Dükkân bizim!

A -
A +
Terör örgütlerinin üssü hâline gelen Almanya, Türkiye’ye saldırı dozunu her geçen gün arttırıyor. Vatan hainlerine kapılarını ardına kadar açtı. Onlara maaş bağladı. Dükkân sizin, yiyin için bağırın çağırın yırtının, dedi. Almanya Dışişleri Bakanı Gabriel, Büyükada'da terör örgütü üyeliği yaptığı iddiasıyla aktivist Peter Stüdner’in tutuklanmasını "Ankara’daki sorumluların politikaları sonuçsuz kalmayacak" diye tanımladı. Türkiye'deki Alman yatırımlarının devam edeceğinin garantisinin olmadığını söyledi. Şuraya bakın! Bir Alman üzerine aktivist elbisesi giyecek, istediği gibi çıkıp terör örgütü propagandası yapacak, kendisinden hiçbir şekilde hesap sorulmayacak, öyle mi? Yok ya! Burası muz cumhuriyeti değil, Türkiye Cumhuriyeti.. Adam suç işlerse, hâkim de onu içeri atar.. Şu Gabriel’in söylediklerine bakın. Sanki Ankara emir vermiş de Alman aktivist içeri atılmış! 
Dışişleri Bakanlığı bunlara gereken cevabı verdi. “Anayasaya göre hiçbir organ, makam ve merci mahkemelere emir ve talimat veremez” dedi. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, "Bu talihsiz açıklamaların Almanya’da yaklaşmakta olan seçimlere yönelik bir iç siyaset yatırımı olduğunu düşünüyoruz" diyerek olaya açıklık getirdi. Almanya’ya asıl cevabı Türkiye’de faaliyet gösteren Alman firması verdi. Dünyaca ünlü Bosch, iki ülke arasındaki gerilimden etkilenmediklerini Türkiye’ye bu yıl 650 milyon liralık yeni yatırım yapacaklarını açıkladı. Bosch Türkiye ve Orta Doğu Başkanı Steven Young geçen sene cirolarını %14’lük artışla 12 milyar liraya çıkardıklarını söyledi, “Türkiye'ye güveniyoruz. Türkiye Bosch için çok önemli bir ülkedir” dedi...
Acaba Almanya 15 Temmuz'u yaşasaydı, meclis binası, cumhurbaşkanlığı binası bombalansaydı. Alman askerleri Alman halkını kurşuna dizseydi. Ve bu cürümleri işleyenler Almanya’dan kaçıp Türkiye’ye sığınsaydı. Biz de bu hainleri iade etmeyip başköşeye oturtsaydık; ne olurdu? "Haçlı Savaşı" başlardı. Dünyayı ayağa kaldırırlardı. Terör örgütlerini Türkiye'ye karşı kullanmak için elinde bulunduran Almanya'yı asıl kudurtan Türkiye'nin ekonomisiyle dünyada söz sahibi hâline gelmesi. Türkiye'nin kendilerine bağımlı olmasını isteyen Almanya bunu bir türlü hazmedemiyor.. 2018'de ilk etabı hizmete girecek olan üçüncü havalimanı Frankfurt Havalimanı'nı devre dışı bırakacak. Bunun yanı sıra İstanbul'un finans merkezi hâline gelmesiyle Körfez sermayesi Almanya yerine Türkiye'yi tercih etmeye başladı.. Yılın ilk çeyreğinde %5 büyüyen Türkiye’nin ikinci çeyrekte bu rakamı aşacağı gün gibi ortada. Bunu kabullenemiyorlar. Türkiye’yi ekonomik açıdan çökertemeyecekleri için açıkça iç işlerimize karışıyorlar.
Bakın uluslararası bağımsız denetim şirketi PwC, ülkelerin gayrisafi yurtiçi hasıla rakamlarına göre, 2050 yılında ulaşacakları yeri bir raporla açıkladı. Buna göre, Türkiye 5.1 trilyon dolarlık gücüyle dünyanın 11’inci ülkesi oluyor. Almanya ise  İngiltere’nin aksine ekonomisi yavaş büyüyenler arasında yer alıyor, 4 basamak birden düşüyor.
Almanya’nın neden çıldırdığını şimdi daha iyi anlıyorsunuz değil mi?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.