenizi istiyoruz. Sizlerin feraseti ve evlatlarınıza olan sonsuz sevginizle bu mücadeleyi başaracağımıza inanıyoruz. Şimdi haydi, hep birlikte iş başına.

Evet anneler bu bilgiler ışığında tekrarlamakta fayda var: Unutmayın ki en iyi narkotik polisi sizsiniz!

Medicana'nın İzmir sevdası ve hedefi

Bir haftadır devam eden “İzmir’in Sağlık Dosyası” yazı dizimizde bir kez daha gördük ki İzmir tamanlamıyla sağlık üssü konumunda. Özellikle son dönemde yapılan yatırımlar da bunda büyük rol oynuyor. İzmir’in doğum gününde 9 Eylül’de açılan Medicana International İzmir Hastanesi de bu yatırımlar arasında en önemlilerden. 1992’den bu yana sağlık hizmeti veren Medicana Grubu; İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Samsun, Sivas ve Bursa’da yer alan 13 hastanesi ile faaliyetlerine devam ediyor.

İzmir’den sonra İstanbul’da yeni hastaneyi hizmete açmaya hazırlananan Medicana Sağlık Grubu Başkanı Dr. Hüseyin Bozkurt, zaman zaman İzmir’e geliyor. Geçen hafta Bozkurt ile uzun sohbet etme fırsatımız oldu. İzmir’e yatırımı uzun zamandır yapmayı planladıklarını anlatan Bozkurt, “İzmir bizim 15 yıllık sevdamız. 15 yıldır, İstanbul’dan sonra hep İzmir’de hastane açmak istedik ama bir türlü kısmet olmadı.

Şimdi 9 Eylül’de hastanemizi açarak bir sevdamızı yerine getirdik. Aslında sadece İzmir’e değil bütün Ege’ye talibiz. Hatta sağlık turizmini İzmir’e taşımayı düşünüyoruz. İzmir’i dünya sağlık turizmi için bir merkez haline getirmek istiyoruz” diyor. Sağlık sektörünün 25 yıldır Türkiye’de çağ atladığını da vurgulayan Bozkurt, ekliyor: “Eskiden hastane açmak çok daha kolaydı.

Ancak şimdi dünyadaki son teknoloji Türkiye’ye de aynı anda geliyor ve bu son teknolojiyi uygulayarak açmak önceliğiniz oluyor. Biz de 30 yıllık hastanecilik deneyimimizi İzmir’de de sürdüreceğiz. Her branşın İzmir’de en önde gelen hekimleriyle çalışıyoruz. En büyük hedefimiz, sadece İzmir’in değil Ege Bölgesi’nin en başarılısı olmak. ”