Birazdan okuyacaklarınız dünyanın en fakir ülkesi ünvanına sahip Burundi’de değil, dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer almayan Türkiye’nin, adını vermek istemediğim Trabzon İli’nde, yine adı bizde saklı K.T.Ü. Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi’nde yaşanmış ve yaşanmaya devam etmektedir.

En yetkili ağızların ifadesiyle oraya buraya 170 trilyon borcu bulunan bahse konu sağlık kurumunda yaşandığı iddia edilen olayın doğrudan şahidi…

Değerli ve bir o kadar da refakatçi okurumuz Mustafa’nın ismini deşifre olmaması için “Yunwa”  (Afrika ülkesi Burundi’de, açlık ya da kıtlık zamanı anlamında erkek çocuğa verilen ad) olarak yazıyoruz aman kafalar karışmasın.

Geçtiğimiz günlerdi.

Yanılmıyorsam bayramdan birkaç gün evvel…

Yunwa, yani Mustafa Bey, elinde ramazan kumanyasını andırır bir listeyle telaş içinde bize ulaşıp, medikal işi yapan tanıdığımızın olup olmadığını sordu.

Soluklan dedik.

Buyur ettik.

Oturdu.

Dolu dolu gözlerle başladı anlatmaya…

Canından çok sevdiği gencecik kız kardeşinin…

Bu tür haberlerle gündeme gelmediği için(?) adını gizli tuttuğumuz Farabi Hastanesi’nde kendi küçük, ciddiyeti büyük bir cerrahi operasyon geçirmesi gerekiyormuş.

Ameliyatın önemine binaen yönlendirmelere adres, memleketin en büyük üniversite hastanesi Farabi’ye koşan iki kardeş, koca profesörün bir üst makamı(!) sekreter hanımdan özel muayene için randevuyu koparmış.

Sosyal güvencelerin ilgi/alaka için yeterli gelmediği hastanede doksan liralık makbuzu kestiren hastayı muayene edip gerekli tetkikleri isteyen kıymetli hocamız, beklenildiği üzere ameliyata karar vermiş.

Buraya kadar normal…

Sonrasına bakalım.

Ameliyat tarihini belirleyen koca profesör, almış eline kağıt kalemi başlamış yazmaya.

Spanç, burun tamponu, ağız maskesi, eldiven…(…)

“Hocam bunlar ne demiş”, Yunwa Mustafa.

“Ameliyatta kullanılacak” demiş hoca.

Devamında…

“Bizim SSK’mız var” karşılığını alınca da, hastanemizde bu malzemeler yok cevabını yapıştırıvermiş.

Kardeşine şifa arayan Mustafa ne yapsın.

Spancı da alacak, eldiveni de alacak.

Nitekim almış da.

İki yüz lira tutmuş ameliyathane kumanyası.

Yunwa Mustafa’nın çilesi biter mi?

Bitmez tabi!

Hasta taburcu olacak…

Döner sermayeden ortalama 40 bin TL ek ödeme aldığı için geçinemeyen bizim prof. başlamış sağlı sollu ataklara…

Mustafa’da para yok…

Allah’tan bulmuş adamını da…

En ucuzundan sıyırıvermiş.

Demek ki neymiş efendim.

Adamı, parası olmayan ne yapacak, adam olmayana muhtaç kalacak.

Öyle ki.

Gidin bakın, hallerinden anlayacaksınız.

Bir umut diyerek, il dışından gelen öyle hastalar var ki, ceplerinde simit parası yok.

Daha acısı hastane bahçesine kadar taşan şifa kuyruklarında perişanlar.

İster birilerinin sorumsuzluğu deyin, ister vurdumduymazlığı…

Ortadaki gerçek şu.

Tarihçesinde 40 yaşında olduğu yazan…

Döner sermayeleri çatır çatır öderken, diğer borçlarını ödeyemediği için bugünlerde Sağlık Bakanlığına devredileceği konuşulan K.T.Ü. Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi’nde yaşanan;

-Bunca acı

-Bunca keder

-Bunca trajedi

Bu millete fazladır.

Umuyor ve bir o kadar da diliyoruz ki;

İddiaların odağındaki Farabi Hastanesi’nin çiçeği burnunda yeni Başhekimi Prof. Dr. Yüksel Aliyazıcıoğlu’yla hem bu yaşananlar son bulur, hem ödenemeyen borçlar.

Sağlıcakla…