'Devlet'e sahip çıkarsan ne olur?

Sadrazam Tarhuncu Ahmet Paşa bundan 366 yıl önce bugün (20 Mart 1653) boğdurulmuştu.

 "Nereden çıktı bu Tarhuncu?" diyeceksiniz. Osmanlı'nın ilk bütçesini o hazırlamış.

Dördüncü Mehmet (Avcı Mehmet) 1648 yılında, altı yaşında tahta çıkıyor. Padişahın annesi Turhan Sultan (Ukraynalı Nadya) vaziyete hâkim. 1652'de sadrazamlığa Tarhuncu Ahmet Paşa'yı getiriyor. Dönemin siyasî çalkantılarından çıkarılacak dersler çok.  Büyük çekişmelerden sonra bu makama oturuyor Tarhuncu. Arnavut asıllıdır. Enderun'da yetişmiştir. Büyük tecrübeye sahiptir. Hesabını kitabını bilmektedir. "Devlet"i düşünüyor; "cukka" demiyor yani.

Yarı padişahlığa geçtiğimiz, Osmanlı'nın yeniden ihyası için, Reis'imizin halifeliği için,  bergâhta dergâhta niyazda bulunulduğu şu zamanda, Tarhuncu'yu hatırlatmak "yeni düzen"e çomak sokmak gibi olacak ama, bu da büyük özlem duydukları Osmanlı'nın bir paşası nihayet. Yeni Osmanlıcılar'ın canı sıkılsa da "dürüst" paşayı hatırlayayım.

Âşıkpaşazade, Tarih'inde Osman Gazi zamanını anlatılırken bir anekdot nakleder: 

Germiyanlı biri Osman Gazi'ye "Han'ım! Bu pazarın bacını bana sat." der. Osman Gazi, "Bac nedir?" diye sorunca, o kişi, "Pazara getirilen her bir şeyden ben ak­çe alırım." cevabını verir. Osman Gazi meseleyi sorup soruşturduktan sonra karara varır, "Kim bir yük getirip satarsa iki akçe versin, satmayan da hiç­bir şey vermesin. Sonra kim benim bu kanunumu bozarsa, Allah da onun dinini ve dünyasını bozsun." der.

Nereden nereye? "Bac"dan haberi olmayan bir padişah ve sonra ama çok çok sonra 300 küsur sene sonra "bütçe" hazırlayan bir sadrazam.

Ünlü tarihçi İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Tarhuncu için: "İffeti, doğruluğu ile tanınmış olup icraatında hiç hatıra ve gönüle bakmadığından bütçeyi dengelemek gayretiyle çok düşman kazanmış, Valide Sultan'ın tekliflerini bile reddetmiş ve bu yüzden hayatını kaybetmiştir." der.

Bağlantı kurar mısınız, kurmaz mısınız, bilemem... İktidarın İstanbul Belediye Başkanlığı'na aday gösterdiği zatın, 2002'den, yani Ak Parti iktidara geldikten sonra aile olarak kurdukları şirketlerin, edindiği malların listesi yayınlanıyor. Sıralamayacağım; çünkü, köşeme sığmaz. Sadece şu kadarını söyleyeyim: 17 şirket ve 30 gemi! Yıllık ciro 2,3 milyar dolarmış. Bir şey diyemem. Hakkıyla kazanmıştır muhakkak!

İktisatçı Mahfi Eğilmez, Tarhuncu'yu incelemiş. Şu bilgileri verir:

"Tarhuncu layihası adıyla tarihe geçmiş bulunan bu bütçeye göre bütçe açığının yaklaşık olarak 1.600 yük dolayında olacağı tahmin edilmişti. Saray giderlerini de kapsamak üzere kamu giderlerinde önemli kısıntılar yaptırmış, ulufeleri kaldırtmıştı. Bununla da yetinmeyerek haksız kazanç sağlayanların mallarına el koydurup Hazine'ye gelir yazılmasını sağlamaya girişmişti..."

Tarhuncu bütçeyi dengelemek istedikçe birileri rahatsız oluyor. İş "Saray"a dokununca sonunda Tarhuncu padişahın fermanıyla boğduruluyor.

Düşünüyorum da, bütçeyi dengelemek için efor sarf eden iki maliyeci bakan gözden düştü. Zamanında Merkez Bankası Başkanı'nın başını yemek için neler neler söylenmişti. Şimdi maliye "aile"nin elinde. Hâlimiz de ortada!

Bugün, aynı zamanda, 48 yıl önce 1971'de, 3 bin Batmanlı köylünün  "Açız!" diyerek miting yaptığı gün!

Hatırlatayım dedim!

 

Yazarın Diğer Yazıları