Tren, hızlı tren artık...
Bir ayda olacaklar bir günde, bir yılda olacaklar bir, iki ayda olup bitiveriyor.
Ve zihinlerde şu soru var: Bu tren nereye gidiyor? Önümüzdeki istasyon hangisi?

***

Önce kaba hatlarıyla iki konunun altını mutlaka çizmek gerekiyor...
Birincisi...
ABD ekonomisi pandemiden çok ama çok ağır bir yara aldı.
Üçüncü ve dördüncü çeyrek rakamları üzerinde yapılacak oynamalar devletin üzerindeki akıl almaz teşvik yükünü, art arda kapanan iş yerleri gerçeğini ve işsizlik yarasını kapatamayacak.
Üstelik dünyadaki dolar egemenliği derinden sarsılıyor.
Anlayacağınız, büyük çöküşün bütün işaretleri tamamlanmak üzere...
Dua edelim ki, çöküşü durdurma çabası dünyayı sıcak ateşe atmasın!
Yoksa kıvılcım şimdiden çakıldı mı?

***

İkincisi...
ABD'nin hegemonik siyasi aklı dağıldı.
Şimdi seçim sürecine girildiği için medya sahnesine çıkartılan tartışmalar bizi aldatmamalı...
Trump'ın daha birkaç hafta önce dev ilaç endüstrisiyle kavga eden ve bu yüzden "ben belki bir süre buralarda görünmeyebilirim" diyen bir devlet başkanı olduğunu unutmamalıyız.
Bazı analistlere göre esas etkili kişi ve gölge devlet başkanı Dışişleri Bakanı Pompeo; esas etkili yönetim organı ise Pentagon.
Şimdi bu durumda seçimin hemen öncesi ve sonrasının iktidar blokundaki muğlaklığı daha da artıracağını söylemek yanlış olur mu?
Olmaz.

***

ABD, bir yandan "virüs saldırısı"yla boğuşuyor, bir yandan da yeni yüzyılın saman altından su yürüten yeni hegemonik gücü Çin'le kapışmaya çalışıyor.
Yeryüzünün bütün coğrafyalarında durum bu...
Hatta şunu söylemek mümkün...
Sistem sanki petrol fiyatlarının üç paralık olmasının yaşattığı depresyonun üzerine bir de pandemi belasını yaşamak zorunda kalan Rusya'ya "sen kutup olamazsın, otur oturduğun yerde, büyük devlet olmakla yetin!" diyor.
Belli ki, bu süreç ABD ile Çin (ve arkasındaki "yeni para") arasında geçecek...

***

Aynı "tarihsel moment" içinde hem ekonomilerin, hem devletlerin (hatta coğrafyaların), hem de insanların değişmeye zorlanması...
Çok sert bir tablo.
Şakası yok!
Tren ilk olarak "global düzeyde sıcak çatışmalar" istasyonuna gelip durursa, şaşırmamalı.