Ekvador Yahudilerinin dünü ve bugünü

Ekvador Yahudileri, bu gün Ekvador bölgesinde küçük bir Yahudi Cemaati. Güney Amerika’daki en küçük Yahudi topluluklarından biri olarak nüfusları 290 kişi.

Sara YANAROCAK Dünya
30 Ocak 2019 Çarşamba

 Çoğunluk olarak başkent Quito ve Guayaquil şehirlerinde toplanmış olup, İspanyolca, Ladino, Yidiş ve İbranice dillerini konuşurlar. Ekvador Yahudilerinin  ilk ne zaman ülkeye geldikleri ve tarihsel süreçlerini araştırdık.

Göçmenlik ve 
uyum yılları

Bazı tarihçiler, Yahudilerin Sömürge Döneminde ilk önce Ekvador’a yerleştiğini, ancak topluluğun sayısının II. Dünya Savaşı sonrasına kadar çok küçük olduğunu savunuyor. Tarihçilerin çoğu, Yahudilerin sömürge zamanında Ekvador’un İspanyol yerleşimcileri arasında olduğunu iddia ediyor. Yerleşik Ekvador aileleri arasında belirli aile isimleri, Sefaradların varlığını teyit ediyor. Bu isimler arasında, Navon (Bilge), Gabay (Resmi), Piedra (Taş), Saban (Sabuncu), Moreno (Öğretmen), Amzalag (Kuyumcu), Nagar (Marangoz), Haddad (Demirci) ve Hakim (Hekim) gibi isimler sayılabilir. Ancak II. Dünya Savaşı’ndan önce Ekvador’a çok az Yahudi göçü vardı. 1904’te ülkede sadece dört Yahudi aile vardı ve 1917’de yapılan araştırma 14 Yahudi’nin varlığını gösterdi. 1924’ten sonra, Birleşik Devletler göç kotası sistemini kurduğunda Ekvador’a bir avuç Yahudi daha geldi. Nazizm’in yükselişinin ve sonraki Holokost’un ardından, Avrupa’dan Yahudi kitlesinin Ekvador’a olan göçü başladı. 1933-43 yılları arasında ülkeye yaklaşık 2.700 Yahudi geldi ve 1945’te yüzde 85’i Avrupa’dan mülteci olan 3.000 yeni Yahudi göçmeni vardı.

II. Dünya Savaşı’nın ilk yıllarında, Ekvador hâlâ belirli miktarda göçmen kabul ediyordu. 1939’da birkaç Güney Amerika ülkesi Almanya’dan 165 Yahudi mülteciyi kabul etmeyi reddettiğinde Ekvador, ‘Koenigstein’ gemisiyle yolculuk eden Yahudilere, giriş izni verdi. Bununla birlikte bu, ülkede bir seçicilik politikasına yol açtı. Ekvador’a gelen Yahudilerin tarım alanında kullanılması gerekiyordu, ancak yetkililer kısa sürede göçmenlerin aslında tüccarlar, sanayiciler ve iş adamları olduklarını ve çiftçilik yapmadıklarını söyledi. Sonuç olarak 1938’de, tarım ve sanayi ile uğraşmayan herhangi bir Yahudi’yi ülkeden ayrılmaya zorlayan bir yasa çıkarıldı. Ayrıca giriş hakları, en az 400 ABD doları olan ve endüstriyel bir projeye yatırım yapmak zorunda kalacak Yahudilerle sınırlıydı.

1935 yılında, Paris’teki ‘Yahudi Kolonizasyonu Serbest Birliği’ tarafından kurulan bir teşekkül, Ekvador hükümetiyle, ırk, din veya milliyete bakmaksızın 500.000 dönümlük bir alanı, göçmenlerin kullanımına verilmesi için bir anlaşma yaptı. Üç yıl boyunca vergi muafiyeti ve limandan ülkenin iç kısmına trenle ücretsiz ulaşım gibi çeşitli imtiyazlar da verildi. Başkan birkaç ay sonra, Mayıs 1937’ye kadar ayrıntılı bir program sunulması şartıyla ve komitenin 8 bin dolar yatırım yapması ve en az 100 ailenin yerleşmesi şartıyla imzaladı. Ancak bazı Yahudi örgütleri, plan için önerilen araziyi kabul edilemez buluyor, arazinin nüfus merkezlerinden çok uzak olduğunu ve iklimin aşırı sıcak olduğunu iddia ediyordu. Bu itirazların sonucunda proje rafa kaldırıldı.

Bu girişimin ardından, Amerikan Yahudi Ortak Dağıtım Komitesi HICEM, Ekvador’un diğer bölgelerindeki göçmenler için tavuk çiftlikleri kurmaya çalıştı ve oraya 60 Yahudi aile yerleşti. Ancak yaşam ve iklim şartlarının yüzünden, bu girişim başarısızlıkla sonuçlandı. Göçmenlerin çoğu mesleklerini sürdürmeyi tercih eden iş adamları ve profesyonellerdi. İlginç bir şekilde ‘Balsa’ ağacının mobilya üretimi için çok elverişli olduğunu keşfettiler ve mobilya üretimine başlayarak çok başarılı oldular. Bir süre sonra yine Yahudi göçmenler, daha sonra ülke tarafından bilinmeyen, demir, çelik mobilyaları Ekvador pazarına tanıttı. Ayrıca perakende mağazaları açtılar. Oteller kurdular. Fakat daha önce bu iş alanlarını kontrol altında tutan Kübalı ve Suriyeli topluluklar arasında bir huzursuzluk baş gösterdi. Bu baskı bir süre Yahudi karşıtlığına kadar vardı, ancak önemli bir şey olmadı.

1950’de, Ekvador’daki Yahudi varlığı zirveye çıktı. 4 bin kişilik bu nüfusun, çoğunluğu Quito’da, birkaç yüzü Guayaquil’de ve ayrıca Ambato, Riobamba ve Cuenca’da birkaç düzine kişi olduğu tahmin ediliyor.

 

Ünlü Ekvador Yahudileri

Ekvadorlu Yahudiler, akademi, endüstri ve bilim dâhil olmak üzere çeşitli alanlarda öne çıkmışlardır. Aktif bir gazeteci olan Benno Weiser (Benjamin Varon), Ekvador’dan İsrail’e yeni göç ettiği zaman, İsrail’de yapılan Nazi Adolph Eichmann’ın mahkemelerini bizzat yerinde takip ederek, Ekvador gazetelerine geniş haber ve bilgiler ulaştırmıştı. Daha sonra, İsrail Diplomatik Servisi’nde çalışmaya başladı, Dominik Cumhuriyeti’nde ve Paraguay’da İsrail’i diplomatik olarak temsil etti. Erkek kardeşi Max Weiser, Ekvador’daki ilk İsrail Fahri Konsolosuydu.

Moselio Schaechter önemli bir bilim insanı olup, bakteri üremesi ve hücre bölünmesi üzerinde çok önemli bir bilimsel akademisyen ve araştırmacıydı.

Yahudilerin özellikle önemli rol oynadığı endüstriyel alanda, Rothschild ve Seligmann isimleri metal endüstrilerinin gelişiminde göze çarpıyor. Dünyaca ünlü ‘Life’ İlaç Laboratuvarları’nın kurucusu Carlos Alberti Ottolenghi, Aldo Muggia ve Alberto Di Capua, ilaç endüstrisinin önde gelen isimlerinden olup, Benito Mussolini’nin faşizmle yönettiği İtalya’da yükselen Yahudi aleyhtarlığı sonucunda Ekvador’a göç eden İtalyan Yahudileriydi.

Endokrinolog ve patolog, olan Paul Engel, Avusturya’dan göç eden bir Yahudi olup, yeni vatanına endokrinoloji bilimini getirmiş ve geliştirmiştir. Paul Engel, ‘Endokrin Ekvador Derneği’nin kurucu ortaklarından biriydi. Ekvador’da adını Diego Viga olarak değiştirmişti.

Almanya’da doğan Julius Zanders, Kristallnacht’dan sonra Dachau Kampında uzun süre tutulmuştu. Ekvador’a göç ettikten sonra veteriner doktor olarak çalışmış, veterinerliğin önemli ölçüde çağdaşlaşmasına ön ayak olmuştur.

Kimya dergilerinde geniş çapta makaleleri yayınlanan, Kimyager Luis Levi, ABD’nin yüksek bilim ödülüne layık görülmüştü.

Bir Holokost kurtulanı olan ve ölüm kamplarında tüm ailesini yitirmiş olan Trude Sojka, Ekvador’da daha sonra çok önemli bir aktris oldu.

Macar göçmeni olan Olga Fisch, Ekvador’da çok önemli bir el sanatları koleksiyonu yarattı. Bütün eserleri devletin, Modern Sanatlar Müzesinde sergilenmekte.

2018 yılının yaz aylarında, Yahudi asıllı Ekvadorlu akademisyen ve yazar Daniel Kersffeld ‘La Migracion Judia en Ecudor: Ciencia, Cultura y Exilio 1933-1945 ‘(Ekvador’a Yapılan Yahudi Göçü: Bilim, Kültür ve Sürgün 1933-1945) adlı kitabını yayınladı. Yazar bu kitabında 100 kişinin biyografilerini e-mail yoluyla yaptığı röportajlarla aktarırken, artık hayatta olmayan çok önemli diğer 20 Ekvador Yahudi’sini de derinlemesine işledi. Bu kişiler Ekvador’un bilimsel, akademik, kültürel ve ekonomik alanda Ekvador’u çok derin anlamda etkilemiş isimlerdir. Yazar kitabında son 85 yıldan bu yana, ülkeye göç eden kişilerin arasında çok değerli tıp doktorlarının, ülkeye radyoloji alanında verdikleri hizmetleri ve Freud psikanaliz tedavilerini ülkeye getiren Yahudi psikologların büyük başarılarını anlatıyor. Sanat ve kültür alanında da büyük değerlere kavuşan Ekvador halkı, onların sayesinde Thomas Mann ve Marc Chagall gibi önemli sanatçıları yakından tanımak şansını elde ettiler.

Bugünkü Yahudi Cemaati

Yahudi Cemaati bugün iki büyük şehirde yaşıyor. Quito ve Guayaquil. Topluluk yaklaşık 290 kişi kadar. Ekvador’daki Yahudi topluluğu ağırlıklı olarak Alman kökenlidir, ama genç kuşak İspanyolca konuşmakta. 1938 yılında kurulan Asociacion de Benefica İsraelita, dini ve kültürel işlerin merkezi organıdır. Ülkedeki diğer örgütler Siyonist Federasyon, Bnei-Brith, Wizo ve Macabi’dir. İki dilli, (İspanyolca- Almanca) bir bülten olan ‘İnformaciones’ düzenli olarak yayınlanmaktadır.

Cemaat üst, geleneksel Katolik sınıfları ve yerli nüfusun alt sınıfları arasında, ayrı bir orta tabaka oluşturmaktadır. Karışık evlilikler bu toplumu çok fazla rahatsız etmemekte. Quito’da 1973 yılında kurulan Deneysel Alberto Einstein Koleji (Colegio Experimental Alberto Einstein),yuva sınıfından itibaren 12 yıllık lise öğrenimi veriyor. Bu okulda Yahudi olmayan öğrenciler de eğitim görüyorlar. Okulda, bütün Yahudi bayramları, İbranice ve Yahudi gelenekleri ve kültürü hakkında geniş çapta öğretim verilir. Okulun yüksek düzeyde üniversiteye hazırlık programları vardır. Quito’daki Yahudi cemaatine ait kendi özel binasında  ‘Yaşlılar Yurdu’ ve sinagog vardır. Bu sinagog her Şabat günü ve bayramlarda hizmet veriyor.

Ekvador geleneksel olarak İsrail ile olan ilişkilerini en baştan itibaren sıcak tutmuştur. Birleşmiş Milletler toplantılarında İsrail’i her zaman destekler. Ekvador Büyükelçiliği Tel Aviv’de olup, 1960’ların sonlarında, iki ülke arasında, özellikle tarım ve su gelişimi alanlarında, teknik iş birliği ve yardım ağı geliştirildi. 1948’den beri, 137 Ekvador Yahudi’si İsrail’e göç etti.

Ekvador Yahudi’leri 2018 yılında, Avrupa’dan gelen zorunlu Holokost göçünün ve Ekvador’a kabul edilişlerinin (1933-2018) 85. yılını kutladılar.

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün