"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Diplomaside ısrar

Faruk ÇAKIR
17 Eylül 2019, Salı
Yaklaşık 45 yıldır Türkiye-Rusya ilişkileri üzerine çalıştığı ifade edilen eski Moskova Büyükelçisi Halil Akıncı’nın Türkiye ve Rusya ilişkileri üzerine yaptığı değerlendirmeler dikkat çekici.

Şöylece özetlemek mümkün: *Esad’ı düşman olarak ilan ettik. Halbuki işin aslına bakarsanız, bizim doğal müttefikimiz Esad’dır.  Amerika’nın teşvikiyle girdik Suriye’ye, sonra Amerika fikir değiştirdi, Esad bahane haline geldi, asıl amacı  meydana çıktı. (...)  Türkiye, tarihi boyunca aldığı mültecilerin neredeyse on mislini aldı. İdlib’de de aynı  şey olacak. Çünkü İdlib’i Esad’ın kontrolüne vermeye kararlılar. Anlaşılan ABD de buna itiraz etmiyor. 

*(Soçi mutabakatı hakkında) Bence mutabakat sırasında iki taraf da zaman kazandı. Zaman bitti. Bizim  şimdi yapmamız gereken şey Esad ile Rusya aracılığıyla değil, doğrudan görüşmek. Çünkü araya giren  aracı, kendi çıkarını düşünür. 

* (Diplomat olarak Rusya nasıl görürsünüz?) Rusya, çıkarları doğrultusunda hassas ve akılcı davranır.  Kazanan kayığa atlayıverir. Üstelik 10-20 yıl sonrasını da hesap eder. Dış politika Çarlık zamanında neyse  şimdi de öyledir. Tek ilkesi vardır. Rusya’nın çıkarı. 

*(Kırım harbi öncesinden bir anekdot) Koca Ragıp Paşa, padişaha diyor ki “Padişahım eskiden atalarımız  aslandı. Şimdi görünüşümüz yine aslandır ama pençelerimiz aşınmıştır, biz bu savaş işinden vazgeçelim”.  Fakat 3. Mustafa kızıyor, “Derdin akçe midir paşa, İstanbul’dan Edirne’ye kadar akçe dizerim”’ diyor. Koca  Ragıp Paşa, meselenin bu olmadığını söylüyor. Fakat İstanbul kahvelerinde ne kadar babayiğit varsa  “Savaş” diye bağırıyor. Böyle böyle Kırım gidiyor... O yüzden bir işe giriştiğinizde nasıl çıkacağınızı  hesaplamanız lazım. 

*Bizim Ruslarla aramızda hep çok sorun olmuştur. Fakat bunları kamuoyuyla paylaşmazdık. Hallederdik.  İki devlet arasındaki sorunları kamuoyuyla paylaştığınız zaman iki millet arasındaki sorun haline gelir.  Üstelik iki millet arasında zaten önyargılar var. Geçmişte çok problem yaşadık. Mesela bizim bir helikopter  bir Amerikalıyla beraber sınırı geçti. Hiç kimse sesini çıkarmadı. Sonunda el altından anlaştık. (...) Bir  örnek daha: 1972’de Ruslar bize çok yaklaşmak istiyor. Çağlayangil, “Bir belge imzalayalım” diyor. Adı  ne? Adı yok, siyasi belge. Biz bu siyasi belgeyi 1978’e kadar herkesten gizli tuttuk, biliyor musunuz?  Müttefikler deliriyor, bunlar Ruslar ile ne görüşüyor diye... Belgenin adı da ‘siyasi belge’ oldu, devletler  hukukuna bir katkı oldu...

*(Güvenli bölge hakkında) Amerika olduğu müddetçe güvenli bölge Türkiye’nin önünde set anlamına  gelir. Sen hiçbir şekilde PYD-YPG’yi oradan silemeyeceksin, artık oraya yerleşecektir. Kuzey Irak’taki  

tecrübeyi gördük. Çıkarlarımız ayrı. (...) İdeolojinin dış politikada rol oynaması çok sakat bir şeydir. Bir  Rus geleneği de budur. Asla ideoloji rol oynamaz. (...) Türkiye’deyse şöyle bir durum söz konusu: “Biz bir jest yapalım da...” Yapmayalım... Diplomasinin aslı bakkal hesabıdır. Ne alacaksın, ne vereceksin, önemli  olan budur. Mümkün olduğu kadar borcunu veresiye, alacağını peşin almaya bakacaksın. Bu bir esneklik  meselesidir... (Konuşan: İpek Özbey, Hürriyet, 16 Eylül 2019)

Türkiye’yi idare edenlerin diplomasiyi yeterince kullanmadığı, tecrübelerden istifade etmediği akla gelmiyor mu? Bakınız, bu anlatılanlarda da yine bir demokrat siyasetçinin akıllı izi görüldü. Çağlayangil’in o gün yaptığı Türkiye’nin menfaatini korumak değil mi? Ve tabii ki o gün İstanbul kahvelerinde ‘savaş’ diye bağıranların günümüzde de benzerleri vardır.

Çare belli: Bin adım sonrasını düşünerek akıllı diplomasiyi konuşturmak...

Okunma Sayısı: 1625
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı