16 Nisan 2024 Salı / 8 Sevval 1445

Ekonomiye cari fazla dopingi

Yerli ve milli üretim hamlesi ile ekonomi yönetiminin aldığı önlemler meyvelerini verdi. Türk ekonomisi 16 yıl sonra mayıs ayında 151 milyon dolar artıya geçerek aylık bazda cari fazla verdi.

12 Temmuz 2019 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Ekonomiye cari fazla dopingi

Yerli ve milli üretimdeki artış, ekonomi yönetiminin aldığı önlemler ve ekonomideki dengelenme süreci nedeniyle cari dengede 16 yıl sonra bir ilk yaşanıyor. Cari denge mayısta aylık bazda 151 milyon dolar fazla verirken yıllık bazda cari açık ise 2.3 milyar dolara geriledi. Böylece 12 aylık cari açık, Şubat 2003’ten bu yana gördüğü en düşük seviyeye inmiş oldu. Önümüzdeki ay açıklanacak olan haziran ayında cari açığın sıfırlanarak Türkiye’nin ilk defa yıllık bazda fazla vermesi bekleniyor. Böylece Türkiye yıllık bazda 2001’den bu yana ilk kez cari fazla vererek Çin, Almanya, Japonya ve Rusya gibi cari fazla veren ülkeler ligine girecek. 

DIŞ TİCARET ETKİLİ

Ekonomistler Türkiye’yi bir üst lige taşıyacak bu gelişmede dış ticarette yaşanan gelişmelerin etkili olduğu görüşünde. Ekonomistlere göre yerli üretim arttıkça Türkiye’nin cari açığı azalıyor. Ayrıca turizm gelirlerindeki artış da bu süreci destekliyor. 

Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı, yıllık açıkta düşüş eğiliminin korunduğunu belirterek, haziran ayına ilişkin dış ticaret verilerinin yıllık açığın sıfıra yakın seviyelere inebileceğine işaret ettiğini söyledi. Tokalı, 2017 sonunda yüzde 5,6 düzeyinde olan ancak 2018’i yüzde 3.5 seviyesinde tamamlayan cari açık oranının 2019 sonunda yüzde 1.3’e kadar inebileceğini dile getirdi.      

PORTFÖY ÇIKIŞI DURDU 

Ekonomist Haluk Bürümcekçi de son 12 aylık cari açığın gayrisafi yurt içi hasılaya (GSYH) oranla yüzde 0.3’üne gerilediğine işaret etti. Haziran ayı gümrük dış ticaret öncü verilerinin, geçen yıla göre çok daha düşük dış açığa işaret ettiğini belirten Bürümcekçi “Bu gelişme son 12 aylık cari fazlanın haziranda 0.1 milyar dolar civarına gelebileceğini düşündürmektedir” diye konuştu. Bürümcekçi, cari açıkta mayıs ayında gözlenen iyileşmede, dış ticaret açığının geçen yıldan düşük açık ve hizmetler dengesinin yüksek fazla vermesinin ana etken olduğuna dikkati çekti. İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı Seda Yalçınkaya ise nisan ayında yaşanan 4.4 milyar dolarlık portföy çıkışından sonra mayısta 1.5 milyar dolarlık portföy girişi olduğunu belirtti.    Yaz aylarındaki verilerle birlikte yıllık bazda cari fazlanın görülebileceğini kaydeden Yalçınkaya, “Yıl genelinde cari işlemler dengesindeki gerilemenin devam etmesini bekliyoruz. Yaz aylarında yıllık bazda cari fazla görebiliriz” dedi.

Bu arada ekonomistler 5 ayda doğrudan yatırım girişinin ise 3 milyar dolar olduğunu belirterek bu rakamın geçen yıla göre aynı kalsa da bu yıl yaşanan zorluklara rağmen bu rakamın çok iyi olduğunu belirttiler.

Merkez Bankası’nın rezervi artıyor

Merkez Bankası’nın toplam rezervleri, geçen hafta 851 milyon dolar artarak 97 milyar 248 milyon dolara çıktı. TCMB Haftalık Para ve Banka İstatistikleri’ne göre, 5 Temmuz’da Merkez Bankası brüt döviz rezervleri, 580 milyon dolar artışla 74 milyar 124 milyon dolar olarak gerçekleşti. Brüt döviz rezervleri, 28 Haziran’da 73 milyar 544 milyon dolar seviyesindeydi. Söz konusu dönemde altın rezervleri, 271 milyon dolar artışla 22 milyar 853 milyon dolardan 23 milyar 124 milyon dolara yükseldi. Böylece Merkez Bankasının toplam rezervleri, geçen hafta bir önceki haftaya kıyasla 851 milyon dolar artarak 96 milyar 397 milyon dolardan 97 milyar 248 milyon dolara çıktı.      

Canikli: Yerlileşmenin ete-kemiğe bürünmüş hali

AK Parti Ekonomi İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli cari açık nedeniyle ortaya çıkan sürekli kaynak ihtiyacının, ekonomiyi küresel finansal şok ve spekülasyonlara açık hale getirdiğine vurgu yaparak “Mayıs ayında fazla veren cari denge, Türkiye için tarihi bir dönüm noktasıdır. Ekonomide yerlilik ve milliliğin ete-kemiğe bürünmüş hali, fazla veren bir cari denge tablosudur. Cari açık severler ve cari açığın teknokrat düzeyindeki sorumluları bu tabloya iyi baksınlar. Bakalım ne anlayacaklar” dedi. Cari açığın uzun yıllar Türk ekonomisinin en büyük problemi olduğuna işaret eden Canikli, cari açık nedeniyle yurt dışından yüz milyarlarca dolar borçlanmak zorunda kalındığını, ekonominin kırılganlığının arttığını ve faizlerin yükseldiğini belirtti.