Yalova Mimarlar Odası Başkanı İsmail Hakkı Gültekin, "17 Ağustos 1999’da yaşanan Marmara Depreminin 17. yıldönümünde siyasiler kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve halk olarak depremle ilgili ne yaptık konusunda kendimizi sorgulamalıyız" dedi.
Marmara Depremi'nin 17. yıldönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yapan Yalova Mimarlar Odası Başkanı İsmail Hakkı Gültekin açıklamasında şu sözlere yer verdi, "17 Ağustos 1999’da yaşanan Marmara Depreminin 17. yıldönümünde siyasiler kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve halk olarak depremle ilgili ne yaptık konusunda kendimizi sorgulamalıyız. Bu süreçte kentlerimiz afetlere karşı hazırlanmadığı gibi; kamu arsa ve binaları, hazine ve 2B orman, otlak, mera ve tarım arazileri rant amaçlı elden çıkarılmış ve yağmacı uygulamalara açık hale getirilmiştir. Bunun sonucunda kentlerimizde kentsel ve ekolojik rezervler yok olmuştur. Tigem’le başlayan, Arboretum ile devam eden en son Yalova spor sahasının konuta açılmasıyla devam eden bu süreç deprem zamanında toplanma alanlarını yok etmiştir. Belediyeler, depremlere yönelik önlemlerle ilgili çalışmaları öncelikli ve yaşamsal öneme sahip bir konu olarak görmek ve planlama süreçlerini “Toplumsal yararı gözeten, katılımcı, şeffaf ve denetlenebilir yollarla yürütme” yerine “kentsel rant” odaklı politikalarını ısrarla sürdürmektedir. Yaşanan acılara ve maddi kayıplara rağmen gerekli dersler çıkarılmamış, başlangıçta alınan kimi tedbirler dahi ortadan kaldırılmış ve hatta yeni riskleri davet eden kararlar alarak bu uygulamalara hız verilmiştir. Afete yönelik acil eylem planına göre bir depremde kullanılması planlanan toplanma alanlarında; imar planlarında yapılan değişikliklerle iş merkezi, alışveriş merkezi, otel, konut olarak planlanmasında bir sakınca görülmemiştir. Son zamanlarda Yalova’da oluşan depremler “Doğa olaylarının afete dönüşmemesi için gerekli tedbirlerin alınması” yönünde bizleri bir kez daha uyarmıştır. Afet ve afet sonrası süreçlerin yönetimi hakkında Yalova’da bulunan yerel yönetimlerle gerçekleştirilecek politikaların bilim insanlarını, meslek odalarını, akademik kuruluşları ve ilgili tüm kesimleri dikkate alarak oluşturulması zorunludur. Bu vesileyle, doğal afetlerin büyük tahribata ve insan kayıplarına yol açmasının temelinde yer alan, mimarlık ve şehircilik ilkelerine aykırı gerçekleştiren planlama ve yapılaşma gerçeği karşısında Mimarlar Odası olarak, mücadelemizi sürdüreceğimizi; bu konudaki deneyim, birikim ve bilgilerimizi Yalova için toplum yararına kullanacağımızı bir kez daha vurguluyoruz. Depremde hayatını kaybetmiş tüm yurttaşlarımızı saygıyla anıyoruz"

 

 

Editör: TE Bilişim