Ne tanklar, ne toplar, ne S-400’ler, ne de 1400’ler.
Dünyanın en etkili silahı nedir bilir misiniz?
-Evladından koparılan bir annenin bedduası…


Peki.
Ya en büyük çığlığı…(?)
-O da, oğlunu arayan bir babanın feryadı.

Sadece anne babalar değil.
Halalar, teyzeler, dayılar, dedeler.
Onların yetmediği yerde…

Bu memleketin geleceğini/istikbalini gençlikte gören…

Din, dil, ırk, mezhep gözetmeksizin her kesimden insanın, el ele vermek suretiyle Diyarbakır hdp il binası önünde başlattığı onurlu duruşun 45’inci günündeyiz.

Yaşananları devlet aleyhinde kullanılacak siyasi ve ideolojik malzeme haline getirmeye çalışan…

Kürsülerden, sahnelerden boşalttığı cerahatli cümlelerle sözde siyaset yaptığını zanneden şarlatanlara aldanmayın siz.

Varını yoğunu ortaya koyarak, kırk yıldır terörle etkin mücadelesini aralıksız sürdüren Türkiye Cumhuriyeti’ne ait o coğrafyada bugün yaşananları iyi analiz etmek, iyi okumak lazım.

Evi geçtik.
Okulundan, bağından, bahçesinden, düğünden, derneğinden teröre kaptırdığı çocukları millete kazandırmak için devletinin sürdürdüğü samimi mücadeleyi kendisine adeta sigorta olarak gören Kürt halkı, ondan aldığı güven ve destekle terör karşısında dimdik durabiliyor, sesini artık korkusuzca yükseltebiliyor.

Bu bağlamda en büyük zararı gören Kürt halkını terörizm için adeta insan kaynakları olarak gören pkk ve siyasi uzantılarına vurulabilecek en ağır darbe de zaten bu olsa gerek.

Yoksa.

Bu büyük gücü görmezden gelerek ondan mahrum kalan bir devlet istediği kadar silah üretsin, teknoloji satın alsın…

Pkk ve benzeri terör örgütlerine karşı duyulan sempati ve korkunun ortadan kaldırılmadığı sürece yapılan işin adı savunma değil avunma politikasıdır.

Dolayısıyla bugün gelinen noktada görülüyor ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün etkili ve yetkili kurumlarıyla birlikte, terör örgütü pkk’nın kıskacındaki Kürt halkını hiçbir şekilde kaderine terk etmemiş ve onlara her anlamda yanında olduğunu fazlasıyla gösterebilmiştir.

Şunu ayrıca belirmekte fayda var.

Teröre evladını kaptıran ailelerin gösterdiği yerli direniş, her ne kadar bazı kendini bilmezlerce tiyatro ve/veya provokasyon gibi saçmalıklarla ifade edilmeye çalışılsa da, bize göre Kürt insanının bu asil duruşu devletin elindeki en büyük ve en güçlü silahtır.


Sürecin sonunda inanıyoruz ki;
Tıpkı bugün Kürt halkıyla kucaklaşan Türkiye Cumhuriyeti Devleti gibi, pkk ve işbirlikçilerine karşı direnme ve hesap sorma cesaretini korkusuzca gösteren bahse konu o anne babalar da, evlatlarına huzurla sarılacaklardır
.