Erkut Can Depremler konuşulmaz oldu
HABERİ PAYLAŞ

Depremler konuşulmaz oldu

Gündem yaratacak olayları, sözleri, yalanı dolanı her şeyden bol olan ülkemizde, bu yönden bir sıkıntımız yok Allah’a şükür. Ama çok önemli, hayati bir konu, son zamanlarda pek değer ve önem bulmuyor nedense. Olay küçücük yazılıyor ve geçip gidiyor.

★ ★ ★

Depremden söz ediyorum. 1.5 aydır, yurdun her bölgesinde, her hafta bir veya iki kez orta şiddette deprem oluyor. 4 şiddeti civarı. En son çarşamba akşamı Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde 5.1 şiddetinde yaşandı. Şükredilecek tarafı ise, şimdiye kadar can kaybına sebep olmaması. Pek hasar da olmadı ama Çanakkale’de 5.1, 50 evde hasar yarattı.

Haberin Devamı

★ ★ ★

Eskiden en küçük depremde, bir gün mutlaka olacağı söylenen Marmara veya İstanbul depremine bağlayarak, bir çok uzman ve işin hocaları ekranları işgal eder ve konuşmalarıyla korkuya korku katarlardı. Ama bakıyorum, son depremlerde gözükmez oldular.

Çanakkale için bir kişi konuştu, o da yüreklere su serpti ve bu depremin İstanbul depreminin tetikleyicisi olmadığını söyledi. Bilemiyorum. Belki de bu konuda da yayın yasağı gelmiştir. ‘Çıkartmayın bu adamları asap bozmasınlar’ diye.

Onlar sustu, ben başladım galiba. En iyisi, kulaklarınızı tıkayıp keyfinize bakın. Olacaksa olacak. Kaderimizde varsa da göreceğiz. İnşallah korkulan kadar olmaz deyip noktayı koyalım.

Depremler konuşulmaz oldu

Meclis’e saygı

1.5 yıldan beri, yaşama tutunması ve yaşından beklenmeyen direnişini Meclis’e saygı ile bütünleştiren Deniz Baykal, tekerlekli sandalye ile geldiği TBMM salonunda kürsüden, oğlunun teknolojiyi kullanarak kulağına sufle etmesiyle yemin ederek, kıdemli bir siyasetçinin nasıl olması gerektiğini gösterdi. O duymadı ama vallahi alkışladım. Günümüz siyasetçilerinin örnek almalarını dileyerek,sayın Baykal’a, daha sağlıklı ve uzun ömür diliyorum.

Cemrenin işi zor

Genç nesiller pek bilmez. Eskiden cemre sevinci yaşardık. Arapça bir kelime olan cemrenin anlamı kor demektir. Şubat ayının sonuna doğru başlayarak, martın ilk haftasına kadar havaya, suya ve toprağa düştüğüne inanılır.

Bu da baharın, yani nevruzun geldiği, havanın ısınmaya başladığı şeklinde yorumlanır. Yani bir bayramdır. Bu yılda, geçen hafta havaya düştü. Salı akşamı da suya düşecek. 5 Mart’ta da toprağa düşecek ama, işte bunda bir problem var.

Haberin Devamı

Bilhassa İstanbul’da. Çünkü cemrenin düşeceği toprak kalmadı. Çaresi yok artık. Bulduğuyla idare edecek. Şaka bir yana, biz yine de,eski alışkanlığımıza bağlı kalarak, cemrelerin memleketimize, yuvamıza, huzuru, bolluk-bereketi getirmesini, insanlarımızın yüreklerine sevgi, saygı, barış ve kardeşlik enerjilerini akıtmasını dileyelim. Amin.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder