TAŞKIN SAHASI AĞAÇLANDIRMASI

1958 tarihinde zamanın hükümetince çıkarılan kararnameyle Tunca – Meriç ve Ergene nehirlerinin taşkın sınırları  ilan edilmiştir. Daha sonraki yıllarda DSİ nin yaptığı çalışmalarla seddeler oluşturularak bu taşkın sahaları sınırları dışındaki meskun mahaller taşkından korunmuştur.6200 sayılı kanunla kurulan DSİ teşkilatı bu kanun uyarınca; YERÜSTÜ VE YERALTI SULARININ ZARARLARINI ÖNLEMEK VE BU KAYNAKLARDAN FAYDALANMAK ÜZERE sorumluluk üstlenmiştir. Edirne ilimizde birleşen Arda – Tunca - Meriç nehirleri Bulgaristandan doğan su kaynakları olup, Ergene ve Kokino nehirleriyle birleşerek Meriç ana kolu oluşarak Saroz da Ege denizine dökülmektedir. Aynı zamanda Yunanistanla aramızda 180 km lik sınır çizen nehir sınır aşan su konumunda olup uluslar arası mevzuat hükümleri hukukuna bağlıdır. Seddelerin inşaatını müteakip ilk büyük debili taşkın 1984 yılında vuku bulmuş az bir zararla atlatılmıştır. Nehir yatağının düzensiz rejimi ile yatak rusubatla dolmuş ve taşkın sahalarının büyük bölümü ağaçlandırılarak taşkın akış rejimi düzeni bozulmuştur. Bu durum nehir debisinin 1000 m3/s den sonra yataktan çıkması sonucunu doğurmuş ve taşkın sahasında suyun piyozometresinin yükselmesi sonucu yaz seddelerinin yırtılmasına, suyun araziden geç çekilmesine sebeb olmuştur.Bunun sonucun da  2005 ve 2006 yıllarında oluşan taşkınlarda daha büyük zararlar oluşmuştur. Bu yüzden nehir yatağı ve taşkın sahasında oluşan akış direncini oluşturan etmenleri hızla ortadan kaldırmak önem kazanmıştır. Maalesef 2006 – 2013 yılları arasında AB fonlarından sağlanan taşkın kredilerinden Bulgaristan ve Yunanistan faydalanmışken ülkemiz  yararlanamamıştır. İyi bir çalışma ile Türkiye – Yunanistan – Bulgaristan geçmişte uygulanan Harza projesi benzeri ortak bir projeyle pekala Meriç ana kolu yatağı temizlenebilirdi. Bu fırsat kaçırılmıştır. Bu kadar önem kazanmış taşkınlar yaşandığı halde hala orman işletme müdürlüğü tarafından Tunca seddeleri menba tarafına fidan dikilmeye çalışılmaktadır. 4373 sayılı taşkın kanunu çok açık ve net bir şekilde; Belirlenen taşkın sahaları içinde suların akmasına engel olan bina, tesis yapılamaz fidan, ağaç..dikilemez denilmektedir.Hal böyle olmasına rağmen Kirişhane seddesi menba kısmında ve taşkın sahası içinde  bir çok yapı oluşturulmuş ve ağaç yetiştirilmiştir. Sorumlulukları olan kurum ve yetkililer den  bu yapılanlara karşı neyazık ki bir yaptırım uygulanamamıştır.