M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Egemenlik ulusundur

Egemenlik ulusundur

Egemenliğin kayıtsız şartsız ulusa ait olmadığı bir rejimin adı cumhuriyet olsa da, o gerçek bir cumhuriyet değildir.

***

Çok zengin, çok vergi ödeyen büyük dev bir işadamının bir tondan fazla eroini yakalanmış, adam tutuklanmış. Sonra ne olacak? Avukatlar, aracılar, dolaplar...

***

Devlet, açık cezaevlerinde köle gibi çalıştırılan mahkûmlara günde 13 lira ücret ödüyormuş.

***

Fakirlere bedava dağıtılan, satışı yasak olan tonlarca kömür bir fabrikanın bahçesinde bulunmuş.

***

O adam hiçbir işe yaramaz, başarısız bir kimse imiş ama Filan şehre Belediye Başkanı olması mutlaka gerekiyormuş.

***

Bu sene balık çok, fiyatlar ucuz. Kasımpaşada balıkçının önünden geçerken baktım, bir tek müşteri yoktu.

***

Muhalif gazeteci, fakir halk sürünüyor, emekliler iki yakalarını bir araya getiremiyor, vatandaş açım diye bağırıyor başlıklı yazısını yazdıktan sonra lüks lokantaya gitti, içkili bir yemek yedi, üç yüz lira hesap ödedi.

***

Bu soğukta, bu kış kıyamette o genç kadınlar, niçin memelerinin yarıdan fazlasının açıkta olduğu dekolte kıyafetler giyiyor? Üşüyüp hasta olacaklarından korkmuyorlar mı?

***

O namuslu kadın niçin fahişe kıyafeti ile geziyor?

***

Dijital kameralar devrinde o semtte güneş batar batmaz kurulan karı, seks, fuhuş pazarı... Kameraların göremediği fahişeler...

***

Bir zengin turist, yüz züğürt turistten daha fazla para bırakır. Onların aklı bu hesaba ermiyor mu? Yirmi beş milyon fakir turist geleceğine, 2,5 milyon zengin turistin gelmesi yeğ değil midir?

***

Şeytandan daha akıllı ve kurnaz o İslamcının her şeye aklı erer ama ezan okununca camiye gitmeye ermez.

***

Arzu eden elbette muhalif olabilir ama arzu eden edepsiz, saygısız, küstah olamaz. Devlet başkanına muhalifler de hürmet etmelidir. Tutmamak, desteklememek serbesttir ama edepsizlik, saygısızlık serbest değildir.

***

Hukuk adalet herkese lazımdır. Bugün hukuku çiğneyenler, adalete aykırı işler yapanlar yarın ah adalet diye inleyeceklerdir.

***

Öğrenmek istiyorum. Havaalanlarında, VİP salonlarına girmeyen, halka ait bölümde kuyruğa girip, parayla çay kahve içen vekil var mıdır? Varsa gidip elini öpeceğim.

***

Beşiktaş’tan geçerken, eski Devlet Güvenlik Mahkemeleri binasını gördüm, 28 şubata ait hatıralarım canlandı. O devirde aleyhimde çok dava açılmış, alt kattaki bekleme salonunda çok sürünmüştüm. Kanunlarda değişiklik yapılmasaydı, hapse atılacak, nice çileler çekecektim. Daha önce çektiklerim yetmiyormuş gibi.

***

İran İslam Cumhuriyetinde kadınların başları açık olarak gezmeleri, dolaşmaları yasaktır.  Gayr-i müslim azınlıkların kadınları da örtünmekle yükümlüdür. Turist kadınlar da. Fransa İngiltere büyük elçilerinin hanımları da dışarıda başlarını örtüyor.

***

İsrailin en büyük dostu ve destekçisi Vehhabî Suudî Arabistan. Bu nasıl oluyor?

***

Parasız geçinme olmuyor ama para kesinlikle ana değer, put haline getirilmemeli.

***

Adam benim damarlarımda bir damla bile Türk kanı yoktur diye televizyondan ilan etti. Bu adam Türklerin hakanı ve Müslümanların Halifesi Kanuniye salak dedi. Türk olmadığı için, ona soysuz demek caiz midir?

***

On iki yeni elaman alınacakmış. On iki Laz almışlar, on bir Laz alalım, biri de başka bir etnik kökenden olsun dememişler.

***

On küsur senedir aynı yerde otlayan o aklı, saati durmuş kültürsüz adamdan köy olmaz, kasaba olmaz.

***

O büyük şehrin belediyesinin bütçesi akıl almaz derecede büyüktür. O kent çok yağlı, çok ballıdır. Oradakilerin bir elleri yağda bir elleri baldadır. Oraya Yağ Bal Kent dense revadır. (Dikkat: Aşırı miktarda bal yiyenlerin sağlığı bozulur.)

***

Şakir bey gerçekten şükr eden bir kuldur. Akşam çorbasını içmesi on beş dakika sürdü, ardından yarım saat şükr etti.

***

O nankör köpek, nar gibi kızarmış nefis tavuğu aç kurt gibi dişlerken, eski tavuklar daha lezzetli idi diye homur homur homurdanıyordu.

***

Müslüman kadınların ve kızların başörtülerine tahammül edemeyen o adamın Egemen Azınlık mensubu, Dönme olduğunu biliyor musunuz?

***

Allah belalarını versin!.. Kimlerin. İşte onu yazamam.

***

Bu fakirin senin hürmetine ihtiyacı yoktur. Senin bana, yaşım dolayısıyla hürmet etmeye çok ihtiyacın vardır.

***

Sohbet esnasında, kendini Nurcu olarak tanıtan o adamcağızın Nurcu olmadığını, ettiği gıybetten anladım. Nurcu hiç gıybet eder mi?

***

Bir gence: Kendini mü’minlerin, derece ve rütbe itibarıyla en sonuncusu, ednası bil. Benden daha düşüğü vardır, ben sondan ikinci olayım dersen belanı bulursun.

***

Dünya bir sınavhanedir. Sen imtihan ediliyorsun. Bundan haberim yok desen bile...

***

Parkta oturmuş, dönerli ekmek yiyormuş. Yanına aç bir kedi gelmiş, miyav demiş. Adam kediye iki lokma yiyecek vermiş. Sağındaki melek bu iyiliği defterine yazmış. Kediyi acımasızca, huşunetle, pis hayvan defol git diyerek kovsaydı bu sevaptan mahrum kalacaktı.

***

Adam olabilmek için canını dişine tırnağına takıp çok şeyler yapmak gerekir. O salak, aptal, geri zekâlı, ebleh, şapşal bunların hiçbirini yapmadan kolayca yan gelip yatarak adam olmak istiyor. Hem de büyük adam olmak istiyor.

***

Dikkat gözüyle baktım, o mütevazı zatın başının etrafında nuranî bir hâle vardı. Tevazuundan mı, başka hasletlerinden mi bilemedim.

***

Gecenin birinci sülüsünde, ikinci sülüsünde, üçüncü sülüsünde münadiler nida ediyor, tevbe ve istiğfar edenleri, zikr edenleri, âbidleri çağırıyor. Bu nidaları kaç kişi duyuyor?

***

On beş sene geçmiştir her halde. Bir gün kapı çalındı. Açmadan seslendim, kimi arıyorsunuz? Üstad Şevki beyi... Niçin?.. Yıllardır yazılarını okuyorum tanışmak istiyorum. Burada Şevki bey isminde biri oturmuyor dedim, adamı savdım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi