"Haçlı'nın ülkemizi işgal etmesi tehlikeli değil. Bir kere onlar sizin kadınınıza, kızınıza, mabedinize ilişmezler" Hadi gelin Haçlı işgaline gidelim, bakalım dediği gibi mi? İngiltere, "Saddam'ın kimyasal silahı var" diyerek rapor hazırlıyordu.
Başkan Bush "Haçlı seferi başladı" diye tüm dünyaya ilan ediyordu bu rapora dayanarak işgali.
"Demokrasi getireceğiz" iddiasıyla hem de... Yıllar sonra İngiltere Başbakanı ekranlara çıkıyor, "Kimyasal silah raporumuz koca bir yalandı. Pardon" diyordu. Peki Bush'un başlattığı ve "Demokrasi getireceğiz" dediği Irak işgali vaat edilen hedefte başarılı oldu mu? Irak operasyonuyla CIA'nın ürettiği DEAŞ taşeronu işgali Suriye'ye de yaydı.
Birleşmiş Milletler'in son raporu yayınlandı.
Bugün dünyada 62.5 milyon insan yerinden, yurdundan edilmiş durumda. Mültecilerin çoğu Irak ve Suriye'den... Başkan Bush'un "Haçlı seferi" operasyonu bu rakamları ortaya çıkardı. Sadece Londra'da Irak işgali sırasında yüzlerce İngiliz askere tecavüz davası açıldı. Bilinmeyenlerle birlikte bu sayı binleri aşıyor. Ve ilginçtir, İngiltere bu tecavüz davalarını zamanaşımı diyerek rafa kaldırdı. Amerikalıların neler yaptığını kimse yayınlayamıyor. Irak'ta bir cezaevi görüntüleri ortaya çıktı, Amerikan elçileri o dönemde bunları yayınlayan gazeteleri tek tek ziyaret etti. Hükümetlere kadar şikayet edip, yayınların durdurulmasını istedi. Hani Pensilvanya'daki çiftlikten bağırıyordu ya birileri... "Haçlılar ülkenizi işgal ederse tehlikeli değil, karınıza, kızınıza, mabedinize dokunmaz" diye... CIA eski Başkanı David Petraus'un kurduğu DEAŞ Irak ve Suriye'de mabet bırakmadı.
Devam edelim... Irak'ta bin çocuğun öldürüldüğü, 1100'ün üzerinde çocuğun da yaralandığı açıklandı dün. Musul'u terk etmek isteyenleri, ABD Başkanı Trump'ın "Obama ve Hillary Clinton" kurdu dediği DEAŞ durduruyor. İçlerinden çocukları alıyor... Duvara dizip tarıyor. Böylece terk niyetinde olanları dehşete sürükleyip geri döndürüyor. Ölü çocuk sayısının 5 binleri aşabileceği de belirtiliyor. Irak'ta çocuklar için hazırlanan travma merkezleri ağzına kadar dolu... 4650 çocuk ailelerinden ayrılmış durumda, akıbetleri bilinmiyor.
800 bin çocuk ebeveynlerinden en az bir tanesini kaybetti. FETÖ'nün zarar gelmez dediği Başkan Bush'un "Haçlı seferi"nden sadece Irak'ta etkilenen çocuk sayısı 5 MİLYON... UNİCEF "Hepsi acil insani yardıma muhtaç" diyor. 100 bin kadın, kız ve çocuk da Musul'un kenar mahallelerinde sıkışmış durumda. Suriye'yi de siz düşünün...
Bugün Avrupa'ya götürülen kayıtlı 65 bin Irak ve Suriyeli çocuk da kayıp durumda...
Organ mafyası mı parçaladı belli değil... Üç milyon ölümden kaçan Suriyeli kadın, kız ve babaları öldürülmüş çocuk Türkiye'de travmalarla yaşıyor. Hepsi'nin nedeni Irak'a başlatılan İŞGAL... Yani Pensilvanyalı FETÖ liderinin dediği gibi bir durum yok ortada. Üstelik bu milyonları öldüren işgal demokrasi de getirmedi... Ve dahası yalan bir raporla daldılar. Ortada 62.5 milyon mülteci, öldürülmüş milyonlarca kadın, kız, çocuk var... Kimse çıkıp da "Yalan rapor hazırladık" diyen İngiliz Başbakan'a, bu raporu hazırlayan İngiliz istihbaratına, yalan raporun peşinden Irak'a dalan Bush'a bırakın dava açmayı, tek kelime bile edemiyor.
Ortada yalan raporla hayata geçirilen, kan, gözyaşı, kin, nefret, katliam, soykırım, insanlık tarihinin en trajik zulümlerinden biri var... Buna sebep olanlar, tıpkı FETÖ lideri gibi BATI başkentlerinde muhteşem bir hayat yaşıyor. Yahu rapor yalan... Olsun... Yahu yalanla milyonlarca insan öldürüldü...
Olsun... Yahu milyonlarca kadın dul, kız yetim kaldı... Olsun... Yahu tecavüzler...
Olsun... Yok mu diyeceğiniz bir şey... Var...
Tek kelime ile "PARDON"... 62.5 milyon insanı başka ülkelere kaçırtırak süründüren, geride kalanların düzmece raporla katledilmesine neden olanlar "PARDON" diyerek dünyada lüks içinde yaşıyor... Ve aynı tipler, Türkiye'deki yürüyüşlerden de böyle bir şey çıkar mı diye hayal kurarak dört gözle bekliyor... FETÖ ve HDP'yi de desteğe gönderiyor, dopingci pehlivanlardan bile medet umuyor. Elindeki medyadan "DİKENLİ YOLLAR " hayaliyle kuyu kazıyor, içini alkışla dolduruyor. Mevlana Hazretleri "Zulüm dikene su vermektir" diyor. Ve devam ediyor; "Ey zulümle bir kuyu kazan! Sen kendine tuzak hazırlıyorsun."
