1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Diyarbakır: “Ölüm değil, huzur ve iş istiyoruz”

18 Mayıs 2018

Sokağa çıkma yasakları sırasında yaşanan travmayı atlatamayan Diyarbakırlıların öncelikli beklentisi, çatışmasızlık ve huzur. Burcu Karakaş'ın izlenimleri.

https://p.dw.com/p/2xxsn
Diyarbakır'da Tahir Elçi’nin Kasım 2015'te vurularak öldürüldüğü sokak
Diyarbakır'da Tahir Elçi’nin Kasım 2015'te vurularak öldürüldüğü sokakFotoğraf: DW/B. Karakaş

“Kaldığımız yerden devam ediyoruz.”

Diyarbakır’da Dört Ayaklı Minare’nin hemen arkasında bulunan duvara asılı afişteki bu yazı, ilk bakışta göze çarpıyor. Burası, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin vurulduğu sokak.

Afiş ise sokağa çıkma yasakları nedeniyle iki seneden fazla süre kapalı kalmış bir kafeye ait. Henüz bir ay önce yeniden açılan kafenin astığı afiş, Diyarbakır’ın içinde bulunduğu durumu da özetliyor.

Şehir merkezinde yaşanan çatışmalı dönemin yarattığı maddi ve manevi yıkıma rağmen hayata kaldıkları yerden devam etmeye çalışan Diyarbakırlıların sıklıkla telaffuz ettiği iki kelime var: “Travma” ve “huzur.”

“Ölüm istemiyoruz, iş istiyoruz”

Gülçin Yaralı, Sur ilçesi sakinlerinden… Çatışmaların olduğu dönem evinden iki ay uzaklaşmak durumunda kalmış. Annesinin iki sokak ötede bulunan evine bomba düştüğünü anlatıyor. Bir yengesi ise yine aynı günlerde sokakta yürürken omzundan vurulmuş. O zaman, biz sohbet ederken salonun içinde dört dönen Asya’ya hamileymiş. Stresten ağrısı çok olmuş ama çocuğunu sağ salim dünyaya getirebilmiş. Üç çocuk annesi, 35 yaşındaki Gülçin Hanım’ın eşi iki senedir iş arıyor ama bulamıyormuş:

Sur'da yaşayan Gülçin Yaralı ve kızı Asya
Sur'da yaşayan Gülçin Yaralı ve kızı AsyaFotoğraf: DW/B. Karakaş

“Köprüler, yollar yapıyorlar ama insanlar aç. İnsanlar işsiz. İnsan bunlarla doymaz.”

Yaralı, seçimlerde HDP’ye oy verecek. HDP’den beklentisini sorduğumda, “Bir beklentim yok, huzur istiyoruz. Ölüm istemiyoruz, iş istiyoruz. Yorulduk” diyor.

“Erdoğan dışında kim olursa oyum ona

Gözaltına alınma ihtimalinden korktuğu için ismini vermek istemediğini söyleyen yaşlı bir amcanın seçimleri sorduğum zaman verdiği yanıt, “Liderim Demirtaş’tır” oluyor.

Bu cümlesini üç kez üst üste tekrarlayan ve HDP’nin tutuklu cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’tan bahsederken gözleri parlayan yaşlı adama cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalması durumunda sandığa gidip gitmeyeceğini soruyorum. Yüzü ciddileşiyor ve bir elini havaya kaldırıyor:

“Erdoğan dışında kim olursa ona ha!”

Türkei Diyarbakir - Plakat von Selahattin Demirtaş, Der inhaftierte Parteivorsitzender von HDP,
Fotoğraf: DW/B. Karakaş

Melik Ahmet Caddesi üzerinde bir kuyumcuda çalışan 29 yaşındaki genç adam da ismini vermek istemiyor. Çalıştığı dükkanın sokağa çıkma yasakları boyunca kapalı olduğunu söyleyen gence göre, yaşanan travmanın atlatılması oldukça zor. HDP’ye oy verecek olan genç de benzer şekilde, cumhurbaşkanlığı seçimleri için, “Erdoğan dışında kim olsa iyidir” diyor. Oy verecek olmasına rağmen HDP’nin eksikleri olduğunu da düşünüyor:

“Kürtlerin hakkını tam veremediler ama onlardan başka parti bilmiyoruz.”

Sandıkta Afrin etkisi

Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Dr. Vahap Coşkun’a göre, Afrin’e yönelik askeri operasyon sırasında geliştirilen söylem ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) düzenlenen referanduma dair yapılan açıklamalar, Kürt seçmenin hafızasında ilk günkü gibi tazeliğini koruyor.

Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Dr. Vahap Coşkun
Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Dr. Vahap CoşkunFotoğraf: privat

Fakültedeki odasında bir araya geldiğimiz Coşkun’a göre, her ne kadar Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Afrin operasyonuna IŞİD’in Kobane kuşatması sırasında yapılan kitlesel eylemlere benzer şekilde tepki verilmediyse de, o sürecin yarattığı öfkenin sandığa yansıması kaçınılmaz.

Coşkun “Erdoğan’ın hemen her gün ekranda ‘Binlerce terörist öldürdük’ söylemi, Ak Parti’ye oy veren Kürtleri bile rahatsız eden bir dildi” diyor. Öte yandan, IKYB’de düzenlenen bağımsızlık referandumu sırasında yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, sınırın kapatılacağı ve başka tedbirlerin alınacağına dair açıklamalarının da unutulmadığını ifade ediyor.

“Diyarbakır eskiye göre gayet iyi

Abdurrahman, AKP’ye oy verecek gençlerden… Afrin operasyonu sırasında büyük bir başarı sergilendiğini düşünen Abdurrahman, Diyarbakır’da yaşanan çatışmalar hakkında ise, “Devlete baş kaldırırsan hak ettiğin cezayı alırsın” diye düşünüyor.

Partisinin seçimden zaferle çıkacağı konusunda şüphesi yok. “Diyarbakır eskiye göre gayet iyi, huzur içindeyiz” diyen Abdurrahman’a göre, yaşanan ekonomik sıkıntıların sebebi yabancı ülkelerin Türkiye’ye karşı tavrı… Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesi gerektiğine inanan genç adam, “Türkiye’yi belli bir seviyeye getirmiş, bu seviyenin devam etmesi için kendisi şart” diyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyumdan ise altyapı konusunda yaptığı icraatlar nedeniyle memnun.

Enes, Dört Ayaklı Minare’nin bulunduğu sokaktaki bir dükkanda çalışıyor.
Enes, Dört Ayaklı Minare’nin bulunduğu sokaktaki bir dükkanda çalışıyor.Fotoğraf: DW/B. Karakaş

“Tırşıkçî çoktur, belli olmaz!

Enes, 22 yaşında. Dört Ayaklı Minare’nin bulunduğu sokakta bir dükkanda çalışıyor. Ali Paşa mahallesindeki evleri kentsel dönüşüm kapsamına alınınca Lalebey mahallesine taşınmak zorunda kalmışlar.

Sokağa çıkma yasakları sırasında şehrin büyük bir travma yaşadığını ve bu travmanın halen devam ettiğini söyleyen Enes, seçimde oy kullanmayacak çünkü hiçbir siyasi partinin kendisini temsil ettiğini düşünmüyor. Yakın çevresi HDP’ye oy veren genç, “Sokağa çıkma yasakları süresinde daha etkili olabilirlerdi” diyor.

İsmini vermekten çekinen bir başkası, “Valla abla, kafamı kesseler AKP’ye oy vermem. AKP’ye buradan pek bir şey çıkmaz” diyor. Ancak hemen sonra, karakter olarak sağlam duramayan kişiler için halk arasında kullanılan “tırşıkçî” tabiriyle şüphesini dile getirme ihtiyacı hissediyor:

“Ama tırşıkçî çoktur! Belli de olmaz.”

Burcu Karakaş / Diyarbakır

© Deutsche Welle Türkçe