Ersönmez, TEOG'un adını değiştirmek yerine sınav merkezli eğitime son verilmesi gerektiğini söyledi.VELİ VE ÖĞRENCİLER MOTİVASYONSUZLUK YAŞIYORYeni sistemle ilgili veli ve öğrencilerin endişe içinde beklediğini söyleyen Ali Ersönmez, "Milli Eğitim Bakanlığı'nın üzerinde çalıştığı yeni sistemin detayları neler? Buna göre tüm liseler A, B, C olmak üzere 3 standarta mı ayrılacak? MEB, velilerin ve öğrencilerin tercihlerine, öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda istedikleri okulda okuma koşullarını sağlamak yerine, sürekli sınav sistemini değiştirerek, attığı her adımda öğrenci ve velileri mağdur etmektedir. Bir çok veli ve öğrenci 2017/2018 Eğitim ve Öğretim yılı için ailevi planlamalar, yatırımlar, bütçeler, hatta yaşayacakları kenti bile TEOG’a göre belirlemişti. 2017/2018 eğitim öğretim yılında TEOG sınavının kaldırılacağının sınava az bir süre kala açıklanması ile bu veli ve öğrenciler şaşkınlık, tedirginlik ve motivasyonsuzluk yaşamaktadırlar" dedi.ADRESE DAYALI KAYIT SİSTEMİ'PISA sonuçları başta olmak üzere, uluslararası alanda öğrenci başarısında yaşanan gerilemeyi TEOG sınavını kaldırmakla çözemiz' diyen Ersönmez, "TEOG yerine başka bir sınav getirerek sorunu çözmekten çok, eğitimde yaşanan başarısızlıkları gerçek nedenlerini ortadan kaldırmak için çalışmalıdırlar. TEOG’un kaldırılması ile birlikte ortaöğretimde ‘adrese dayalı kayıt’ sistemine geçileceğinin açıklanması, öğrencilerin önemli bir bölümünün imam hatiplere veya özel okullara veya açık liseye mecbur bırakmasına neden olacaktır. İl ve ilçelerde hangi okulların açılacağının ‘ihtiyaca binaen’ valilik teklifine bırakılması, normal Anadolu liselerine şube açma sınırı getirilirken, Anadolu imam hatiplere yönelik herhangi bir sınırlandırma yapılmamasının ne tür sonuçlar ortaya çıkaracağını tahmin etmek zor değildir" diye konuştu.ASIL SORUN BU'Siyasi iktidar, sorunun tek başına TEOG’u kaldırmak olmadığını, asıl sorunun sınav merkezli eğitim sistemi olduğunu kabul etmelidir' diyen Ersönmez şöyle konuştu:"Bugüne kadar, çeşitli adlar altında yapılan sınavlarda ortaya çıkan sonuçların, çocuklarımızın matematik bilmeyen, soyut düşünemeyen, doğadaki olayları algılamakta ve yorumlamakta bilimsel anlamda yetersiz kaldıklarını göstermiştir. Kültürel ve çevresel uygunluk açısından eğitim sisteminin beklentilerine karşılık vermekte başarısız olabilecek farklı özellikteki çocukların standart sınav uygulamaları üzerinden yarıştırılmasının hiçbir sağlıklı yanı yoktur. Sınavlara endekslenmiş bir eğitim sisteminin nitelikli olması mümkün değildir. İlköğretimden üniversiteye kadar yapılan sınavlarda çocuklarımız ve gençlerimiz resmen yarıştırılmakta, birbirleriyle rekabet etmeleri istenmektedir." Meral KINACILAR