|
Ekonomik büyüme moral verdi

Pazartesi 2020 yılının 4. çeyrek büyüme rakamları açıklandı ve yılın tamamına ait büyüme tablosu netleşti.

Türkiye ekonomisi,
küresel salgın yılında OECD ülkeleri arasında tek ve G20 ülkeleri arasında 2. yüksek büyümeyi gerçekleştirdi.
Dünya tarihinin en yüksek oranlarda piyasa daralması-ekonomik küçülmeleri yaşadığı bir dönemde Türkiye’nin
yüzde 1,8 oranında büyümesi dünyayı şaşırtmış,
ülkemiz açısından da
moral kaynağı
olmuştur.

**

2020 büyümesinde önemli ayrıntı tarım ve sanayideki reel artışlardır. Özellikle imalat sanayiinin 4. çeyrekte yüzde 10,5 düzeyindeki artışı
büyümenin niteliği ve istihdama katkısı
noktasında sevindiricidir.
Özellikle Sanayi Bakanlığı'nın teşvikleriyle
makine ve teçhizat yatırımlarındaki yüksek artış
(yüzde 38,7)
sanayi büyümesinin devam edeceği
ipuçlarını vermektedir. Bu bağlamda sabit sermaye yatırımlarındaki artış (yıllık yüzde 6,5) büyümedeki sağlıklı gelişiminin ve gelecekle ilgili iyimserliğin de yansımasıdır.
Yine
hanehalkı
(yüzde 8,2)
ve kamu tüketimi
(yüzde 6,6) artışları büyümeyi belirleyen önemli harcama kalemleri olmuştur.

Turizm ve diğer hizmetler sektörü (yüzde 4,3) ve inşaat sektöründeki küçülmeye (yüzde 3,5) rağmen büyüme gerçekleşmiştir.

İç talep kaynaklı büyüme kaçınılmaz olarak
enflasyonu
da (yüzde 15) yükseltmiştir. Ayrıca, genişletici politikalar neticesinin yansıması olarak
bütçe açığı ve cari işlemler açığı
artmıştır.

**

Şunu söylemek gerekiyor; özellikle ekonomide yaşanan istikrarsızlıklar durumunda para ve maliye politikalarının aktif kullanılması kaçınılmazdır. ABD, AB, İngiltere, Japonya ve diğer ülkeler mutlak ve nispi anlamda
çok daha yüksek dozda genişletici para ve maliye politikaları
uygulamış (IMF bunların şeceresini tutuyor, merak edenler bakabilir) ama
negatif büyümeden kurtulamamışlardır.
Burada Türkiye’nin potansiyelinin ortaya çıkartılması bir tarafa,
yapılan müdahalelerin ne derece anlamlı ve yerinde
olduğunu da ortaya koymaktadır.
Büyümenin arka planında
kredi genişlemesi
(yüzde 21) ve kamu bankaları aracılığıyla uygulanan
düşük faiz politikası
etkili olmuştur.
Özel tüketim
(yıllık yüzde 8,2)
ve yatırımlardaki
(yüzde 10,3) artışın büyüme üzerindeki etkisinden bunu görmekteyiz.
Devletin
bütçe açıkları pahasına özellikle sosyal harcamaları artırması
da büyümede etkili bir başka faktör(yıllık kamu tüketimi yüzde 6,6 artmış).

**

Ekonomilerin daralma (resesyon-depresyon) yaşadığı dönemlerde genişletici para ve maliye politikaları uygulanması gerektiği lisans düzeyinde iktisat dersi alanların bile anlayabileceği politik bir reaksiyondur.

Genişletici para politikalarıyla
(kamu bankaları öncülüğünde uygulanan düşük faiz ve kredi genişlemesi)
alınan ekonomik sonuçlar
(pozitif büyüme)
zamanlama doğruluğunu da teyit
etmektedir.
Ekonomi politikaları zaman zaman birbiriyle
çatışan hedefleri
(büyüme ve enflasyon çatışması gibi) içerir. Bu çatışmaları
uyumlaştıran politika tercihleri bir yönetme sanatıdır.
Özellikle dinamik bir ekonomik yapıya sahip
Türkiye gibi gelişen ülkelerde daha büyük-yetenekli sanatçıya
ihtiyaç vardır. Çünkü politika kısıtları ve çatışmalar çok daha güçlü ve fazladır (genç nüfus, fiyat hareketleri, kur ve faiz oynaklığı, yabancı sermaye hareketleri gibi değişkenlerin aktifliği). En önemli kısıt da döviz ihtiyacının ve dolayısıyla kurların stabilize etme güçlüğüdür.
Bu politika zorlukları bilinmesine rağmen,
dünyanın zor süreçten geçtiği bir salgın döneminde,
dünya ekonomi basınının övgüyle haberleştirdiği
Türkiye’nin pozitif büyümesini;
uygulanan politik araçlardan, artırılmış kırılganlıklardan, dolar cinsinden GSYH azalışından (reel büyüme var ve kurlar arttığı için -2020 yılında dolar kuru yüzde 20 artmış- bu doğal, hadi bir de satınalma gücüne göre GSYH hesabı yapalım) bahsederek
değersizleştirmeye çalışma en basit ifadeyle absürd kalmaktadır.

**

Sonuçta; büyüme rakamı hem
uluslararası imaj
bakımından, hem
toplumun morali
bakımından
önemli bir motivasyon kaynağı
olmuştur.
Tabii ki, pandeminin neden olduğu
sosyo-ekonomik yaraları,
özellikle düşük gelirli kesimin hayat standardındaki kayıpları
telafi edici aktif sosyal politikalara devam edilmelidir.
#Ekonomi
il y a 3 ans
Ekonomik büyüme moral verdi
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi