Saadet Partisi (SP) Edirne İl Başkanı Ali Erhan Demirkan, dün Keşan İlçe Teşkilatı binasında düzenlediği basın toplantısında ilçemizde 3 gün süre ile yürüttükleri anket ve parti çalışmaları hakkında bilgi verip, ulusal gündem hakkında değerlendirmelerde bulundu.

   Saat 10.30 sıralarında başlayan basın toplantısına; Edirne İl Başkanı Ali Erhan Demirkıran’ın yanı sıra Merkez İlçe Başkanı Şaban Kaya, Keşan İlçe Başkanı Ayhan Özkan, ilçe yönetim kurulu üyeleri ve partililer katıldı.

“Saadet Partisi Esnafı Dinliyor” başlıklı ankette esnafa, “Kaç yıldır esnaflık yapıyorsunuz? Kira, elektrik, işçi ücreti gibi sabit giderlerinizi zamanında ödeyebiliyor musunuz? Alacaklarınızı zamanında tahsil edebiliyor musunuz? Kredi kullanıyor musunuz? Kredi borçlarını zamanında geri ödeyebiliyor musunuz? Sorunlarınızı dinleyen oldu mu? Son 10 yılda tahminen ne kadar faiz ödediniz? Zincir marketler yerli esnafı etkiliyor mu? Esnafın durumu gelecekte ne şekilde değişir?”  şeklindeki sorular soruldu.

ALIŞVERİŞ MARKETLERİ ESNAFIN EN BÜYÜK DERDİ

Konuyla ilgili düzenlenen basın toplantısında konuşan Demirkıran, Keşan İlçe Teşkilatı ile birlikte 3 günlük bir program düzenlediklerini belirterek,  “Bu çalışmamızda esnafları, STK’ları, mahalle ve kahvehaneleri ziyaret etmeyi hedefledik. Bu çalışmalarımızda bin kadar esnafımızla, yaklaşık üç bin Keşanlı hemşerimizle yüz yüze görüşme, konuşma imkânımız oldu. Yaptığımız ziyaretler esnasında esnaflarımızdan bazıları ile anket yapıldı. Bu ankette esnafın kirasını, Bağ-Kur’unu, elektrik su gibi sabit harcamalarını işçi ücretlerini kısaca borçlarını ödeme durumunu sorduk. Yine sorularımız arasında, esnaf alacaklarını tahsil edebiliyor mu, kredi kullanıyor mu, kullanıyorsa borcunu zamanında ödeyebiliyor mu, son 10 yılda ne kadar faiz ödediği, esnafın geleceğe umutla mı yoksa endişe ile mi baktığına ilişkin sorular vardı. Bununla beraber şunu söylemek isterim ki esnafımız büyük sıkıntılar içinde kıvranıyor. Alış veriş marketleri ama özellikle zincir market diye tabir edilen her sokak başına açılan marketler esnafın en büyük derdi.  Bu marketlerin okul açılırken kırtasiyeci, kış gelince kömürcü, battaniyeci,  kurban bayramında kasap olması ve yurt dışından özellikle uzak doğu ve Çin’den getirdikleri ürünlerle üretici ve satıcıyı bitirirken tüketiciyi de kalitesiz mallarla aldattıklarını ifade ettiler. Bu çalışmalarımız sırasında yaşı 20-30 arasında üniversite mezunu pek çok gençle karşılaştık. Bu gençlerin çoğu işsiz, çalışanlar da ancak asgari ücret düzeyinde bir ücretle iş bulabilmişler. ‘Bu durumda yuva kurma, evlenme hayallerimiz ertelendi’ diyorlar.”

BORCA BATMIŞ VATANDAŞ NE YAPAR?

Keşan’da görüştükleri vatandaşların, hava kirliliği ve trafik konularının özellikle gündeme getirilmesini istediğini ifade eden Ali Erhan Demirkıran, şunları söyledi: “Belediyenin de hükümetin de bu konuda ciddi bir adım atmadığını belirtiyorlar. Keşan’da en büyük sorunlardan birinin de otopark olduğunu gördük. Otopark sorunu yüzünden ‘İnsanlar birbirine giriyor, kavgalara sebep oluyor’ dediler. Anketimiz tüm ilçelerimizde yapılacak ve nihai olarak esnafımızın sorunları ve çözüm önerilerimiz hakkında görüş ve çıkış yollarımızı kamuoyuna ve yetkililere duyuracağız. Keşan’da yaptığımız çalışmalarda konuştuğumuz insanlar kredi kartı borcu konusunda bir patlama yaşandığını, kimsenin borcunu ödeme kabiliyeti olmadığını görüyoruz. Şimdi bir soru sormak istiyorum, yoldan geçeni zorla çevirip kredi veren bankalar tavır değiştirip alacağını geri çağırsa ne olur? Oyun bitti, kredi kartları çalışmayacak dese ne olur? Tamamen borca dayalı hayata alışmış ve borca batmış vatandaş ne yapar?  

2015 BÜTÇESİNİN 41 MİLYARI YATIRIM İÇİN 54 MİLYARI FAİZ ÖDEMESİ İÇİN

2015 yılı bütçesi meclisten geçtiğini dile getiren Demirkan, “Bütçe hükümetin gelecek yıl nereye ne yatırım yapacağının, çalışana, üretene ne verileceğini, emekliye, işçiye yapılacak zammı, faize verilecek miktarı gösterir.  Bir de denk bütçe yapamayan beceriksiz hükümetlerin bütçesinin ne kadar açık vereceğini gösterir. Peki, 2015 bütçesi ne getiriyor diye baktığımızda şunu görüyoruz ki, sadece 41 milyar lira yatırım yapılacağı planlanırken faize 54 milyar lira verilecek, deniyor.  Hükümet yetkilileri sık sık ‘IMF ye borcumuz bitti’ diye açıklama yapıyor. Bunu duyunca sanki bütün borcumuz bitti diye sevinmek geliyor insanın içinden. Madem borcumuz yoksa 2015 yılı bütçesinde 54 milyar faiz ödemesi ne için yapılacak? Demek ki hükümet yetkilileri bize doğruyu söylememiş. Daha ilginç bir soru?  Borcun faizi 54 milyar lira ise anaparası kaç liradır? Bu basit matematik sorusuna cevap verin de millet öğrensin, halimizi, ahvalimizi! Vatandaşımız ve piyasalarımız bu durumda iken bizi yönetenler neyin kavgasını yapıyor? Üzülerek görüyoruz ki yapılan bu kavga herkesi geriyor. Halkımıza bu kavgadan ne fayda gelir?  AKP ‘Büyük orta doğu projesi’  derken, paralel yapı diye tabir edilenler ‘Dinler arası diyalog’ derken iki projenin de dış kaynaklı olduğunu bu milletin faydasına olmadığını defalarca, var gücümüzle haykırdık.  Diğer dinlerle diyalog yapmayı uygun gördüğü halde ülkemizdeki grup ve cemaatlerle diyalog kurulmaması ne manaya geliyordu? Bu bile üzerinde düşünmeye ve faaliyetlerin dış kaynaklı olduğunu ifade etmeye yeterlidir. Hükümet, Müslüman ülkeler arasında birliği sağlamak yerine Amerikan projesi olduğu açıkça belli olan BOP’a alet olarak pek çok Müslüman ülkenin işgal edilmesine sebep oldu.” şeklinde konuştu.

MÜSLÜMANI MÜSLÜMANA KIRDIRIYORLAR

Milletin daha fazla gerilmesi kimseye fayda sağlamayacağının altını çizen Ali Erhan Demirkıran, sözlerini şöyle tamamladı: “Suç ve suçlu varsa adalet gereğini yapsın. Her gün televizyonlarda umutla iyi haber bekleyen, borç altında ezilmiş, işsizlik sebebiyle ruh sağlığı bozulan gençlere ilaç olacak bir mesajınız yok mu? Seçimler halkın iktidara yönetime hesap sormak için fırsattır. Beş ay sonra yapılacak seçimlerde halkımızın doğru tercih yapması ve çok önemli bir fırsatı elden kaçırmaması için bütün gücümüzle gayret ediyoruz. Ülkemizin üzerinde bölünme senaryolarının rahatça konuşulduğu,  sözde ermeni soykırımı iddialarının yüzüncü yılında bizi köşeye sıkıştırmaya çalışanların ellerini ovuşturduğu bir durumda mutlaka Saadet Partisinin mecliste, hükümette olması gerekir. Türk- Kürt gerginliğinin ülkemizi büyük sıkıntılara sokacağı açıktır. Türk’te Müslüman’dır, Kürt’te Müslüman’dır. Bütün Müslümanlar kardeştir. Amerika, İsrail Müslüman’ı sevmez.  Emperyalistler, zalimler taktik değiştirdi. Müslüman’ı Müslüman’a kırdırtıyorlar. Bunu bizim üzerimizde tatbik etmek istiyorlar. Tarihi bir dönüm noktasında olduğumuzu görüyoruz.  Bu önemli dönemeçte iktidarda muhalefette halkın beklediği huzur ve barışı sağlayamıyor. Bunun için görev Saadet Partisine düşüyor. Biz sorumluluğumuzun farkındayız ve bütün gücümüzle gayret ediyoruz.  Herkesin gelişmeleri dikkatle takip etmesini, Milletimizin birliği, maddi ve manevi kalkınması için gayret eden Saadet Partisine destek vermesini diliyoruz.”