Dolar (USD)
32.51
Euro (EUR)
34.80
Gram Altın
2423.53
BIST 100
9722.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Dünya sisteminde değiş(mey)enler

Dünya sisteminde her açıdan bir resetleme yapıldığı aşikar olmaya devam ediyor. Finansal sistemden başlayarak siyasal sistemlere kadar dünyada kısa ve uzun vadeli değişimler kendisini gösterecek. İnsanlar ve ülkeler arası çatışma ve gerilimlerin en temel sebebinin ekonomik olduğu düşünüldüğünde, ilk olarak finansal sistemin değişiminden bahsedebiliriz. İster istemez onun zorladığı siyasal ve sosyal değişimler de arkasından gelecektir.

Her şeyden önce daha merkezi kontrollerin ağırlık kazandığı bir dünya sistemi insanlığı bekliyor. Belki buna aslında dünyada farklı güç merkezlerinin oluştuğu söylenerek itiraz edilebilir. Fakat benim kastettiğim tüm bu güç merkezlerini de beraber çalışmaya icbar edecek bir sistem.

Burada birkaç ana parametreyi söyleyerek konuya devam edelim. Birincisi, dünya sistemi “insan”ı her an kontrolden çıkacak bir risk faktörü olarak görmektedir. Bu sebeple insanın kontrol altına alınması esas olacaktır. Bu kontrolün ekonomik anlamda iki şekilde sağlanacağı anlaşılmaktadır. İlki, klasik yöntem olan borçlandırma. İkincisi de dijital paraya geçme. Dijital paralar, bildiğiniz gibi değerinin nasıl saptandığı tam olarak anlaşılamaz bir şey. Bu da güç merkezlerini ilk elden aklımıza getirmektedir. Diğer yandan, dünya artık dijital paraya geçtiğinde insanın onu kafasına göre tasarrufta bulunması söz konusu olmayacaktır. Bunun sonucu olarak kişiler, hem o parayı sürekli harcayacaklar yani tüketim yapacaklar hem de sürekli sistemin içinde tutacaklardır.

İnsanın sürekli dünya sistemine bağlılığını sağlayacak olan ikinci faktör, bilgi akışlarını yönlendirme üzerinden olmaktadır ki, bunu internet sağlayacaktır. Nitekim dünyada hala internetin olmadığı yerlere ağların hızlıca yaygınlaştırılması temel hedeflerden birisi olmuştur. Burada bilgisel akışı yönlendiren merkezi sistem, insanların davranış kalıplarından, “doğru” ve “yanlış”ın ne olduğuna kadar insan hayatının bütün alanlarına sirayet etmektedir. Belki bana dünyada yerel ve yerel olmayan çok farklı kanal ve siteler olduğunu söyleyerek itiraz edebilirsiniz. Fakat burada site ve kanalların çokluğu önemli değildir, tüm bunlara kaynaklı eden dünya ajansları ile sistemin işleyişini belirleyen merkezi güçler önemlidir. Meselâ; pandemi sürecinde dikkat ederseniz bireyler fiziki kolektivitesini azaltarak kapalı monadlar olarak pencerelerini sadece bu bilgi akışlarına açmışlardır.

Postmodern dönemin niteliklerine uygun olan bu gelişmeler, yine öncelikle insanları gönüllü kılarak bu kontrolleri sürdürmektedirler. Bilhassa insan sağlığı, gıda vb. üzerinden sistemin insanlar üzerindeki şantajı, bireyler üzerinde bir kontrol sistemine dönüşmektedir. Şimdi ise daha fiziksel aygıtlarla insanın kontrolü denenmektedir. Zaten küresel sistem gerek tek tek gerekse ülkeler düzeyinde tüketim alışkanlıklarından davranış kalıplarına kadar verileri elde etmiş görünmektedir. Bu verilerle bir yandan yeni alışkanlıklar kazandırmak üzere medyayı seferber etmişken, diğer yandan sistem dışı davranışları kontrol etmektedir. Kimi köşe yazarları ve yorumcular, farklı kontrol sistemlerini semt pazarlarına dahi istemektedirler ki, benim gönüllülük dediğim şey budur işte.

Tüm bunların ardından global ölçekte siyasal tavır alışların da buna göre belirlenmek istendiği anlaşılacaktır. Gelecekte klasik siyaset ve devlet anlayışlarının değişeceğini söyleyebiliriz. Dünya giderek bir merkezi güç etrafında kurulan yapıya doğru dönüşmektedir.

Burada en kritik olan insanların durumudur. Giderek özgürlük imkanlarını kaybeden bu insanların, belki öyle bir dertleri bile kalmayacak. Tüm bunlardan sonra “Cesur Yeni Dünya”yı bir kere daha okuyun derim. Ayrıca pandemi sürecinde niçin Bill Gates’e daha çok kulak verilmesi gerektiğini de anlamış oluyoruz.