|
Dünya serveti azınlığın elinde

Dünya üzerinde servet eşitsizliği hızlı bir şekilde artmaktadır. Yaygınlaşan kapitalizm bize bir lütuf (!) olarak olmadık boyutlarda bir servet eşitsizliğini sunuyor.




Credit Suisse Research Institute kurumu küresel servetin dağılımıyla ilgili dünya çapında araştırma yapan saygın bir kurum. Son olarak 2019 raporunu yayınladı ve dünyadaki zenginliğin paylaşımında zengin-fakir uçurumunu gösterme adına rapordaki bazı verileri paylaşacağım.

**

Servet; finansal (hisse senedi, bono-tahvil, emeklilik fonları, nakit para v.s.) ve reel varlıkların (konut, arsa v.s) toplamından borçlar düşülerek hesaplanmış.

Dünyada en fazla servete sahip olan ülke 106 trilyon dolarla ABD. Onu Çin 64 ve Japonya 25 trilyon dolarla takip etmektedir.

Dünyada milyon doların üzerinde servete sahip (dolar milyoneri) 46.8 milyon kişi var.

50 milyon doların üzerinde servete sahip kişi sayısı ise 168.030. Aslında bütün dünyayı yöneten elit grup bu zenginler.

Milyonerlerin yüzde 40'ı ABD’li, yüzde 10’ Çinli, yüzde 6'sı Japon. Sonrasında İngiltere, Almanya Fransa gibi ülkelerin zenginleri takip ediyor.

Forbes’e göre ise dünyanın en zengin 10 milyarderinin serveti yaklaşık 745 milyar dolar. Bu rakam çok sayıda ülkenin milli gelirinden daha fazla.

Çarpıklığı gösteren veri; dünyadaki yetişkinlerin yüzde 50’sinin toplam servetin yüzde 1’inden azını almasıdır.

Aynı çarpıklık, dünyanın en zengin yüzde 10’un dünya servetinin yüzde 82’sine, en zengin yüzde 1 ise dünya servetinin yüzde 45'ine (neredeyse yarısına) sahip olduğu verilerinde görülmektedir.

Yine, son 30 yıldaki servet artışı milli gelirden daha hızlı artmış, milli gelir artışı ile ortaya çıkan katma değerin büyük bir kısmı sermaye kesiminde kalmıştır. Oxfam’ın araştırmasında 2008-09 küresel kriz sonrası sağlanan ekonomik büyümenin yüzde 95’inin zengin yüzde 1’e gittiği tespit edilmiştir.

**

Dünyadaki servet adaletsizliği nedenleriyle ilgili bazı tespitler yapalım.

Birincisi, mevcut kapitalist sistemde, özellikle 1980 yılından sonra artan piyasa ekonomisi faaliyetleri (Neoliberal politikalar) eşitsizlikleri artırmıştır.

Servet eşitsizliğini artıran bir başka önemli neden ise Neo liberal politikalar sonrasında marjinal vergi oranlarındaki azalışlardır. 1980 sonrasında hem gelir hem de kurumlar vergisi oranları önemli düzeylerde düşürülmüştür.

Aynı zamanda vergi cennetleri (vergiden kaçınma limanları) de ciddi şekilde vergi kayıp ve kaçaklarını besleyerek servetin belirli ellerde toplanmasına kaynaklık etmektedir.

Küresel servet eşitsizliğin artmasında bir başka neden de dünyada yaygınlaşan özelleştirmelerdir. Bu sayede elitler aldıkları kamu kurumlarıyla ciddi gelir ve sonrasında servet birikimi elde etmişlerdir.

**

Yine, servet adaletsizliğinin nedeni zengin azınlığın hükümetlerle içli-dışlı olmaları (eş-dost kapitalizmi) gösterilmektedir. Stiglitz eşitsizliğin bedeli kitabında ABD’de bazı kongre üyelerini ve senatörlerin seçim faaliyetlerini zengin azınlıkların finanse ettiğini ve kanunların da bu kesimin lehine çıkartıldığını, dolayısıyla zengin fakir arasındaki servet ve gelir uçurumunun dinamik bir yapıda devam ettiğini söylemektedir.

IMF bünyesinde yapılan bir çalışmada (Working Paper) eğitimde fırsat eşitsizliğinin gelir ve dolayısıyla servet adaletsizliğinin nedeni olduğu belirtilmektedir. Zengin babaların çocuklarının okuma oranının yüksek olduğu, dolayısıyla bu durumun servetin sonraki jenerasyonda devamını sağladığı belirtilmektedir. Aynı zamanda babanın konumu-statüsü de çocuğun iş bulmasında önemli faktör olarak gösterilmektedir. Yani, servetin önemli bir kısmının miras yoluyla (hem maddi varlık, hem de babanın networku ve konumu anlamında) edinildiği ifade edilmektedir.

Bir başka tespit de belli dönemlerde ülkeler arası eşitsizliklerin farklılık gösterdiği, bunun politika farklılıklarından kaynaklandığıdır. Şöyle ki; ABD’de son dönemdeki politikaları servet eşitsizliğini artırmışken, AB ülkelerinde daha makul bir seyir izlemiştir. Yine kapitalizme geçiş yapan Çin, Rusya ve Hindistan servet eşitsizliği en hızlı artan ülkelerin başında gelmektedir.

Yani, küresel eşitsizlik aynı sistem/politikalar devam ettiği müddetçe artarak devam edecektir.

**

Finansal varlıkların mülkiyetini kayıt altına alan küresel bazda bir finansal sicil sistemi vergi kaçırma, kara para aklama gibi faaliyetleri önleyerek yükselen servet eşitsizliğini azaltabilir.

Başta Kapital kitabının yazarı Thomas Piketty olmak üzere birçok iktisatçı ve politikacı servet eşitsizliğini azaltmak için servet vergisi (yüzde 2-3 oranında) önermektedir. Aslında bu verginin, İslam’daki kırkta bir (yani yüzde 2,5) oranında olan zekata karşılık geldiğini belirterek bitirelim.

#Thomas Piketty
#Credit Suisse Research Institute
#ABD
#Servet
4 yıl önce
default-profile-img
Dünya serveti azınlığın elinde
Asker neden bağırır?
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!