Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DİŞ HEKİMİ İLKER ERDOĞAN

Diş enfeksiyonları prostat ve gırtlak kanserine yol açabilir

Hatalı kanal tedavisi yapılmış bir diş, vücudun diğer organlarını da etkiler. Amerika’da yayınlanan kanal tedavisiyle ilgili bir çalışmada; prostat kanserli dokuların yüzde 90’ında, kök kanalından gelen kanserojen bakterilerin olduğu tespit edilmiştir

Bir ay önce Güneş Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Turgay Güler'in hazırlayıp sunduğu 'Sıradışı' programına konuk olup ağız içi problemlerin vücudumuzun genel sağlığını nasıl kötü şekilde etkilediğinden bahsetmiştik. Dört haftadır bu sayfada sizleri hatalı kanal tedavisinin sağlığımızı nasıl etkilediği konusundada bilgilendiriyorum.
Bazı diş hekimi meslektaşlarımız sosyal medyada kanal tedavisini kötülediğimizi, hatta 'Kanal tedavisi yaptırmayın' dediğimizi söylüyorlar ama kesinlikle böyle bir şey söylemiyoruz.
Bahsettiğimiz şudur: Ağız içi enfeksiyonların tamamına karşıyız.
Vücut genel sağlığınızın mükemmeliyeti için sağlıklı bir ağız diş sağlığı şart.
Yapılan her tedavinin bitiminde enfeksiyondan arındırılmış diş, diş eti, kök ucunuz olmalı. Buna güzel bir gülüşe sahip olmak adına yaptırılan estetik diş ve dolgular dahil.
Biz; 'Yaptırmış olduğunuz estetik dişler diş etinize basıyor ve o bölgede şiş ve kanamaya sebep oluyorsa; burası da bir enfeksiyon odağı olmaya ciddi bir adaydır' diyoruz.

ABD RAPORSUZ AMELİYAT YAPMAZ
Programda diğer savunduğum konu ise; gireceğiniz ameliyat öncesi (buna hamilelik öncesi ve doğum dahil) ağız sağlığınızın enfeksiyon odaksız, çürüksüz, hatalı protezsiz, diş eti problemsiz olduğundan emin olun. Amerika'da kalp ameliyatı olacak tüm hastalarıma ağız ve diş sağlıklarının iyi ve enfeksiyon odaksız olduğuna dair rapor verdim.
Ve hiçbirini bu rapor olmadan operasyona almadılar.
Eğer yapılmış kanal tedavinizde hâlâ enfeksiyon odağı görülüyorsa; çekilen röntgen ya da tomografi sonrasında bundan da kurtulmanız gerektiğini savunuyorum.
Ama bu 'Kanal tedavisi yaptırmayın' ya da 'Kanal tedavisi olmuş dişlerinizi çektirin' manasına gelmez.
Şimdi değişik doktorların görüşlerinin alındığı 'Root Cause' adlı belgeselindeki hekimlerin görüşlerinin son bölümünü yayınlıyoruz. Yine yorumu size bırakıyorum...
Dr. Lane Freeman (DDS): Bazı hastalar kanal tedavisi geçirmiş bir diş ile başa çıkabilir ve bağışıklık sistemleri bunun altında ezilmez. Bunun yanı sıra bazı hastalarda ise tek bir kanal tedavisi, bağışıklık sistemi üzerinde belirgin bir etki bırakabilir.

HEKİMLER FARKINDA OLMALI

Dr. David Minkoff (MD): Benim yaptığım uygulama oldukça seçici. Hastalarımızı çoğunun ciddi kronik hastalığı oluyor. Muhtemelen genel nüfusta bu insanlara teşhis konulmamış. Hastayı yüksek tansiyon veya kronik sırt ağrısı sebebiyle gören hekim dişle ilişki kuramıyor ve 'Bu bir diş sorunu olabilir mi?' diye test yapmıyor.
Dr. Thomas E.Levy (MD, JD): Diş hekimliğiyle tıbbın bir araya gelmesi çok önemli. Doktorların ağzın öneminin farkında olması; diş hekimlerinin, ağza yaptıkları işlemlerin tüm vücudun sağlığını güçlü biçimde etkilediğinin farkında olması kadar önemli.
Dr. Genald H. Smith (DDS, DNM): Bunun harika bir örneği şudur: Bize başvuran dördüncü evre gırtlak kanseri olan bir hasta vardı. Kanal tedavisi görmüş iki dişi vardı. Filmleri normal görünüyordu.
Bunlara bakan binlerce diş hekimi sorun olmadığını söylerdi. Bu iki dişteki patojenler gırtlağındaydı; ozon, homeopatik ilaç ve iyonik gümüş verdik. Üç hafta içinde dördüncü evre gırtlak kanseri tamamen temizlenmişti. PET taramalarıyla, kan testleriyle ve görsel olarak da doğrulandı. Bu, kanal tedavisi geçirmiş toksik bir dişin etkisiydi.
Dr. Med. Thomas Rau, MD: Birleşik Devletler'in prestijli bir onkoloji dergisinde yayınlanan hastalıklar ve kanal tedavisiyle ilgili bir çalışmada, prostat kanserlerinin yüzde 90'ına, dokuda kök kanalından gelen kanserojen bakterilerin neden olduğu gösterildi.

TEDAVİDE ENERJİ AKIŞI KESILİR
Dr. Candice Owens (DDS): Ben kendimi kötü hissettim! Çünkü onlardan fazla sayıda yapmıştım ve bir noktada da hayatımın kalanında bunu yapmak istediğimi düşünmüştüm. Bu uzun süredir var olan bir şey. Bunun uzmanlığı bile var. Ama meslektaşlarım bana farklı araştırmaları gösterdiğinde, artık kişisel olarak kanal tedavisi yapmamaya karar verdim. Bazı durumlarda zarar vermediğimi güvenle söyleyemiyorum.
Dr. Gerald H. Smith (DDS, DNM): Kanal tedavisi yaptığınızda farklı organlara enerji akışını keser ve onları etkileyebilir.
Enfekte bölgenin her kısımlarına erişen canlı bir bağışıklık sisteminiz yoksa bir enfeksiyonu yenemezsiniz. Ve bu da kanal tedavisi yapılırken ortadan kaldırılır.
Dr. Dawn Ewing (PhD): Kullanmayı sevdiğim bir benzetme şu: Ofisimde sürgülü bir kapı var. Siz kapının bir tarafında, elinizde noel ışıklarıyla duruyorsunuz.
Tüm ışıklar yanıyor mu bilmek istiyorsunuz. Ben de sürgülü kapının diğer tarafındayım ve elimde bir uzatma priz var. Takılmaya hazır. Ama kapıya tosluyoruz. Bağlanamıyoruz. Yolu yok. Bağlanmamız için kapının ne kadarı gitmelidir? Azıcık bir parça bile değil, tamamı. Kapının tamamı kalktıktan sonra, sizinle bağlantı kurabiliriz. Tıpkı vücut gibi. Tamamen bağlanırız ve elektrik iletilir.

BASIT BIR DIŞ ÇEKIMI DEĞİLDİR!
Dr. Thomas E. Levy (MD. JD): Kanal tedavisi görmüş bir dişiniz varsa ve bahsettiğim bilgiler ve arkasındaki bilimden ikna olduysanız, onu vücudunuzdan çıkarmak, sağlığınızı olumsuz etkilemesini kesmek isteyeceksiniz. Ne yaptığını bilen bir diş hekimi bulmalısınız. Çünkü bu basit bir diş çekimi değil.
Dr. Med Thomas Rau (MD): Kanal tedavisi geçirmiş bir dişi çıkarmak çözümün sadece ilk adımı. Sonrasında bölgeye drenaj yapıp bakterilerden temizlemeliyiz.
Çünkü çene kemikleri, taş değildir.
Onlar süngersi kemiktir ve bakterilerle toksinler o kemiklere de gider; drenaj yapılıp tedavi edilmesi gerekir.
Dr. Mark A. Breiner (DDS): İşte bu noktada ben ozon gazını çok gerekli buluyorum. Çünkü sadece küçük bir iğneyle bölgeye girip ozon gazını enjekte edebilirsiniz. Ve bu gaz ana tünelden enfeksiyonlu olan tümör bölgelere yayılır.
Bu çok ilginç çünkü buraya enjeksiyon yaptığımız bazı insanlar gazın ta öbür tarafa gittiğini hissettiler. Bir kişinin çene kemiğini ameliyatla temizlemenin yolu yoktur. Ve gazla tedavi edilirken hastaların gazın gittiği bölgenin büzüldüğünü hissetmesi ilginç.

VÜCUT SEBEPSIZ YERE SALDIRMAZ
Dr. David Minkaff: Çene kemiğinde yoğun bir sinir ağı vardır. Bu sinirler ara sinirler değil. Omuriliğe, oradan da başka bir yere gitmiyor. Bu sinirler doğrudan beynin ortasına, sinir sisteminin düzenlendiği bölgeye gidiyor. Bunlara kraniyal sinirler deniliyor. Bu kraniyal sinir vücuttaki sinirlerin en büyüğü ve doğrudan oraya gidiyor. Orası çok hassas ve korunaklı bir bölge. Yani birinin bu bölgede biyotoksinli kronik bir enfeksiyonu varsa beynini etkileyebilir.
Dr. Gerald H.Smith (DDS, DNM): Mesela hashimoto hastalığı olan bir kadın vardı. Bir otoimmun sistem hastalığı.
Çene kemiğinde üçüncü azı dişinin çekildiği yerde sitomegalo virüsten kaynaklanıyordu. Ayrıca ortodontik teller kaynaklı, nikel iyonlarından. Bu iki madde tiroitten ve kaynaklarından temizlenince hashimoto hastalığı kayboldu.
Yeni otoimmun sorunlarının var olmasının sebebi var. Vücut kendine sebepsiz yere saldırmaz. Orada o reaksiyona sebep olan bir şey vardır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA