Mehmet Coşkundeniz Doğal olmayan ayrılık sebepleri
HABERİ PAYLAŞ

Doğal olmayan ayrılık sebepleri

Ayrılmanın olağan sebepleri vardır: Aşkın bitmesi, heyecanın kalmaması, çatışmaların artması, aldatmak, başkasına aşık olmak gibi... Bir de olağanüstü sebepler vardır. Bunlardan bir kısmı bahanedir, bir kısmı da beklenmedik şekilde ortaya çıkar. İşte beklenmedik ayrılma sebepleri...

1. SEVİŞİRKEN BAŞKASININ İSMİNİ SÖYLEMEK

Hem erkek hem de kadın için geçerli bir durum. Bu isim bazen eski sevgililerden biri olabilir, bazen de hayali kurulan, hoşlanılan biri... Ne olursa olsun çok kötü bir durumdur. İsmi söyleyen taraf ne yapacağını şaşırır, düzeltmeye çalışır. Ama asıl o ismi duyan taraf yıkılır. Sevilmediğini, istenmediğini, sevgilisinin kendisiyle değil başkasıyla seviştiğini düşünür. Böyle bir durumda önce şiddetli bir tartışma yaşanır ve genellikle ardından ayrılık gelir. Ayrılmayan var mıdır? Varsa da istisnadır.

Haberin Devamı

2. UYKUDA BAZI İSİMLERİ SAYIKLAMAK

Bu durumla ilgili çok fazla espri yapılır. Erkeklerin sayıkladıkları isimler için “Altılı ganyana dahil at isimleri” diye savunma yaptıkları söylenir. Ama gerçek öyle değildir. Kadın bu isimleri duyunca önce erkeğin cep telefonu rehberini kontrol eder. Duyduğu isimleri eşleştirir, sonra onları arar ve gerçeği ortaya çıkarır. Haaa sen o kadınları erkek ismiyle kaydedip kurtulduğunu sanıyorsan yanılıyorsun. Kadın rehberindeki tüm erkekleri de arayıp ismi doğrulatabilir. Kısacası sayıkladığın an bitmişsin demektir.

3. SARHOŞ OLUP GEREKSİZ İTİRAFLARDA BULUNMAK

İçki sınırınızı iyi bilmelisiniz. Sarhoşluğun insanın içindeki gizli noktaları ortaya çıkarmak gibi bir durumu vardır. Sevgilinize geçmişinizle ilgili bilmesi gerekenleri anlatmış olabilirsiniz. Ama bir de bilmemesi gerekenler vardır. Sarhoş olduğunuzda bunları da anlatabilirsiniz. Sabah olduğunda ya sevgiliniz bir not bırakıp sizi terk etmiştir. Ya da anlattıklarınızın hesabını sormayı beklemektedir. İşin kötüsü siz ne anlattığınızı bile hatırlamadığınız için savunma da yapamazsınız.

4. SÜREKLİ DUYGU SÖMÜRÜSÜ YAPMAK

Bazı insanlar abartılı yaşamayı sever. Sevmeyi de sevilmeyi de abartırlar. Kendileri gibi abartmayanlara da duygu sömürüsü yaparlar. “Sen beni, benim sevdiğim kadar sevmiyorsun” gibi. Bir ilişkide yapılması gerekenleri de bir lütufmuş gibi sunarlar. Sürekli, “Ben senin için şunu yaptım, bunu yaptım. Sen karşılığında ne yaptın?” deyip dururlar. Sömürülen kişi önce kendini yetersiz hisseder, onu haklı görür. Sonra uyanır ve bir gün bu sömürüyü sona erdirir.

Haberin Devamı

5. İYİ İNSAN OLMAK

Şaşırdınız değil mi? Peki siz hiç “Sen çok iyisin ama...” denilerek terk edilmediniz mi? Ben edildim. Üstelik bana göre her şey mükemmel giderken... Bir sabah kalktı ve bana dedi ki; “Sen çok iyisin, beni bu ilişkide bir kez bile üzmedin ama ben böyle bir ilişki istemiyorum. Arada ağlamak, sürünmek istiyorum...” Zamanla öğrendim ki; iyi insan olmak iyi sevgili olmaya yetmiyor. Yani ondan çok kendinizi düşünmeniz, bazen bencilce davranmanız gerekiyor. Gerçi ben hâlâ ‘iyi insan’ olmayı tercih ediyorum.

6. SÜREKLİ ŞİKAYET ETMEK

Bunların bir adı da kötümserlerdir. Hiçbir şeyi beğenmezler, yaşadıkları her şeyden, bulundukları her ortamdan şikayet ederler. Siz ağzınızla kuş tutsanız yaranamazsınız. Yaptıklarınızda hep bir hata bulurlar, size hep pişmanlık yaşatırlar, enerjinizi, yaşama sevincinizi tüketirler. Terk ettiğinizde de “Ne oldu şimdi, ilişkimizin nesini beğenmedin?” diye sorarlar.

Haberin Devamı

7. TEMBELLİK YAPMAK

Biriyle ilişki yaşıyor olmanız bunun sonsuza dek süreceği anlamına gelmiyor. İlişkiyi canlı tutmak için çaba göstermeniz gerek.Tembellik yapıp, “Nasıl olsa birlikteyiz” düşüncesine kendinizi kaptırırsanız, sevgilinizi de çaba gösteren bir başkası kapar, haberiniz olsun. Bir de normal yaşamında tembel olanlar var. İşsiz olduğu halde iş aramayanlar, çalışmayı sürekli erteleyenler gibi... Bu kişiler de terk edilmeye mahkumdur.

8. HER YERDE GÖRGÜSÜZCE DAVRANMAK

Sevgilinizin görgüsüzce davranışları başta size sevimli gelebilir. “Bu onun doğal hali” diye geçiştirebilirsiniz. Gittiğiniz bir lokantada çatal bıçak bile kullanmaması, ortama uygun davranmaması bir süre sonra rahatsızlık verecektir. Onunla dışarı bile çıkmak istemeyecek hale gelirsiniz. Bir de parasıyla görgüsüzlük yapanlar vardır. Sürekli işlerini parayla halletmesi, her konuşmada sözü paraya getirmesi, romantik olmak yerine örneğin “Ben sana para vereyim kendi hediyeni sen al” demesi gibi... Sonuç, tabii ki ayrılık.

9. ÇOCUKSU DAVRANIŞLARDA BULUNMAK

“İçimizdeki çocuğu yaşatmalıyız. İçimizdeki çocuk sevincini kaybetmemeliyiz” gibi klişelere inanıp inanmamak size kalmış. Ama bir ilişkide yetişkin gibi davranmak zorundayız. Kararlar almak, uygulamak, söylediğimiz sözlerin arkasında durmak gibi... Çocuksu davranışlar başta hoşa gitse de daha sonra katlanılmaz bir hal alır. Bir de sürekli çocuk taklidi yaparak konuşanlar yok mu... Maalesef nesilleri tükenmedi henüz. “Bazen çocuk olmak” iyidir, “Hep çocuk gibi davranmak” kötüdür.

10. KADININ ERKEK GİBİ, ERKEĞİN KADIN GİBİ OLMASI

İlişkinin başında rol dağılımı çok keskindir. Erkek kadına, kadın olduğunu, kadın da erkeğe erkek olduğunu her fırsatta hissettirir. Zaman geçer, sevgide bir azalma yoktur ama rol dağılımı şekil değiştirmiştir. Kadın ilişkide istemese de dominant taraf olmuştur, erkek de edilgenliği kabul etmiştir. Her şeye “Tamam” diyen bir erkekle her istediğini yaptıran bir kadının ilişkisini düşünün. Düşünemiyorsunuz değil mi? Zaten iş bu noktaya ulaşmışsa bu ilişkinin ömrü uzun olmayacaktır.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder