|
Dönüşü muhteşem oldu

''Gelecekse beklenen, beklemek güzeldir. Özleyecekse özlenen, özlemek güzeldir. Ve sevecekse sevilen; o hayat her şeye bedeldir” diyecektim, aynı sözü benden önce başka biri söylemiş: Özdemir Asaf. Hem de yıllar önce.



Bekleniyordu.



Bir gün gelecekti.



Bin gün sonra geldi.



Kurallar gereği böyle oldu.



Esasen hiç ayrılmamıştı.



Gönül bağı devam ediyordu.



Başka türlü olması da beklenemezdi.



Gizli kapaklı, örtülü perdeli bir bağ değildi aradaki.



Açık ve net söylüyordu, gönlünde yatan aslanı anlatıyordu.



Cumhurbaşkanı seçilince partisiyle ilişkisini kesmesi gerektiğini emreden kurallara uymak zorundaydı.



Uydu.



Fakat doğrusunun ne şekilde olduğunu her fırsatta ilan etmekteydi.



Gerekli düzenleme yapıldıktan sonra, sandık desteğinin ardından, emanetini teslim aldı.



Gidişi muhteşemdi, dönüşü daha muhteşem oldu.



Şimdi yeni bir dönem başladı.



Hayırlı olsun.



*


Kabullenmekte zorlananlar var.



Her zaman olacaktır.



Yüzde yüz destek, hiçbir yerde mümkün değil.



Dikensiz gül kadar imkânsız.



Genetiğiyle oynamak suretiyle dikensiz gül yetiştirilebilir belki.



Fakat o zaman, bülbül gider böğürtlene âşık olur.



*


Cebinde “Devletin başındaki Cumhurbaşkanı nasıl partili olabilir?” sorusuyla dolaşanlar, kendi partilerinin geçmişini unutmuş belli ki.



Cumhuriyet tarihini boşuna okutuyoruz galiba.



Atatürk partiliydi.



İnönü partiliydi.



Bayar partiliydi.



Sonrakilerden hiç birinin partisiz olduğunu iddia etmek de mantık sınırları dışına çıkmak anlamına gelir.



Sadece göstermelik.



Biz biliyoruz, kendi biliyor, başkaları biliyor fakat şeklen öyle görünüyor.



Aldatmacadan ibaret.



Ayrıca başka ülkelerde de pekâlâ uygulanıyor ve hiçbirinde problem çıkmıyor.



*


Evvelce bir Cumhurbaşkanı, bir de Başbakan vardı.



Cumhurbaşkanı görünüşte partisiz, ancak Başbakan aynı zamanda partisinin Genel Başkanıydı.



Başbakan partili olabiliyorsa, Cumhurbaşkanı da pekâlâ olabilir.



Üstelik artık Başbakanlık diye bir makam yok.



*


Partiyi kurmuş.



Bin bir mücadele ile bugünlere getirmiş.



Kaf Dağı'nın ardına kadar sırtında taşımış.



Yedi başlı canavarları yenmiş.



Yedi düvele karşı, canla başla korumuş.



İhanetler görmüş.



Hilelerden geçmiş.



Darbeler, muhtıralar, kapatma davaları, cezalar aşarak bugüne gelmiş.



Günün birinde kılıçla kesercesine ilişkiyi kesmesi istenince, gereği yapılıyor elbette ama cümle âlem biliyor ki kazın ayağı göründüğü gibi değil.



O da çıkıp olması gerekeni olduruyor.



Mesele bundan ibaret.



*


Bu değişiklik, direksiyonda bir kişinin olması istendiğinden.



“Geminin dümeninde iki kaptan olmaz” diye de açıklandı.



Eğer bu düzenleme ardından Türkiye ileri gitmezse, beklendiği gibi büyük hamleler yapmazsa, millet çıkar, hesabını sorar.



Kimse endişe etmesin.


#Cumhurbaşkanı
#Darbe
#Muhtıra
7 yıl önce
Dönüşü muhteşem oldu
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak