Sanki öyle oldu.

Ya da bana öyle geldi.

Kafamı felsefi konulara çok taktığım içindir!

Medyanın hır-gürü ve telaşlı haberciliği içinde gözümüzden kaçan/sormadığımız konu şu (tek sorunun farklı versiyonlarıyla):

- Biz kendimize efendi mi seçiyoruz?

- Biz, "efendiler" arasında seçme "özgürlüğümüzü"(!) mü kullanıyoruz?

- "Kölenin" efendisini seçme yarışı içine mi düştük?

- Efendiler, bizi (bize çaktırmadan) yarıştırıyorlar mı?

***

İstanbul BBB seçiminde AKP'nin 25 yıllık yönetimi büyük bir hezimetle yitirmesinin ardından, "gündeme dönelim" denmişti.

Bu, aynı zamanda travmanın iyileştirilmesi ve AKP seçmeni üzerinde geleceğe yönelik yıkımların önlenmesine yönelikti.

Denilen de oldu.

İBB zaferi unutuldu, rutine dönüldü.

Türkiye'de her zaman böyle olur zaten.

Bir durum başka bir durumla örtülür.

***

Şimdi konuşulan konu, S-400 füzelerinin alımı ve "müttefikimiz" (!) ABD ile yaşanan diplomatik kriz.

Yine üzerinde durulmayan konu şu:

Biz, Rusya'dan S-400 füzelerini bedava mı alıyoruz?

Ya da, ABD'den F-35 savaş uçaklarını bedava mı alıyoruz?

***

Düşünebiliyor musunuz?

NATO ittifakı içindeyiz ve NATO'nun başat ülkeleri diğer ittifak ülkelerini "pazar" olarak kullanıyor!

NATO'nun "babası" aslında "Efendisi" olan ABD, bize (ve diğer ülkelere) silah almayı dayatıyor ve para kazanıyor.

Gerekçe de hazır: "NATO standartlarına uyum!"

Ama bu ülke Türkiye'nin ulusal çıkarlarının tersine çok ve yaygın davranışlar sergiliyor.

Sıklıkla yaptığı tehditler de cabası.

Aynı şekilde, "müttefik olmadığımız" (eski "düşmanımız", eski Varşova Paktı'nın "Efendisi") Rusya'dan da S-400 füzelerini bedava almıyoruz.

En başta sorduğum noktaya geldik:

"Efendiler, bizi (bize çaktırmadan) yarıştırıyorlar mı?"

Hangisi olursa olsun, parayı veren biziz.

Kazanan onlar.

Hani, "parayı veren düdüğü çalar" deyimi bile altüst olmuş durumda.

***

Bir başka nokta da şu:

Bizim S-400'lere ihtiyacımız var mı?

Bunları kime karşı kullanacağız?

Bir de, bunları "alırken" bu kadar tehdit ve yaptırım söz konusu iken, "kullanma" durumunda nasıl izin verecekler?

F-35 savaş uçakları konusunda da aynı sorular geçerlidir.

Şunu da unutmayalım:

Bu tür yüksek teknolojili silahların -müşteriye verilmeyen- çok önemli özellikleri satıcının elinde sır olarak kalıyor.

Yani istedikleri zaman uzaktan istedikleri yönlendirmeyi yapabiliyorlar.

***

Sonuç olarak asıl sorulması gereken soru şu:

"Biz niçin köleliğe isyan edip, kendimiz efendi olmayı düşünmüyoruz?"

***

Dipnot: Yaklaşık 3,5 yıl aranın ardından TELE 1 televizyonunda ekranlara dönen CEVİZ KABUĞU programımızda, AKP içinden çıkacak yeni parti konusunda önemli açıklamalar yapıldı.

Canlı yayınlanan Ceviz Kabuğu'na büyük bir özlem ve ilgi olduğuna tanık olduk. O geceki tweeter etkileşimleri 520 bine ulaştı.

Hepinize bir kez de buradan çok teşekkür ediyorum.

İyi ki varsınız.