Tunç Soyer’in belediyecilik çalışmaları ile sadece
Türkiye’de değil tüm dünyanın takdirini topladığını belirterek,
“Seferihisar’da yapmış oldukları ortadadır. Tunç Soyer çalışmalarıyla kendini
kanıtlamış, başarılı bir belediye başkanıdır. İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanlığı’nda da insan ve çevre odaklı çağdaş belediyecilik anlayışı ile örnek
olmaya devam ediyor” açıklamasını yaptı.
Biz insandan yana, çevreden yana, kültür ve turizmi
destekleyen hiçbir kamulaştırmaya karşı çıkmayız.
Çeşme ve Urla’daki kamulaştırma çalışmalarına da değinen Arslan
açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
Cumhurbaşkanlığı tarafından, Çeşme ve Urla bulunan ve SİT
alanı içinde yer alan toplam 511 parselin kamulaştırma kararı yayınlandıktan
sonra açıklamalımızı yaptık. Bu açıklamalar ve kamuoyunun tepkisinden sonra 511
parselin bir kısmı kamulaştırma kapsamından çıkartıldı.
Biz insandan yana, çevreden yana, kültür ve turizm
destekleyen hiçbir kamulaştırmaya karşı çıkmayız. Ama vatandaşın hak ve
hukukunu çiğneyen, yok sayan her uygulamanın karşısında da dimdik dururuz.
Turizm bölgesi kararını eşitlikçi, sosyal, vatandaşı ve
doğayı koruyan, nitelikli planlama bilimine uygun olduğu sürece desteklemeye
hazır olduğumuzu dile getirdik ve sorduk; acele kamulaştırma müessesesi
olağanüstü sayılabilecek birtakım hal ve koşullarda kullanılır. Çeşme ve
Urla’da acele kamulaştırma kararını çıkartılacak kadar olağanüstü durum nedir?
Bu araziler köylünün mülkiyetinde iken plan yapılmasına engel nedir? Mülkiyet vatandaşta olunca planlama yapılamıyor
mu? Vatandaşın mülkiyet hakkını neden elinden alıyorsunuz? Vatandaşın hakkını
korumak zorlarına mı gitti, yoksa verdiğimiz tepkiyle kurdukları bir rant
düzeni mi bozuldu?
IRAK’TAN ÇÖP ALAN BİR ÜLKE DURUMUNA GETİRİLDİK
Çevreci politika ve uygulamaları ile dünyanın takdir ettiği
bir belediye başkanı çöp sorunun çözecek en yetkin kişilerden biridir. Kimsenin
bundan kuşkusu olmasın. İzmir ve İzmir halkının geleceği önceliğimizdir. İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanımız çöp konusunda da İzmir’i rahatlatacak
uygulamaları hayata geçirecektir. Eğer çöp konusunda farklı bir proje varsa
getiriler incelenir, İzmir halkının yararına olacak her projenin yanındayız.
Günümüzde teknoloji çok ilerledi, Ankara Mamak çöplüğünde
elektrik üretiliyor, domates, orkide ve çilek yetişiyor. Kent ekonomisine katkı
sağlanıyor, istihdam yaratılıyor. Çöp depolama sırasında ve sonrasında
kullanılan yeni teknolojiler var. Sayın Kaya iktidar partisinin milletvekili
olarak biraz da Çin’in çöp ithalatına kapılarını kapatmasından sonra adeta bir
çöp cenneti haline getirilen ülkenin durumuna kafa yorsun. Dünyanın çöpünü ithal ediyoruz, ne acıdır ki
Irak’tan bile çöp alıyoruz. 2014 yılında 45.3 milyon dolar tutarında plastik
atık ithal ettik, bu miktar 2018 yılında 116.4 milyon dolara yükseldi. Ocak –
Ağustos 2019 döneminde ise 73.4 milyon dolara ulaştı. Bu ithalat her yıl
katlanıyor. İthal edilen çöp çevre kirliliği demek, su, toprak kirliliği,
kanser demek. Bakanlık çöp ithalat miktarını ve ayrıntısını açıklayamaz
durumda.
“İzmir’e sevdalı” bu vekile sormak istiyorum. Acaba İzmir’in
tarihi ve kültürel mirası olan Elektrik Fabrikası’nın hazin durumu hakkında ne
düşünüyor? Büyükşehir Belediye Başkanımız orayı şehre kültürel bir mekan olarak
kazandırmak için çaba harcarken iktidar milletvekilleri neden destek vermiyor?
İhale sürecinde yaşanan haksızlığa neden karşı çıkmıyor? İzmir’i sevmek sadece
lafla olmuyor. Bu şehri sevmek onun doğasını, kültürünü, tarihi değerlerini
korumakla olur. Acil kamulaştırma ile değil planlama ile olur.
İzmirlinin sağduyusuna ve memleket sevdasına güveniyoruz.
Eminiz ki, yapılan çalışmaların takdirini yine İzmir halkı verecektir.