"Emek ve meslek örgütleriyle ortak bir çalışma yürütülmeliydi"

Dünya ile birlikte Türkiye de koronavirüs ile mücadele ederken salgının farklı illerde nasıl yaşandığı ve nasıl önlemler alındığı da merak konusu. Lusyen Kopar aynı zamanda bir laborant olan Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ile görüştü.

Hastanelerin kaos ve kabusun içinde olduğu şu günlerde,  dualarımı artırırken çocuklarımla birlikte evde kartinaya aldık kendimizi. TV önünde geçirdiğim saatler arttıkça gördüğüm haberlerin benim için ne kadar sığ olduğunun farkına vardım. Oysa herkese soramayacağım, sorup da yanıt alamayacağım  düşünüp durduğum ne kadar sorum vardı. Ezber bozsun, güveneyim insanlığına. Nazım Hikmet’in “Don Kişot” şiirindeki gibi mesela.

“Ölümsüz gençliğin şövalyesi,

Ellisinde uyup yüreğinde çarpan aklına

Bir Temmuz sabahı fethine çıktı

Güzelin, doğrunun ve haklının:

Önünde mağrur, aptal devleriyle dünya,

Altında mahzun ve kahraman Rosinant'ı...”

Ben böyle birini tanıyorum dedim ve sarıldım telefona. Fatih Mehmet Maçoğlu'nu aradım. Kendisi Dersim Belediye Başkanı. Aynı zamanda da laborant. Ben sordum o yanıtladı.

LUSYEN KOPAR

1989-1992 tarihleri arasında Konya ili Bozkır ilçesinin Hisarlık kasabasında sağlık memuru olarak çalıştınız. 2007-2014 yılları arasında Tunceli Devlet Hastanesi Acil Polikliniğinde görev yaptınız. Dolayısıyla hem hasta piskolojisine vakıf, hem de hijyen ve salgın hastalıklardan korunma konusunda en iyi önlemleri alabilecek belediye başkanlarından biri olduğunuzu düşünüyorum. Korona virüs salgınına karşı Belediyenizin aldıgı önlemleri bizimle paylaşır mısınız?
Merhaba öncelikle. Belediye olarak bu salgına karşı Sağlık Bakanlığı, ilin mülkü amiri ve diğer kamu kuruluşlarıyla ortak çalışma yürütüyoruz. Bu çalışmanın yanı sıra belediye olarak kentin terminalinden otobüslere, sokak ve caddelerden parklara kadar birçok ortak alanda dezenfektasyon çalışmaları yürütüyoruz. Belediyemize bağlı sosyal hizmet ekiplerimiz halka, koronavirüs salgınına karşı nasıl önlem alınması gerektiğine dair çalışmaları sürdürüyor. Günlük olarak ilimizde yaşayan yaşlılarımızla irtibata geçiliyor.  Belediyemizin de arasında olduğu yetkili kurum ve kuruluşların çalışmasıyla ihbar ve dayanışma hattı kuruldu. Yurttaşların ihtiyaçlarını karşılamak üzere Vefa İletişim Merkezleri çalışmalarına başladı.

Sizce bu önlemler yeterli mi?

Tabii ki bu önlemlerin yeterli olduğunu söylemek yanlış olur. Çünkü bu salgın daha çok solunum ve yakın temas yoluyla bulaşıyor. Mahallelerde yaptığımız anonslarda bu yüzden halkımıza sokağa çıkmama çağrısı yaptık. Ama şöyle bir durum var; bizim insanlarımız kültürden kaynaklı olsa gerek yan yana olmaktan hoşlanıyor. Yaşlılarımız hava almak için de olsa sokağa çıkmaya çalışıyor. Bu sadece Dersim’de değil hemen hemen bütün illerimizde aynı. 

Kentte korona virüs testini yapabilen kaç hastane bulunmakta?

İlimizde bir devlet hastanesi mevcut. Ancak koronavirüs testi yapılmıyor. Dersim de dahil olmak üzere birçok il bölgede testin bulunduğu Erzurum iline gönderiliyor. 

Sizce şehriniz yeterli sayıda test kitine sahip mi?

Maalesef şehrimizde bulunan sağlık tesisinde test kiti bulunmuyor.Fakat Dersim’de bu anlamda duyarlı bir sağlık personeli var. Bütün kamu kurumları, İl Sağlık Müdürlüğü ile koordineli hareket ediyor. 

Birçok insan büyük şehirlerde bulunan ailesinin bir bölümünü, yani çocuklarını, 65 yaş üstü anne ve babasını tedbir amaçlı geldikleri köylere veya kırsal bölgelere yönlendiriyor. Bu kitlenin şehirlerden gelip, virüsü taşıyıp, bulaştırma riski çok yüksek. Bunun için önlem aldınız mı?

Bu konuda halka, dışarıdan gelen yurttaşlarımıza çağrımızı her gün yineliyoruz. İlimizde yetkili kurumlar, belediyemiz, Emniyet Müdürlüğü, Tunceli Valiliği, Tunceli İl Sağlık Müdürlüğü ile görüşmelerimiz var. Şehrin giriş çıkışlarında kontroller yapılıyor. Ve Munzur Üniversitesi karantina alanı olarak belirlendi. Gelen yolculardan risk gruplarında olanlar yurtlara yerleştiriliyor.

Eğitimde en iyi il olma ünvanına sahip bir Belediye’nin, Belediye Başkanısınız. Ben şehrinizin Türkiye geneline göre durumun ciddiyetini çabuk algıladığını düşünüyorum. Sokağa baktığınızda enteresan manzaralarla karşılaşıyor musunuz?

Karşılaşmaz mıyız? Yaşlılarımızı sokakta gördüğümüzde neden sokakta olduklarını sorduğumuzda bize verdikleri cevaplar ilginç. Mesela “Biz yaşlıyız,  Siz kendinize dikkat edin, size bir şey olmasın”, “Düzgün Baba, Xızır bizim yardımcımızdır” gibi cevaplar alıyoruz.  Hatta bize doğaya karşı işlenen suçların bugün bu hastalığı ortaya çıkardığını söyleyen bir toplum var. Bilinç düzeyi yüksek bir kentte yaşıyoruz.  Bu yüzden halkımız bu hastalığın politik yanına dair çıkarımlarda bulunuyor.

Uzaktan eğitim konusunda çok ciddi endişelerim var. Örneğin Tunceli’nin her köyünde, her evinde bilgisayar ve internet var mı? Veya her öğrenci istediği saatte televizyondan derslerini takip edebilecek mi?

Maalesef her köyde, her evde bilgisayar ve internet yok. Yani her öğrencinin istediği saatte dersleri takip etmesini geçtik tamamen dersleri takip edemeyecek diyebiliriz.  

Tüm kalbimle şeffaflıktan yana bir başkan olduğunuza inanıyorum. Ülkenin genel tablosuna bakarak korona hakkında hangi noktalarda yetersiz kaldığımızı düşünüyorsunuz?

Koronavirüsü yayılmaya başladığı andan itibaren ele alacak olursak; halk sağlığı üzerine yerel yönetimler, kamu kurum ve kuruluşları, sağlık emekçileri sendikaları, emek ve meslek örgütleriyle ortak bir çalışma yürütülmesi gerekirdi diye düşünüyorum. Bu tür çalışmalar için ek bütçe, durumun en başından ayrılmalı ve buna göre bir planlama çizilmeliydi. Ülke sınırları, ulaşım noktaları ve kentlerin giriş çıkışlarında gerekli sağlık kontrollerinin bir an önce başlatılması gerekirdi ancak koronavirüs vakaları ortaya çıktığı süreç itibarıyla bu önlemler yüksek seviyeye ulaştırıldı. Umuyoruz ve diliyoruz ki yapılan çalışmalar daha yüksek seviyelere ulaşır ve hasta sayımız ile can kaybımız en alt seviyede olur. Sağlık emekçilerinin çalışma koşullarında bir an önce gerekli iyileştirmeler yapılmalı, bu konuda sağlık örgütleri, sendikaları ve birçok kurumla ortak bir zemin hazırlanmalı, yol haritası geç kalınmadan çizilmelidir. 

Tüm festivaller gibi, Yüz Çiçek Açsın Kültür Merkezi ve Tunceli Belediyesi'nin ortak düzenleyecekleri, Yılmaz Güney Vakfı destekli  "3. Yılmaz Güney Kültür ve Sanat Festivali"nin ertelendiğini biliyoruz. Bu festival Tunceli’deki etkinlikleri nelerdi ve hangi tarihe ertelendi?

Normal şartlarda 15 Nisan’a kadar başvurular alınıp Mayıs ve Haziran aylarında festivalimiz gerçekleşecekti.  Ancak koronavirüs salgını nedeniyle ertelemek durumunda kaldık. Net bir tarih şu an için vermek doğru değil. 15 Mayıs’ta kesin bir tarih açıklanması bekleniyor. Aslında sürecin gidişatına bağlı diyebiliriz. 
Dersim’de düzenlenecek olan etkinliklerin taslak programı şu şekildeydi:
11- 17 Mayıs çocuk fotoğraf ve video atölyesi ( 25 -30 Mayıs atölyelerin sergisi) 
18 – 24  Mayıs karikatür ve fotoğraf sergisi
Film seçkisi ve Yılmaz Güney film gösterimleri yapılacak ilçeler ve köyler de dahil 1-12 Mayıs gezici tır ya da şişme sahne ile

-Şey Qajî'nin Dersim halk şiirindeki yeri üzerine bir dinleti ve söyleşi

-Zazaki edebiyatın gelişimi üzerine bir söyleşi

-Bir sinema söyleşisi (Dersim sineması)

-Yılmaz Güney sineması üzerine bir etkinlik

-Anadil üzerine bir söyleşi-

-Sılo Qız anısına etkinlik-

Sözlü edebiyat olarak masal atölyesi

-Konser

Fakat dediğimiz gibi bu taslak önerisi tartışılırken bir salgın sürecine girdik. 

  

Kategoriler

Güncel