REKLAMI GEÇ

Dünyanın kaderini değiştiren adam

25 Mayıs 2015 Pazartesi

Sana bugün tek başına milyonlarca insanın yaşamını, kaderini değiştirebilecek güce sahip sıradan bir vatandaşın öyküsünü yazmak istiyorum…

Tek başına Denizli’nin hatta koca bir ülkenin kaderini değiştirebilir misin?

Tek başına napabilirsin ki?

O adımı atsan da atmasan da değişebilecek hiç ama hiçbir şey olmadığına kendini inandırmış gözüküyorsun…

Hatta gerekçen kendince çok mantıklı…

O adımı atmak gelmiyor içinden öyle mi?
Umutsuzsun atmıyorsun…
Bitkin, yorgunsun atmıyorsun…
Kızgın, küskünsün atmıyorsun…
Rahatsın, atmıyorsun…
Eminsin, garanti görüyorsun atmıyorsun!…

Sanki bulunduğun kentin ya da ülkenin kaderini yüz binlerce insan bir araya gelip aynı anda tek bir hareketle değiştiriyor da sen tek başına bir hiçsin!..

Bence sen tembelsin…
Sorumsuz, bencil ve çok tabii ki haksızsın….

Tek dert ettiğin kıçını kaldırıp küçücük bir adımı atarak yorulacak olman. Çünkü sana gelinceye kadar o adımı atması gerektiğini düşündüğün bir yığın adama sorumluluk yüklemen, bu sorumluluğa sahip çıkmandan çok kolay bir şey değil mi?

Üzülme bu durumun tek suçlusu, sorumlusu sen değilsin…

Bu durumu asıl dert etmesi gerekenler bu ülkenin yöneticileridir…
İktidarı, muhalefeti hiç fark etmez…

Gerçekte, özünde, demokrasiye inanan her duyarlı vatandaştır aynı zamanda…

1 kişinin tek başına kentlerin, ülkelerin ve hatta dünyanın kaderini değiştirebileceğini anlatmak gerekiyor bu cahil cenaha…

Cahillik diyorum ki bunun başka bir izahatı yok bence… Toplum için küçücük bir adım atmaktan, ufacık bir sorumluluktan kaçmanın başkaca neyle izah edilebileceğini düşünüyorsun ki!..

Bu arada sokağa çık eylem yap demiyorum sana…
Kendini bir yerlerde siper et de demiyorum…
Yapacağın tek şey gidip oy kullanman…

Muhalif düşünceye sahipsen iktidarı devirebilmenin, iktidar yanlısıysan daha güçlenebilmenin tek yolu bu çünkü…

Daha fazla oy…

Sana çok net bir örnek vermek istiyorum… Katılımın rekor düzeyde olduğu Denizli’deki 2014 yerel seçimlerinden hem de…

Moda değimiyle milli iradenin yüzde 92 oranıyla sandığa yansıdığı kendi memleketinden bir örnek…

2014 Yerel seçimlerinde 698 bin 605 Denizlili seçmen vardı kütükte…

Bunlardan 647 bin 32’si sandığa gitti…

Dedim ya bakılınca her şey süper…
Katılım yüzde 92…

2014’te Denizli’de sandık başına gitmeyenlerin sayısı 51 bin 573…

Hepsini toplayıp bir ilçe kursan Denizli’nin en büyük 3. ilçesini kuruyorsun bu kadar insanla…

Ve bir başka hesap..
Kullanılan oyların tam 34 bin 832’si geçersiz sayıldı 2014’te…

Sandığa yansımayan milli irade adeti
86 bin 405’ti yani…

Peki o seçimde kafa kafaya yarışan iki büyükşehir adayının arasındaki oy farkı neydi?
39 bin 783…

Yüzde 92’lik rekor katılımın olduğu bu ender seçimde bile kullanılmayan ve veya geçersiz sayılan oyların Ak Partili Osman Zolan ve CHP’li Kazım Arslan’ın ve dolayısıyla bu kentin kaderini nasıl değiştirdiğinin farkında mısın?

O oylar yüzünden belki de yüzde 45’le seçilen Osman Zolan o seçimleri yüzde 52 ile tamamlayıp tek başına Denizli tarihinin en yüksek oyunu almış siyasetçisi olacaktı…

Ak Parti, seçmenin yarısından fazlasının kendi adayına oy verdiği bir kente daha fazla sahip çıkacaktı… Daha çok imkan, hizmet ve olanak sağlayacaktı…

Ve veya…
Kazım Arslan Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin ilk Belediye Başkanı olacaktı. CHP Denizli’de iktidar partisini alt edecekti.

Yerel seçimlerde büyükşehri kazanmış CHP Denizli’de genel seçimlere daha güçlü, daha motive ve daha büyük bir inançla girecekti…

Şimdi bir daha düşün…

Tek başına, onca sıradanlığın ve güçsüzlüğüne rağmen Denizli’de yaşayan 1 milyona yakın insanın kaderini gerçekten değiştirebilir misin diye 7 Haziran günü…

Yapacağın tek şey; başını, gömdüğün o kumdan çıkarıp, sandık başına gidip, sana en yakın olan partinin üzerine mührü basman o kadar…

İktidarcıysan sahip çık güç ver…
Muhalifsen çaba göster, yol ver…

Yeter ki git oy ver!…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı