19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dünya Kupası’nın yıldızı var

Atilla Özalp

Atilla Özalp

Gazete Yazarı

A+ A-

Seyrettiğim ilk Dünya Kupası 1974 yılında Almanya’nın şampiyon olduğu organizasyondu. Henüz oniki yaşındaydım. Siyah beyaz yayın yapan televizyonun başında kitlenmiş durumda gözlerimi ekrandan ayırmadan futbolcuların hareketlerini ezberler ve arkadaşlarla yaptığımız maçlarda Beckenbauer’in ayak dışıyla yaptığı pasları, Cruyff’un ani çıkışları ve çalımlarını yapmaya çalışıp kendimi Dünya Kupası’nın yıldız futbolcularıyla özdeşleştirirdim. Yaşıtlarım Teksas, Tommiks, Zagor okuyup, sinemada izlediği Tarkan’ın, Malkoçoğlu’nun kılıcını kalkanını kuşanıp, giysilerini giyip davranışlarını kopyalarken, ben de yatağımın altındaki kramponumla uyanıp sabahtan akşama dek arsalarda top peşinde koşturup birgün futbolcu olmanın hayalini kurardım.

ROL MODELİM CRUYFF

İlk seyrettiğim Dünya Kupası’nda Vogs’un çabukluğu ve markaj üstünlüğü, Beckenbauer’un sakinliği ve tekniği, Müller’in fırsatçılığı, Breitner’in çalışkanlığı ve enerjisiyle beraber, Hainkess, Holzenbaein, Swarzenback’li yıldızlar topluluğu, benim hayran olduğum, daha doğrusu rol modelim olan Cruyff’un takımı Hollanda ile final maçını oynamış ve Almanya Dünya Şampiyonu olmuş, ben de yeteneklerini seyrettigim futbolcular sayesinde futbolcu olmaya karar vermiştim.

Ardından her dört yılda bir düzenlenen Dünya Kupalarını dört gözle bekledim ve yine yaşım kaç olursa olsun oniki yaşındaki çocuk gözlerimle televizyon başında kitlenmiş durumda maçları heyecanla izledim. Kempes, Gulit, Van Basten, Tardelli, Rossi, Conti, Hagi, Platini, Giresse, Socrates, Ronaldo’yu izledim. Ve herkesin yeteneklerini, attığı çalımları, şutları davranışlarını profesyonel futbolculuk hayatımda iyi kötü kullandım. Ama bir tek kopyalayamadığım futbolcu vardı ki o da Maradona’ydı...

En iyisi Maradona

Ve Rusya’da düzenlenen son Dünya Kupası organizasyonunda da gördüm ki Arjantin’in oynadığı iki maçta da forma giyip, sıfır çeken ve sergilediği performansla büyük hayal kırıklığı yaratan Messi’de Maradona’yı kopyalayamiyordu. Son organizasyon gösterdi ki Arjantin’i tek başına Dünya Şampiyonu yapan Maradona’yı kopyalayacak bir kişi henüz daha dünya futboluna gelmedi. Başka diyarları bilmem ama işte sırf bu yüzden de gezegenimizin gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu Maradona’dır.

RUSYA’NIN YILDIZI VAR’DIR

Her Dünya Kupası organizasyonunda bir ya da birkaç futbolcu yıldızlaşırken Rusya’da ki Şampiyonanın yıldızı da VAR’dır. Yani Video Yardımcı Hakem. Bu sistem hakemlerin vermiş olduğu yanlış kararları engelleyerek sahalara adalet getirip haksız kazançlara son vermesiyle daha şimdiden Dünya futbolunun gündemine oturdu. Ve çocukken yıldızların hareketlerini kopyalamaya çalışan ben, şimdi de bu Dünya Kupasının yıldızı olan VAR’ın verdiği tartışmasız doğru kararları kopyalamak istedim. Keşke günlük hayatımızda da verdiğimiz hatalı kararlarımızı düzeltip engelleyecek sahalardaki VAR gibi bir sistemimiz olsa da 24 Haziran’da yapılacak olan seçimlerde sandık başında yanlış oy kullananları düzeltse.