MENÜ

Devler'de son durum

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Oyuncular etkilenmez

Son yılların kapasitesi en sınırlı kadrolarından biriyle Eurobasket 2015’e gidiyoruz... Turnuva öncesi yaşananlar ise bir Milli Takım klasiği. Hemen hemen her sene, Enes’ti, Tanjeviç’ti, Hidayet’ti, Cenk Akyol’du vs. derken, herkes takıma değil de, yan unsurlara konsantre oldu, oraya yoğunlaştı. Şimdi de, Aziz Yıldırım-Ergin Ataman ve olaylara yancı olanların arasındaki gerginlik, toplumu takımdan daha fazla ilgilendirir hale geldi. Tabii ki yaşananlar son derece gereksiz ve bencilce... Kimin ne sıkıntısı varsa, 15-20 gün daha bekleyebilirdi... Ama bu durumun takımı ve Ergin Ataman’ı etkileyeceğini sanmıyorum. O zaten bu tip polemiklere alışık. Oyuncular da kendi işlerine bakıyor...

Takım haddini biliyor

Dedik ya, son yılların yetenek olarak en sınırlı kadrosu belki de. Ama oyuncuların hepsi bunun farkında. Takımda bir tane bile büyük yıldız yok. Ama hepsi Euroleague seviyesinde üst düzey oyuncular. Özel maçlarda gözlemediğimiz kadarıyla, neler yapabileceklerini, ne yaparlarsa kazanacaklarını, neyi yapamazlarsa kaybedeceklerini biliyorlar. Roller oturmuş, herkes sorumluluğunun bilincinde.

Savunma şart

Kazanmak için iyi savunma yapmalarının şart olduğunu ezberlemiş durumdalar. Kazandığımız bir kaç maçta rakipleri 50’lerde, kaybettiğimiz Yunanistan maçında bile rakibi 60’larda tutmayı başardık. Bu da demek oluyor ki, bu savunma performansımızı istikrarlı bir şekilde şampiyonada sürdürürsek, rakip kim olursa olsun her maç oyunun içinde kalırız. Burada da sonucu maç sonu belirler.

Form tutamadılar

Sezon sonunda ameliyat olan Sinan ve Kenan, fiziksel olarak tam hazır hale gelemedi. Özellikle, enerjisi ve fizik gücü ile oynayan Sinan’ın, halen sakat olan Cedi’nin durumları sıkıntı yaratıyor. Ersan’ın istekli olması güzel ama inanılmaz düşük bir yüzde ile oynuyor. Onun da çok formda olduğunu söyleyemeyiz. Takımın en çok top kullanan oyuncusunun en düşük yüzde ile oynaması, skorda aşağılarda kalmamızın nedenlerinden biri. Umarım daha doğru yerde ve zamanda top kullanmaya başlar ve yüzdesini artırır. Ersan’ın yedeği Barış Hersek de, son Hollanda maçı hariç, sokması gereken üç sayılık atışlarda hep karavana attı. İki dört numaradan çok pozisyon bulduk ama, yeteri kadar sayı bulamadık!

Beklenenin üzerine çıkanlar

Hazırlık döneminde beklenenin üzerine çıkan isimler de vardı. Mesela Doğuş ve Göksenin’in savunmaya kattığı sertlik, takıma verdikleri enerji inanılmazdı. İyi savunma yaptıkça süreleri arttı, süreleri artınca da, özgüvenleri geldi. Bu özgüvenle de, hücumda beklenenin çok üzerinde katkı verdiler. Keza Semih Erden. Kamp döneminin en konsantre ve istekli ismiydi. Ama yine iniş-çıkışlar gözlemledik. Ona gözü kapalı güvenebilmemiz için istikrar kazanması şart. Umarım turnuvada kamp dönemindeki konsantrasyonu ile oynar, bazı hazırlık maçlarındaki gibi değil!...

Maç sonu sorunu

Özel maçlarda en büyük sorunumuz maç sonu oynama becerimizin yetersizliği oldu. Kritik anlarda hatayı ya da hataları yapan hep biz olduk. Almanya’ya 24 sayıdan maçı verirken, Hollanda’ya 20 sayıdan yakalandık. Bu, öğretilecek bir şey de değil aslında. Oyuncuların alışkanlığı ve bilgisi ile, kritik anlarda sorumluluk almalarıyla alakalı... Ligde son topları hep yabancıların oynaması, milli takımı burada biraz yetersiz kılıyor... Kazanacaksak, işi son topa bırakmamamız gerekecek.

YORUM YAZ